İçinde ÇAYA geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "çaya" olan, toplam 20 tane kelime bulunuyor. İçerisinde çaya bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu çaya ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında çaya olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

13 harfli kelimeler

YUKARIÇAYANLI

12 harfli kelimeler

AŞAĞIÇAYANLI

10 harfli kelimeler

AKÇAYAZLIK, ÇAYARABASI

8 harfli kelimeler

ÇAYAĞACI, SAÇAYAĞI, AKÇAYAZI, ÜÇAYAKLI, ÇAYARASI, ÇAYANASI

7 harfli kelimeler

SAÇAYAK, KIÇAYAK, ÇAYALTI, ÇAYAĞZI, AKÇAYAR

6 harfli kelimeler

UÇAYAK, ÇAYANA, ÜÇAYAK

5 harfli kelimeler

ÇAYAN

4 harfli kelimeler

ÇAYA

Bazı kelimelerin anlamları

ÇAYA

Bebek, çocuk.

ÜÇAYAKLI

Sacayağı.

ÇAYARABASI

Genel ve özel konutlarda mutfak ile yemek odası arasında yiyecek-içecek taşımayı kolaylaştıran tekerlekli araç.

ÇAYANASI

Çayın taşarak iki tarafında bıraktığı yatak yerleri.

SAÇAYAK

Balıkesir ili, Dursunbey ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

YUKARIÇAYANLI

Osmaniye ilinde, Kadirli ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.

ÇAYAĞZI

Ardahan şehrinde, Hanak ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi. Artvin ilinde, Şavşat belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Balıkesir kenti, Erdek ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Bingöl kenti, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. Bingöl ili, Yayladere ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. Düzce şehrinde, Akçakoca belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri. İstanbul ili, Beykoz ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer. İzmir ili, Kiraz ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge. Kırşehir ilinde, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yer. Sinop ilinde, Durağan ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

AKÇAYAR

Siirt şehrinde, Şirvan ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

AKÇAYAZI

Erzincan kenti, Kuruçay bucağına bağlı bir bölge. Konya şehrinde, Karapınar belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

ÇAYARASI

Bitlis ilinde, Güroymak belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Kars ili, Kağızman belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

ÇAYALTI

Bartın şehrinde, Kurucaşile ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.

AŞAĞIÇAYANLI

Osmaniye şehrinde, Kadirli ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

SAÇAYAĞI

Kayseri şehri, Örenşehir bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Sivas ilinde, Çetinkaya bucağına bağlı bir yer.

AKÇAYAZLIK

Martta ekilen yazlık buğday.

KIÇAYAK

Çizmeye benzeyen, ayağa giyilen bir çeşit yemeni. Bir çeşit ayakkabı kalıbı (ayakkabıcılıkta): Yemenilerini kıçayak kesersem senin ayağına eyi gelir.

ÇAYAĞACI

Tavla vb. oyunlarda sürekli yenilip bir şeyler ısmarlamak zorunda kalan kimse.

  -   -   -  

Anlamında ÇAYA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ÇAYA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

EKVATOR

Fındık, ceviz vb. meyvelerin ölçümünde kullanılan bir birim. Yer yuvarlağının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük çember, eşlek, istiva hattı.

ARISTAH

Tavan. Tavan arası. Tavan arasında meyva konulan raf. Yapılarda, tavanda üzerine mertek dizilen kalın ağaç, kiriş. Tavan arası, mertek ile uzatmaların birleştiği yer. Tavan (Çayağzı).

EKSEN

Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver. Çizgi. Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru. Dingil.

DONANIM

Bir gemi direğine, bir yelkene veya başka bir parçaya bağlı bulunan halat ve makara vb. manevra araçları. Bir bilgisayarda bulunan fiziksel birimler. Tesisat.

REOMÜR

Suyun buz tutması 0 °C, kaynaması 80 °C olarak esas alınıp ikisi arası seksen eşit parçaya bölünerek elde edilen sıcaklık birimi.

ORTAY

Bir düzlem şeklin aynı yöndeki paralel bütün kirişlerini eşit parçalara bölen (çizgi). Bir uzayı, bir yüzeyi eşit iki parçaya bölen (düzlem, çizgi).

PARAMPARÇA

Pek çok parçaya ayrılmış, parça parça olmuş.

TIRTIL

Yumurtadan çıkan kelebek kurtçuklarının ilk durumu. Maraş işi veya diğer elbise nakışlarında kullanılan altın, gümüş gereç. Palet. Pulların veya metal paraların kenarındaki kertikleri oluşturan çıkıntılardan her biri. Bir şeyin kenarına çizilen zincir gibi çiçeklerden yapılmış olan süs. Çevresinde kertikler bulunan ve işlenecek parça üzerine bastırılarak bu kertiklerin izini parçaya basmaya yarayan çelik disk.

ARAPÇALAŞTIRMAK

Arapçaya çevirmek. Arap dili özelliği kazandırmak.

ÇENE

Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını sağlayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad. Baş bodoslamasının omurga ile birleştiği yer, çarık. Köşe. Mengene, kerpeten vb. araçların eşyayı sıkıştıran karşılıklı iki parçasından her biri. Çok konuşma huyu, gevezelik.

BÖLMEK

Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek. Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak. Bir niceliği iki veya daha çok eşit parçaya ayırmak.

ANDAL

Bahçe, bağ ve bostanda sulamayı kolaylaştırmak için, toprağın eğimine göre ayrılmış parçalar, maşala, evlek. Evlek sınırı. Bahçe ve bostanlarda evlekler arasındaki su yolu, ark. Sulanan tarla veya bostanda evleklerin suyla dolması, göllenmesi hali: Bahçe andallanıncaya kadar suyu kesme. Pirinç ekmeye elverişli akıntısız, sulak yer, bataklık. Fındığın dövülme zamanı yapılan 40-50 cm. yüksekliğinde ve 80-100 cm. enindeki kabuklu fındık yığını. Tırpan veya makine ile biçilen ekin sapı yığını: Tarlada üç andal ziyan olmuş. Orman içindeki ince uzun mera. Sersem, budala: Ahmet bu sıralarda andallaştı. Filan, falan: Sofraya ekmek, kaşık, andal geldi mi?. Seyrek, aralıklı yapılan iş veya dikiş: Ahmet tarlasını andal sürmüş. Bağ, bahçe sulamak için yapılan hendek, ark. Üzüm bağlarında evlek sırası. Derin su kanalı (Çayağzı). Tütün fidelerinin yetiştirildiği evlek. (Çakallı, Konak, Samsun).

PAYDA

Bayağı kesirlerde birimin kaç eşit parçaya bölünmüş olduğunu gösteren sayı, mahreç.

BÖLEN

Bir bölme işleminde bölünen sayının kaç eşit parçaya ayrıldığını gösteren sayı.

AVGUN

Üstü açık sarnıç. Üstü kapalı veya açık su yolu, ark, bahçe duvarlarında açılan su deliği. Lâğım. Kanalla gelen suyun çeşmelere ayrılacağı yerde biriktiği küçük taş havuz. Sulak, bol sulu yer. Esas arktan ayrılan su yolunda açılıp, kapatılan yer, kapak. Birkaç kere sürülüp kabartılmamış tıkız tarla Avgun olan yerde ekin olmaz. Boğasak, boğa istiyen inek: Bizim inek avgun olmuş. Ayçiçeği. Avcılıkta kuşlara kurulan tuzak. Su kanalı (Çayağzı). Yer altındaki su yolu.

ALTINKESİT

Bir doğru parçasının eşit olmayan iki parçaya bölünmesi, öyleki küçük parçanın büyük parçaya oranı, büyük parçanın tüm doğru parçasına oranına eşit olsun.

KABAN

Dik yokuş. Tepe. Çeşitli kumaşlardan yapılmış, kalçaya kadar inen ve paltoya benzeyen üst giysisi.

KIRILMAK

Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak. Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen bir ışın, doğrultu değiştirmek. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak. Bükülerek kat yeri oluşturmak. Kırgınlık duymak. Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek. Savaş, bulaşıcı hastalık sebebiyle çok sayıda insan ölmek. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak.

BAKIŞIMLILIK

Bir dağılıma ilişkin eğrinin tepe noktasıyla ortalamayı birleştiren doğruya göre iki eşit parçaya ayrılması durumu.

MAMBO

Haiti kökenli, rumba ve çaçaya benzeyen bir dans. Bu dansın müziği.