Sonu PARAN ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "paran" olan, toplam 8 adet kelime bulunmaktadır. Sonu paran ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında paran olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde paran olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

12 harfli kelimeler

DEMİRKOPARAN

11 harfli kelimeler

ÇALIKOPARAN

10 harfli kelimeler

TOZKOPARAN, TRANSPARAN, KAZKOPARAN

7 harfli kelimeler

KOPARAN, SAPARAN

5 harfli kelimeler

PARAN

Bazı kelimelerin anlamları

PARAN

Bayramdan bir gün önce yakılan ateş.

KOPARAN

Kolları geriye sarkık cepken biçiminde, beyaz keçeden yapılmış kaytanla işlemeli bir tür ceket.

TOZKOPARAN

Çok rüzgârlı (yer).

KAZKOPARAN

Iğdır kenti, Gaziler bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

TRANSPARAN

Şeffaf.

SAPARAN

Sarp yer.

ÇALIKOPARAN

Sağlam kumaş.

DEMİRKOPARAN

Mavi çuhadan yapılan işlemeli ceket, yelek.

  -   -   -  

Anlamında PARAN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde PARAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AYRICA

Ayrı olarak, başkaca, antrparantez. Bundan başka. Ayrı bir önem verilerek.

HAVUZ

Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton benzeri şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genel olarak üstü açık yer. Bir amaç güdülerek farklı kaynaklardan gelen paranın ilgililere daha sonra paylaştırılmak üzere toplandığı belirli bir yer. Büyük gemilerin onarılmak için çekildikleri yer. Kum, asit vb. konulan çukur yer.

ESHAM

Paylar, hisseler. Borç alınan bir paranın belirli zamanda ödeneceğini gösteren senetler.

BURS

Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para. Bu amaçla vakfedilmiş paranın veya malın geliri.

AYRAÇ

Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay veya köşeli biçimde işaret, parantez. Kalınan sayfayı belirlemek amacıyla kitapların arasına konulan ince, uzun karton parçası, bellik.

SÜRÜM

Bir ticaret malının satılır olması, revaç. Bir paranın geçer olması, tedavül. Değişik biçim, versiyon. Devletçe para, senet ve tahvil çıkarma, piyasaya sürme, emisyon. Bir konuyla ilgili değişik metinlerden her biri, versiyon.

BANKO

İş yerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iş takibi için gelen kişiyle görevli arasına konulmuş tezgâh. Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığını anlatan bir söz. Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para. Talih oyunlarında oyunu yöneten kimse. Su altı tepeliği. Kesinlikle.

PARANOYAK

Paranoyaya tutulmuş kimse. Paranoya ile ilgili.

SAYDAM

İçinden ışığın geçmesine ve arkasındaki şeylerin görülmesine engel olmayan (cisim), şeffaf, transparan. Açık seçik, belirgin. Üzerindeki resim ve şekilleri beyaz bir zemin üzerine yansıtmak amacıyla tepegöze konan şeffaf, ışığı geçiren kâğıt veya madde, slayt. Asetat. Sayısal ortamda hazırlanmış, yansıtım aygıtında kullanılmaya özgü pozitif görüntü, slayt, diyapozitif.

GETİRİM

Getirme işi. Bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin sağladığı gelir, rant.

BONO

Belirli bir sürenin sonunda, belirli bir paranın, belirli bir kimseye ödeneceğini belirten senet, emre muharrer senet.

FAİZ

İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema. Kapitalist ekonomide, artık değerin değişikliğe uğramış biçimi olarak paranın fiyatı, kiralanan paranın kira bedeli.

REST

Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü. Karşı çıkış.

TIRNAKÇI

Para bozdurmak için gelerek kasadaki veya tezgâh üzerindeki parayı çalan kimse. Verilmesi gereken bir paranın el çabukluğu ile eksik ödenmesi. Osmanlı Devleti'nde her perşembe günü padişahın tırnaklarını kesip temizleyen kimse.

GİDER

Bir iş için harcanan paranın bütünü, masraf. Binalarda ortak kullanımla ilgili atık suların merkezî kanalizasyona iletilmesini sağlayan boru hattı. Gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılmış olan harcamalar.

FİŞ

Prizden elektrik akımı almaya yarayan araç. Alışverişlerde ödenen paranın miktarını, vergilerini, alışverişin yapıldığı tarihi gösteren belge. Bir eserin hazırlanmasında kolaylık sağlamak veya bir işe kılavuzluk etmek için yazılıp sınıflandırılan küçük kâğıt yapraklarından her biri. Kumarda, bazı alışveriş işlerinde para yerine kullanılan pul vb. şey. Okuma yazma öğretiminde kullanılan, üzerine hece, kelime, cümle yazılı karton parçası. Bir işi yaptırmak veya gereken sıranın alındığını belirtmek için bir koçandan koparılmış kâğıtlardan her biri, makbuz.

DOLANIM

Tedavül, sirkülasyon, dolaşım. Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolaşım, sirkülasyon, para dolaşımı. Alışveriş ve hizmet karşılığının ödenmesini sağlamak üzere paranın el değiştirmesi, dolaşım, tedavül, sirkülasyon. Para ve para yerine geçen bono, senet vb.nin geçerli olması, sürümde bulunması, dolaşım, sirkülasyon.

GETİRİMCİ

Getirim sağlayan şey, rantiye. Bankada bulunan paranın faiziyle veya sahibi bulunduğu hisse senedi vb. değerli evrakın geliriyle yaşayan kimse, rantçı, rantiye.

ANAPARA

İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü.

ACYO

Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.