Kelimeler arşivi içinde; başında "oğl" olan, toplam 40 adet kelime bulunmaktadır. oğl ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu oğl ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde oğl olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
OĞLAMANOTLAĞI
OĞLANBAŞLIĞI, OĞLANBONCUĞU
OĞLANYATAĞI, OĞLAKKARASI, OĞLAKGELİNİ, OĞLANELMASI
OĞLAKÇILAR, OĞLAKBAŞLI, OĞLANCILIK, OĞLAKKIRAN, OĞLANANASI, OĞLAKLAMAK, OĞLANALANI
OĞLANKOLU, OĞLANFESİ, OĞLAKTEPE, OĞLAKSUYU, OĞLAKÖREN, OĞLAKLAMA, OĞLAKKAYA
OĞLAKÖZÜ, OĞLANEVİ, OĞLANOTU, OĞLANCUK, OĞLANLIK, OĞLANCIK, OĞLANAŞI, OĞLAKMAN
OĞLAKÇI, OĞLANCI, OĞLAKLI, OĞLAMAN
OĞLAMA
OĞLAZ, OĞLAN, OĞLAK, OĞLAH, OĞLAĞ
OĞL
OĞL
Oğul.
OĞLANYATAĞI
Dölyatağı.
OĞLAKKARASI
Karaüzüm.
OĞLANKOLU
Yolların köşeli yerleri, dönemeç. Kolböreği.
OĞLANANASI
İzmir ili, Menderes ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
OĞLAKÇILAR
Sinop kenti, Boyabat belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yer.
OĞLAKKIRAN
Kuzeybatıdan esen yel, karayel. 30-31 Mart ve l Nisan günlerine verilen ad.
OĞLANBAŞLIĞI
Evlenme sırasında gelinin babasının ya da başka bir yakınının güveye yaptığı ödeme, verdiği mal.
OĞLAKLAMAK
Keçi, yavrulamak.
OĞLAMANOTLAĞI
Vaktinden evvel doğuran davarın yavrusu.
OĞLAKBAŞLI
Kuyrukluyıldız.
OĞLANALANI
Çanakkale kenti, Kalkım bucağına bağlı bir yer.
OĞLAKGELİNİ
Kuşluk, öğleye doğru.
OĞLANCILIK
Erkeklerin kendi cinsinden kimselerle cinsel ilişkide bulunma durumu, lutilik, kulamparalık, livata.
OĞLANELMASI
Yaban gülünün fındık büyüklüğündeki kırmızı renkli meyvesi.
OĞLANBONCUĞU
Bayılmaya neden olan bir çocuk hastalığı.
Bu bölümde tanımı içerisinde OĞL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DAYIZADE
Dayı oğlu.
ÇAREVİÇ
Çarın oğlu.
AYI
Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos). Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü.
BAKİRE
Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden.
CELEP
Koyun, keçi, sığır vb. kesilecek hayvanların ticaretini yapan kimse. İç oğlanı.
CEDİ
Oğlak.
ÇAĞATAYCA
Adını Cengiz`in ikinci oğlu Çağatay`dan alan, Doğu Türkçesinin XV. yüzyılda oluşan yazı dili. Bu Türkçeyle yazılmış olan.
FANTİ
İskambil oyunlarında oğlan, bacak veya vale adlarıyla bilinen kâğıt.
EVLAT
Bir kimsenin oğlu veya kızı, çocuk. Soy, döl. Yaşlı kimselerin çocukları yaşındakilere kullandıkları bir seslenme sözü.
BACAK
Vücudun kasıktan tabana kadar olan bölümü. Bazı şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri, ayak. Hayvanlarda yürümeye veya atlamaya yarayan organ. İskambil kâğıtlarında genç erkek resimli kâğıt, oğlan, vale.
ERKEKEVİ
Oğlanevi.
BEYZADE
Bey oğlu. Özenli bir biçimde büyütülmüş, nazlı kimse. Soylu kimse.
AMCAZADE
Amcanın oğlu.
BEŞER
İnsanoğlu, insan. Beş sayısının üleştirme sayı sıfatı. Her birine beş, her defasında beşi bir arada.
EMLİK
Emme döneminde olan çocuk. Zamanından daha geç doğan kuzu veya oğlak.
ÇOCUK
Küçük yaştaki erkek ya da kız. Genç erkek. Soy bakımından oğul veya kız, evlat. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse. Büyüklere yakışmayacak, daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. Bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan oğlan veya kız, uşak.
BİLİŞİM
İnsanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimi, enformatik.
BİAT
Bir kimsenin egemenliğini tanıma. Osmanlı Devleti'nde padişah öldüğünde tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul edilip onaylanması.
ALAGARSON
Kısa kesilmiş saç. Oğlan saçı biçiminde kısa kesilmiş kadın saçı.
ÇEVİRME
Çevirmek işi, tedvir. Çevrilmiş, tercüme edilmiş. Uzaktan dolaşıp düşmanın yan gerilerine düşerek onu istemediği bir durumda dövüşmek zorunda bırakma, sarma, muhasara. Kuzu, oğlak vb. hayvanların şişte, kor üzerinde çevrilerek pişirilmişi. Dikenlerden, ağaç dallarından yapılmış duvar. Bir müzik parçasındaki aralığın veya bir cümle parçasının tiz sesini pese, pes sesini tize dönüştürmek işi.