MUHTAÇ ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "muhtaç" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. muhtaç ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu muhtaç ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde muhtaç olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

MUHTAÇ

Bir şeye gereksinim duyan. Yoksul, fakir (kimse). Bakmaya mecbur olduğu aile bireylerini veya kendisini geçindirmeye yetecek geliri, malı, kazancı bulunmayan.

MUHTAÇLIK

Bakmaya mecbur olduğu aile bireylerini veya kendisini geçindirmeye yetecek geliri, malı, kazancı olmayanların içinde bulunduğu durum.

  -   -   -  

Anlamında MUHTAÇ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde MUHTAÇ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

CİLİS

Bütün, hep. Sonuna kadar anlamında kullanılır. Yalnız, tek. Hiç, asla. Yardıma muhtaç. Tüm, bütün, katkısız. Tamamen.

ESİRGENCİ

Esirgenmeye, korunmaya muhtaç, lâyık, merhamete şayan, esirgenen. Esirgeyici, koruyucu, acıyan.

MIHTAC

Muhtaç.

KIZGI

Güneş sıcaklığı, ısı : Ekinler kızgıya muhtaç. Ucu ateşte kızdırılarak ağaç delmekte kullanılan biz. Can sıkıntısı. Öfke.

MÖHDAC

Muhtaç.

KISARLAMAK

Azarlamak. Zor duruma düşürmek, korkutmak. Toplamak, bağlamak, kımıldamayacak duruma sokmak. Yakalamak. Muztar bırakmak, muftakır bırakmak, muhtaç etmek. Kıstırmak.

DOZDOZ

Kibirli, gururlu kişi. Muhtaç durumda olduğu halde kabadayılık yapan kişi. Kiraz kurdu.

DUŞGUN

Ele muhtaç, çok fakir; fakir.

HAYIRSEVER

Yoksullara, düşkünlere, yardıma muhtaç olanlara iyilik ve yardım etmesini seven, iyiliksever, yardımsever, hayırperver. Halkın yararı için okul, çeşme, hastane vb. yaptıran.

YURT

Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan. Diyar. Yörüklerin yazın veya kışın oturdukları yer. Bir şeyin ilk veya çok yetiştirildiği yer, vatan. Memleket. Sahip olunan arazi, emlak. Göçebe Türklerin oturduğu çadır. Öğrencilerin kaldığı, barındığı yer. Bakıma ve barınmaya muhtaç bir grup insanın oturduğu, yetiştirildiği veya bakıldığı kurum.

EHTAÇ

Gereksinli, muhtaç: Gonşu gonşuya her vakit ehtaçtır.

GÖRÜNCÜLÜ

Bakıma muhtaç kişi.

ELEBAHINÇH

Kötürüm; yatalak: yardıma muhtaç.

SIĞINMAEVİ

Korunmaya muhtaç kişilerin barındırıldıkları yer.

EKSİKLİ

Kendisine bir şey gerekli olan, muhtaç. Kadın.

BİZEMSEK

Âciz, düşkün, muhtaç-.

EHDACH

Muhtaç; karşılığı möhdaş.

KADINEVİ

Yoksul, mağdur veya başka bir özelliği dolayısıyla muhtaç durumda kalan kadınların geçici olarak barındıkları yer.

GEREKSEMEK

Bir şeyi kendisi için gerek saymak, ihtiyaç duymak, muhtaç olmak.

BAKINAK

Geviş getiren hayvanların körelmiş tırnakları. Geviş getiren hayvanların tırnaklarının arası. Geviş getiren hayvanların tırnakları. Bakıma muhtaç kişi.