İçinde ÖZLENEN geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "özlenen" olan, toplam 2 tane kelime bulunuyor. İçerisinde özlenen bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu özlenen ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında özlenen olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÖZLENEN

Özlem duyulan, kavuşmak istenilen, sevilen kimse.

GÖZLENEN

Bir gözlemleme sürecinde üzerinde gözlem yapılan birim (kişi, nesne, durum).

  -   -   -  

Anlamında ÖZLENEN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÖZLENEN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÖZLEK

Zaman. Toprağın özlü, verimli yeri. Doğaüstü güç, felek. Özlenilmiş, özlenen. Anlamdaş. ikiyanlı özlek. Toprağın özü, verimli yeri. Doğaüstü güç.

MESOMORFİZM

Dipolar ve polar gruplar içeren uzun çubuk şeklinde organik moleküllerde görülen ve normal izotropik sıvı ve katılar arasındaki geçişlerde gözlenen bir durum.

KIRPIŞIM

Yıldızlardan gelen ışığın, hava katmanından geçerken uğradığı küçük kırılımilar yüzünden, yeğinliğinde gözlenen titrerlik.

ÖNGÜL

Önce gelen, birinci, başta giden. Oyunlarda elebaşı, ebe. İnatçı. Direnme, inat. Vurmak için gözlenen, belirlenen yer, erek: öngül atmak, öngül dikmek. Anût, muannit, inatçı. İlk çocuğa verilen bir isim.

KORONA

Güneş tacı. Zavallı. Aken tipi meyveye sahip bazı bitki meyvelerinin üzerinde taç şeklinde yer alan yapılar. Denizlâlelerinin tekası. 3.Rotator gibi bazı hayvanların ön tarafında bulunan silli, halkasal yapı. Yüksek gerilimli hatlarda ve kıvılcımla ateşlenen motorlarda daha çok gözlenen, oksijenin iyonlaşıp ozon oluşmasına sebep olan elektriksel boşalım etkisi. Oluşan ozonun şiddetli yükseltgeyici etkisinden dolayı bu tür yerlerdeki kablo, tel veya fiş bağlantılarında yükseltgenmeye dirençli naylon, neopren ve diğer sentetik maddeler kaplama için kullanılır. Deniz lalelerinin tekası. Rotator gibi bazı hayvanların başlarında bulunan silli, halkasal yapı. Taç, çelenk. Taç veya çelenge benzeyen oluşum.

METAFAZ

Kromozomların iğ ipliklerinin ekvator düzlemi üzerine yıldız biçiminde sıralandıkları mitoz ve mayoz bölünmelerinin ikinci evresi. Mitoz bölünmede kromozomların ortada bir düzlem üzerinde toplandığı ve mayoz bölünmenin birinci ve ikinci olgunluk bölünmelerinde de gözlenen ikinci evre. Mitoz ve mayoz bölünmelerinin ikinci evresi; kromozomların iğin ekvator düzlemi üzerinde yıldız biçiminde sıralandıkları evre.

GÖRÜNTÜALIR

Bir gözlemde gözlenen durumun akışını ve doğallığını bozmamak ve tam nesnelliği sağlamak üzere bir gözlemi görüntüleyen aygıt.

AÇIKDAVRANIŞ

Bir gözlem durumunda gözlenen kişinin söz, yazı ya da eylemlerle açıkça göz önüne serdiği davranış.

DURAL

Hep aynı durumda ve değişmeden kalan. Belli zaman aralığı içinde, olayların ve nesnelerin, sürekli denge nedeniyle kimi özelliklerinde gözlenen değişmeme durumu. Devingenliğini ve etkinliğini yitirmiş olan. Hep aynı durumda olan, değişmeden kalan, sakin.

ÖNSAV

Gözlenen olaylar ve bu olaylar arasındaki ilişkilere yönelik açıklama taslağı ya da belirli olaylara ilişkin geçici bir açıklama işlevi gören önkabul. Bir diğer savın kanıtlanımında yararlanılan sav. Bir araştırmada verilerin kullanılma amaçlarına ve uygulama gereksinmelerine göre, elde edilecek kestirimler için öngörülen kesinlik düzeyi. Başta gelen düşünce.

SAHNE

İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer, oyunluk. Bir oyun veya filmin başlıca bölümlerinden her biri. Bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı. Görüntü. Tanık olunan, gözlenen olay.

İMGE

Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya. Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, hayal, imaj. Duyularla algılanan, bir uyaran söz konusu olmaksızın bilinçte beliren nesne ve olaylar, hayal, imaj. Genel görünüş, izlenim, imaj.

HAYAL

Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya. Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun. İmge. Görüntü. Belli belirsiz görülen şey, gölge.

BİYOÇEŞİTLİLİK

Deniz ve kara sularındaki ekolojik ortamda yer alan canlılarda gözlenen değişkenlik.

GÜRÜLTÜ

Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata. Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma. Yükselteç çıktısında gözlenen ve imlem girdisinde çeşitli nedenlerden kaynaklanan, asalak birleşenlerin yükseltilmesinden ileri gelen uyumsuz sesler. Ses sinyalinin kalitesinde belirleyici olan tıslama, cızırtı ve uğultu gibi istenmeyen seslerin tümü. Titreşimli düzenli olmayan sesler. Boğumlanmaları sırasında tonlu ve tonsuz hışırtı niteliği taşıyan z, s ünsüzleri ile tonlu ve tonsuz patlama niteliği taşıyan b, p ünsüzleri titreşim açısından birer gürültü sesidir. Analit sinyalinin gözlenmesine bozucu etki yapan herhangi bir sinyal. Sinema ya da televizyonda sesin saptanması, çalınması ya da yayınlanmasında ortaya çıkan istenmeyen sesler.

GÖKÜÇGENİ

Bir gözlemcinin başucundan, gök kutbundan ve gözlenen yıldızdan geçen küresel üçgen.

GÖZLENGIÇ

Beklenen,gözlenen kişi.

MİRA

Arazi üzerinde seçilmiş bir işaret noktasının düşeyini gösteren, yön belirtmek için uzaktan gözlenen, geometrik biçimli tahta lata.

FOSFORIŞIMA

Önceden ısı, ışık ya da elektrik boşalımının etkisinde bırakılmış bir özdeğin sonradan sürekli ışık yayması. Ak fosforun yavaş oksitlenmesinde gözlenen soluk yeşilimsi ışıma.

MONOSPERMİ

İnsan ve memeli hayvanlarda gözlenen ovumun tek bir spermatozoa tarafından döllenmesi olayı.