OKLAMA ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "oklama" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. oklama ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu oklama ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde oklama olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

OKLAMA

Oklamak işi. Hedef noktaları dairesel olarak belirlenmiş nişan tahtasına küçük okların atılmasıyla oynanan bir oyun türü.

OKLAMAK

Ok gibi fırlamak. Okla vurmak.

  -   -   -  

Anlamında OKLAMA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde OKLAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BAKMAK

Bakışı bir şey üzerine çevirmek. Yoklamak, incelemek, denemek. Anlamak, farkına varmak. Gözetmek, korumak. İlgilenmek. Yapılabilmesi bir şeye bağlı bulunmak. Beslemek, geçindirmek. Bir şeyin gelişmesi veya iyi bir durumda kalması için emek vermek. Renklerde benzemek, andırmak. Bir iş birinden beklenmek. Hastayı muayene etmek. Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak. Tedavi etmek için ilgilenmek. Bir işi yapmak, bir işi yapmakla görevli olmak. Aramak. Başka bir şeyle ilgilenmeyip elindeki veya önündeki işle uğraşır olmak. Uğraşmak, meşgul olmak.

KOKLAYIŞ

Koklama işi.

BURUN

Alınla üst dudak arasında bulunan, çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Bazı şeylerin ön ve sivri bölümü. Karanın, özellikle yüksek ve dağlık kıyılarda, türlü biçimlerde denize uzanmış bölümü. Kibir, büyüklenme.

KOKLATMAK

Koklama işini yaptırmak. Yararlandırmak, biraz vermek.

BOKLAMA

Boklamak işi.

MUKABELECİ

Camilerde Kur'an okuyan kimse. Askerin yoklamasını yapan kimse. Bürolarda temize çekilmiş hesapları müsveddeleri ile karşılaştıran görevli.

DUYU

İnsanların ve hayvanların, dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneği, duyum.

SINAMAK

Değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi veya bir düşünceyi yoklamak, denemek, tecrübe etmek. Bilgisini, yeteneğini, yeterliliğini veya niteliğini yoklamak, imtihan etmek.

KOKMAK

Koku çıkarmak. Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak. Koklamak. Kokusu gelmek. Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek.

MUAYENE

Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma, sağlık muayenesi. Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol.

BAKAYA

Askerlik çağına girenlerden son yoklamalarını yaptırarak askerlik kararı aldırdıkları hâlde çağrıldıklarında gelmeyen veya gelip de kıtalarına gitmeden toplandıkları yerlerden ayrılanlar. Ait olduğu yıl içinde toplanamayıp ertesi yıla kalan vergiler. Kalıntılar.

SINAV

Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılmış olan yoklama, imtihan, test. Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum.

KARIŞTIRMAK

Karışma işini yaptırmak. İçinde ne olduğunu anlamak veya aradığını bulmak amacıyla elle yoklamak. Ayırt edememek, tam olarak seçememek. Üstünkörü okumak. Göz atmak, araştırmak, incelemek. Kurcalamak, oynamak. Yemeği dibinin tutmaması için kaşıkla altüst etmek.

KOKLAMA

Koklamak işi.

KONTROL

Denetleme. Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma. Yoklama, arama. Denetçi, kontrolör.

OKKALAMAK

Bir şeyin ağırlığını yaklaşık olarak anlayabilmek için elle yoklamak. Gereğinden çok övmek veya ilgi göstermek, koltuklamak, pohpohlamak.

KOKLAŞMAK

Birbirini koklamak. Anlaşmak, birbirini sevmek.

DUYMAK

Bilgi almak, öğrenmek, haber almak. Sezmek, fark etmek, hissetmek. İşitmek, ses almak. Dokunma, koklama vb. duyularla algılamak, hissetmek. Nesnelere dokunmakla onların sıcaklık, soğukluk, sertlik, ağırlık, hareket vb. fizik durumlarından bilgi edinmek, hissetmek.

İSTİMZAÇ

Bir kimsenin huyunu, kişiliğini tanımak için araştırma. Sorma, yoklama.

ARAMAK

Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak. Önem verip istemek. Ziyarete, hatır sormaya gitmek. Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek. Şart koşmak. Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek. Araştırmak, yoklamak.