Kelimeler arşivi içinde; başında "mamı" olan, toplam 13 adet kelime bulunmaktadır. mamı ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu mamı ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde mamı olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
MAMIHLANMAK, MAMIŞTIRMAK
MAMIŞTAN
MAMILIK, MAMIŞIK, MAMITLI
MAMIRI, MAMIZA
MAMIH, MAMIK, MAMIR, MAMIT
MAMI
MAMI
Ebe.
MAMIH
Kedi yavrusu.
MAMIK
Yaban eriği, dağ eriği. Bir çeşit kara üzüm.
MAMITLI
Mahmutlu.
MAMILIK
Ebelik.
MAMIŞTAN
Kadınlarla konuşmayı seven erkek.
MAMIŞTIRMAK
Ezmek, kırmak.
MAMIT
Sersem.
MAMIZA
Beyaz çiçekli, küçük yapraklı, kökü kesilince süt gibi suyu çıkan yabanıl sarmaşık (havayla karşılaşınca yeşil renk alan bu sıvı içildiğinde ishal yapar).
MAMIHLANMAK
Tavlanmak, iyileşmeye yüz tutmak.
MAMIRI
Hep birlikte.
MAMIR
Sağlam : Benim elbise çok mamırmış. Bütün, temelli, büsbütün. Hep birlikte. Çişli. Memur. Orta Çağ İngiltere'sinde öykü anlatana verilen, ad.
MAMIŞIK
Taşlarla oynanan bir çocuk oyunu.
Bu bölümde tanımı içerisinde MAMI geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AFYON
Olgunlaşmamış haşhaş kapsüllerine yapılmış olan çiziklerden sızan, güçlü bir zehir olmakla birlikte içinde morfin, kodein vb. uyuşturucular bulunan madde.
AMBALAJSIZ
Ambalajlanmamış. Ambalajlanmamış bir biçimde.
ACİBE
Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey.
AŞK
Aşk hakkında çok fazla tanımlama yapılmıştır. Burada hepsinden bahsedersek, sayfalar dolusu metinler yazmamız gerekir. O yüzden, bu sayfada, diğer sayfalardaki tanımlamalardan farklı olarak, sadece aşk ve aşka benzer kelimelerin tanımını vererek, esas anlamını size bırakıyoruz.
ABDESTSİZ
Abdest almamış olan (kimse). Abdesti bozulmuş olan (kimse). Abdest almadan, abdest almaksızın. Kötü adam.
ALACAK
Bir hesap gereğince daha alınmamış olan para, mal vb. şey, matlup, verecek karşıtı. Alınması gerekli şey.
AÇKISIZ
Açkı yapılmamış, perdahlanmamış, perdahsız.
ALIŞILMAMIŞLIK
Alışılmamış olma durumu.
ABDESTLİ
Abdest almış (kimse). Abdest alarak, abdest almış olarak. İyi adam. Abdesti bozulmamış olan (kimse).
AKROMATİN
Hücre çekirdeği içindeki ince iplikçiklerden yapılmış, kromatin ile boyanmamış kromozomları oluşturan bölüm.
APRESİZ
Apresi yapılmamış, perdahlanmamış veya cilalanmamış.
ANAPARA
İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü.
ANLAMAZLIK
Bir şeyi anlamamış, kavrayamamış gibi davranma.
AKMAN
Bozulmamış, saf, temiz.
AŞISIZ
Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmamış olan (kimse). Aşı yapılmamış (bitki).
ACEMİ
Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen. Saraya yeni alınmış cariye. İşinde, mesleğinde yeni olan, toy. Bir yere, bir şeye yabancı olan.
AÇ
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. Karnı doymamış olarak. Yiyecek bulamayan. Çok istekli, hevesli. Gözü doymaz, haris.
ADAKSIZ
Adağı olmayan, adak adamamış olan. Nişanlı olmayan.
ATIK
Hastane, ev, fabrika vb. yerlerde kullanılmış, artık işlenemez veya çevre için zarar oluşturan her türlü madde. Atılmış, atılan. Üretimden tüketime kadar olan tüm aşamalarda ortaya çıkan ve kullanıcının artık işine yaramayan maddelerin tamamı.
ARALIK
Ara. Borsada hisse senetlerinin alım satım emirlerinin verildiği süre. Yarı açık, tam kapanmamış. Uygun, elverişli durum, fırsat. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. İki nota arasındaki perde uzaklığı. Basımcılıkta harfler veya satırlar arasındaki açıklık, espas. Tuvalet. Evin iki bölümü veya iki oda arasındaki dar geçit, geçenek, koridor. Iğdır iline bağlı ilçelerden biri. Toplu beden eğitiminde art arda dizilenleri ayıran açıklık. Portenin paralel çizgileri arasındaki boşluk. Bir sesi bir başka sesten, kalına veya inceye doğru ayıran uzaklık.