İçinde ÖNERME geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "önerme" olan, toplam 2 tane kelime bulunuyor. İçerisinde önerme bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu önerme ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında önerme olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ÖNERME

Önermek işi. Kabul edilmesi için öne sürülen düşünce, teklif. Bir savı öne süren veya bir durumu dile getiren cümle, belli bir yorumda belli bir doğruluk değeri kazanan düzgün deyim, kaziye.

ÖNERMEK

Tavsiye etmek. Bir sorunu çözmek üzere bir şey öne sürmek, teklif etmek.

  -   -   -  

Anlamında ÖNERME bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÖNERME geçen kelimeler listesi verilmiştir.

EVİRME

Evirtim. Bir önermenin konusunu yüklem, yüklemini de konu durumuna getirerek vargısı doğru olan yeni bir önerme çıkarma, akis: "Hiçbir insan ölümsüz değildir" önermesinden evirme yoluyla "hiçbir ölümsüz insan değildir" önermesi çıkarılabilir.

DİYALEL

Bir önermeyi başka bir önerme ile tanıtlamak yoluyla yapılmış olan sofizm, üstü örtülü bir tür kısır döngü.

ÇELİŞME

Çelişmek durumu, tenakuz. Önerme, yargı, kavram ve terimlerin birbirini tutmama durumu.

ALTIK

Konusu ile yüklemi aynı olan, biri tümel olumlu, biri tikel olumlu; biri tümel olumsuz, biri tikel olumsuz iki önerme arasındaki bağlantı durumu: "Kimi insanlar fânidir" önermesi "Bütün insanlar fânidir" önermesinin altığı olur.

AYRIKLIK

Ayrıklı olma durumu, ayrı tutma, ayrı tutulma. Kaplamları birbirinden ayrı olmakla birlikte aynı yakın cinsin kaplamına giren kavramlar arasındaki bağlantı. Elips, daire, parabol, hiperbol vb. bir konik üzerinde hareket eden cismi, odağa veya merkeze birleştiren doğrunun büyük eksen ile yaptığı açı. Önermelerin birbirine bağlanması işleminde ya . ya . ve ya da ile gösterilen ilişki. Kural dışılık. Genel kuraldan ayrılma, derogasyon.

BAĞLAÇ

Eş görevli kelimeleri veya önermeleri birbirine bağlayan kelime türü, rabıt, rabıt edatı: Ve, ya, veya, ya da birer bağlaçtır.

ÇIKARSAMA

Bir önermeden, düşünce yoluyla bir başka önermeye geçme işi, istihraç.

EVRİLİR

Konu ile yüklemin birbirinin yerine geçmesiyle doğruluğu bozulmayan (önerme): "Her insan güler" evrilir bir önerme sayılır çünkü "her gülen insandır" yargısı yanlış olmaz. Alıcıda kullanılıp kimyasal işlemden geçtikten sonra doğrudan doğruya pozitife dönebilen (film).

EVRİK

Başka bir önermeye, teoreme veya probleme göre terimleri ters durumda olan (önerme, teorem veya problem).

ÇIKARIM

Çıkarma işi. Belli önermelerin kabul edilen veya gerçek olan doğruluklarından, yanlışlıklarından, başka önermelerin kabul edilen veya gerçek olan doğruluklarını, yanlışlıklarını çıkarma, istidlal.

DOĞRULAMAK

Bir şeyin doğru olduğunu ortaya koymak, desteklemek, gerçeklemek, teyit etmek, tasdik etmek. Bir önermenin doğruluğunu veya yanlışlığını belirlemek amacıyla olayları inceleyip araştırmak.

BELGİT

Senet. Bir önermeyi tanıtlamak için gösterilen ve daha önce doğru diye kabul edilen başka önerme, hüccet, burhan.

BELİT

Kendiliğinden apaçık ve bundan dolayı öteki önermelerin ön dayanağı sayılan temel önerme, mütearife, aksiyom.

ALMAŞ

İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe. Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem.

DOĞRULUK

Doğru ve dürüst olma durumu, doğru olana yakışır davranış, dürüstlük, adalet. Düşüncenin gerçekle uyuşması, yargı ve önermelerin gerçeğe uygun olması.

ÇATIŞKI

Yasaların veya önermelerin kendi aralarında çelişikliği, antinomi.

DOGMACILIK

Öne sürülen öğreti ve ilkeleri eleştirmeden doğru olarak benimseyen ve benimsediği varsayımlardan katı bir yöntemle önermeler türeten anlayış, dogmatizm.

CÜMLECİK

Önerme. Küçük cümle.

ANLAMA

Anlamak işi, anlamaklık, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf. Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme.

ANLAM

Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey.