İçinde TANAN geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "tanan" olan, toplam 1 tane kelime bulunuyor. İçerisinde tanan bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu tanan ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında tanan olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

TANAN

Önce.

  -   -   -  

Anlamında TANAN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde TANAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

TASINLI

Metinlerde bulunmadığı halde, eldeki çeşitli şekilleri karşılaştırılarak asıl diye tasarlanıp saptanan (kök, kelime ...) (TASINLAMA, Reconstruction).

SAPTANI

Bir işlem ya da tasarımı gerçekleştirmek üzere saptanan ya da ayrılan iş ya da birim payı.

ALABİLİRLİK

Bir yapının boyutları gözönünde tutularak saptanan ve barındırabileceği en çok insan sayısı.

YOKETME

Bir kimyasal tepkimede iki tepken arasında ya da bir molekülün ayrı kesimlerinde görece yalın bir molekülün ortamdan giderilmesi. Durağan bir varlığın önceden saptanan yaşam süresinden daha önce verimli olma gücünü yitirmesi nedeniyle o ana kadar uygulanılmamış olan aşınma paylarının yitirceye atılarak yok edilmesi.

ATASOY

İlkel toplumlarda, boyları oluşturan bireylerin kendisinden türediklerine inandıkları insan, hayvan, bitki, nesne ya da doğa olayı kimliğinde olan ortak ata. (Kimi ilkellerde, boylarda saptanan bu tür atanın dışında kişisel, ailesel, cinsel ya da yerel ata akrabalar da görülmüştür.) bk. atasoyculuk. karşılığı tapıncak, büyü, cancılık. Ataları gibi soylu olan kimse.

MENŞUR

Yayılmış, dağıtılmış, neşredilmiş. Prizma. Padişah tarafından verilen vezirlik ve benzerleri bir unvanı gösteren bir ferman türü. Tanınmış, ünlü. İsim yapmış, tanınmış. Meşhur. Arapça kökenli meşhur: Tanınmış, ünlü. Genellikle serdarlık, Kırım hanlığı, vezirlik, kazaskerlik, Eflak ve Buğdan voyvodalığı ve valilik gibi yüksek orunlara atananlar için çıkarılan padişah buyruğu. Dağıtılmış, yayılmış, neşrolunmuş. Eskiden padişahların verdiği vezirlik.

ÖLÇEKDEĞERİ

Bir ölçeği oluşturan sınarlar için çeşitli yöntemlerle saptanan ve bu sınarlardan oluşmuş ölçekler uygulandığında bireylerin tutum ya da görüşlerini sayılarla gösteren değer.

BERAT

Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. Osmanlı Devleti'nde bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu.

ARAYÖNLER

Dört anayönün aralarında kalan, önce 45, sonra da 22.30 derecelik açılarla, bölünerek saptanan ikincil yönler.

EKÇE

Bir güvence ödeğinde değişiklik yapılması gerekir ve bu istek koşulların tümünü kapsamazsa bu ödeğe saptanan değişiklikleri sınırlamak üzere yapılan ek yazılım.

GENGÜDUM

Bir araştırmayı son amacına ulaştırmak üzere saptanan ve her aşamada izlenecek yolu gösteren uzun erekli tasarım.

SÜRE

Bir olayın başı ile sonu arasında geçen zaman parçası, zaman aralığı, zaman bölümü, müddet. Gelin giysisi yapılan bir çeşit kumaş : Sürenin arşınını iki kaymeye aldım. 1.Yüreklilik, yiğitlik. 2.Dayanıklılık : Şu adamın süresi yok. Arapça kökenli sûre: sure. Bir sesin çıkarılmasına verilen zaman. müddet. Tecimsel belgitlerin sayışımlarındaki paraların ödenmeleri için saptanan gün. Bir işin yapılması ya da bir borcun ödenmesi için gösterilen süre.

ŞERMENDE

Utangaç, çok utanan, mahcup.

YAZILCAN

Gidilmesi önceden saptanan, tasarlanan yer.