Kelimeler arşivi içinde; sonunda "sakal" olan, toplam 12 adet kelime bulunmaktadır. Sonu sakal ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında sakal olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde sakal olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ESKİKABASAKAL, POSTKABASAKAL
ŞAPRAKSAKAL
TAHTASAKAL
KABASAKAL, KARASAKAL
GARSAKAL, KIRSAKAL, TEKSAKAL, TOPSAKAL
AKSAKAL
SAKAL
SAKAL
Yetişkin erkeklerde yanak ve alt çenede çıkan kılların tümü. Bazı hayvanlarda çene altında bulunan kılların tümü. Gemi karinasında oluşan yosun, yapışan midye vb. yabancı madde.
TAHTASAKAL
Gür sakallı.
AKSAKAL
Köyün veya mahallenin ihtiyar heyetinde olan kimse. Ermiş, evliya. Bir meslekte yaşça, kıdemce ileride ve yetenek bakımından üstün niteliğe sahip olan kimse, duayen.
ESKİKABASAKAL
Adana ilinde, Kozan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
GARSAKAL
Kızak ya da arabanın üstünden uzatılan ağaç.
KARASAKAL
Elâzığ şehri, Karakoçan ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Gaziantep şehrinde, ŞehitKâmil belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
KABASAKAL
Adana şehrinde, Aladağ ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Adana ili, Seyhan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Kahramanmaraş şehri, Ağabeyli nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi. Sivas kenti, Kayadibi nahiyesine bağlı bir bölge. Trabzon kenti, Şalpazarı ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
ŞAPRAKSAKAL
Akıtmalı (at için).
POSTKABASAKAL
Adana kenti, Kozan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
TEKSAKAL
Kırlarda yetişen, ince uzun püskül yapraklı, yenilebilir bir çeşit ot.
TOPSAKAL
Van kenti, Güzelsu bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
KIRSAKAL
Çankırı kenti, Orta ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
Bu bölümde tanımı içerisinde SAKAL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
MATRUŞLUK
Sakalsız, bıyıksız olma durumu.
ERKEÇSAKALI
Keçisakalı.
KIRANTA
Saçları ağarmaya başlamış (erkek). Kırlaşmış (saç, sakal). İlerlemiş yaşına rağmen bakımlı, özenli (erkek).
SAKALLI
Sakalı olan. Yaşı geçkin savaş tutsağı.
KILLANMAK
Kılları çıkmak. Şüphe etmek. Bıyığı, sakalı çıkmak.
FAVORİ
Herhangi bir iş veya yarışmada üstünlük sağlayacağına inanılan (kimse, taraf, takım vb.). Yüzün iki yanında, saçın devamı olarak bırakılan sakal demeti, duluk. Gözde.
DULUK
Yüz. Şakak. Yüzün şakakla çene arasındaki yanı. Şakak üzerinde saç ile sakalın birleşimi olan kısım, favori.
BEN
Çoğu doğuştan, tende bulunan ufak, koyu renkli leke ya da kabartı. En çok üzümde görülen olgunlaşma belirtisi. Kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç. Teklik birinci kişiyi gösteren söz. Olta veya tuzağa konulan yem. Saçta, sakalda beliren beyazlık. Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego. Kuşun yavrusuna taşıdığı yem.
KEÇİSAKALI
Ladengillerden, çayırlarda, nemli yerlerde yetişen, yaprakları mızraksı ve çizgili, çiçekleri mavimtırak veya mor renkte bir tür laden bitkisi, keçisedefi (Cistus creticus). Gülgillerden, beyaz veya pembe çiçekli, bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaççık, erkeçsakalı, çayırmelikesi (Spiraea aruncus).
SAKALLANMA
Sakallanmak işi.
SAKALLANMAK
Sakallı duruma gelmek. Sakalı çıkmak.
BERBER
Saç ve sakalın kesilmesi, taranması ve yapılması işiyle uğraşan veya bunu meslek edinen kimse, erkek berberi, perukar. Bu işin yapıldığı dükkân, erkek berberi, perukar.
KIRBA
Sakaların içinde su taşıdıkları ağzı dar, altı geniş, deriden yapılmış kap, su kabı, matara. Çocuklarda karın şişmesiyle beliren bir hastalık. Çok su içen kimse.
PERDAH
Parlatma, parlaklık verme. Sakal tıraşından sonra kıl çıkış yönünün tersine yapılmış olan ikinci tıraş.
SAKALLILIK
Sakallı olma durumu.
SAKALSIZ
Sakalı olmayan.
BIRAKMAK
Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak. Yanına almamak, yanında götürmemek. Koymak. Bıyık ya da sakal uzatmak. Bir işi başka bir zamana ertelemek. Ölen, ayrılan birinden iş, kişi, nesne vb. şeyler kalmak. Bakılmak, korunmak için vermek. Kötü bir durumda terk etmek. Ayrılmak, terk etmek. Yapışık olan bir şey yapışıklıktan kurtulmak. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek. Saklamak, artırmak. Sarkıtmak. Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek. Uğraşmaz olmak, artık uğraşmamak. Boşamak. Bulunduğu veya dokunduğu yerde bir şey oluşturmak, meydana getirmek. Sınıf geçirmemek, döndürmek. Bir alışkanlıktan veya bir işten vazgeçmek. Bir pazarlıkta, belli bir fiyata vermeyi kabul etmek. Engel olmamak. Unutmak. Sahiplik hakkını başkasına vermek.
KÖSE
Bıyığı, sakalı çıkmayan (erkek). Gümüşhane iline bağlı ilçelerden biri.
DUAYEN
Aksakal. Kordiplomatikte kıdemlilik bakımından başta gelen diplomat.
KIRKMAK
Bir şeyi uçlarından kesmek. Saç, sakal ya da tüyü kesmek. Koyun, keçi vb. hayvanların tüylerini kesmek.