İçinde MOLE geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "mole" olan, toplam 7 tane kelime bulunuyor. İçerisinde mole bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu mole ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında mole olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

12 harfli kelimeler

MAKROMOLEKÜL

9 harfli kelimeler

MOLEKÜLER, MOLERLEME

8 harfli kelimeler

HEMOLENF

7 harfli kelimeler

ASMOLEN, MOLEKÜL

4 harfli kelimeler

MOLE

Bazı kelimelerin anlamları

MOLE

Ben. Muğla ili.

MOLERLEME

870-1095° C sıcaklıklardaki baryum klorür yunaklarının yüzeyinde bulunan erimiş alüminyumdan geçirerek yapılan, ve çeliklere uygulanan özel bir alüminyum ile örtme süreci.

MOLEKÜL

Element veya bileşikleri oluşturan ve onların özgül niteliklerini gösteren en küçük birim, madde. Bir bütünün en küçük parçası. Fiziksel kimyada bir veya birkaç atomun birleşmesinden oluşan, birkaç çekirdek veya elektronlu yapı.

ASMOLEN

Pişmiş toprak, cüruf ve çimento karışımından yapılmış, ses geçirmez, delikli briket türü.

HEMOLENF

Bazı omurgasızların hemosölünde bulunan sıvı; böcek kanı. Bazı omurgasızlarda, hemosöl adı verilen vücut boşluğu içerisinde bulunan sıvı. Eklem bacaklıların hemoseli içerisinde, nematodlarda ise psödosölom içerisinde bulunan kan ve lenf karışımı sıvı.

MAKROMOLEKÜL

İçinde genellikle pek çok kere tekrarlanan atom gruplarından meydana gelmiş bir veya birçok yapısal motif bulunan molekül. Proteinler, polisakkaritler, nükleik asitier gibi molekül ağırlığı birkaç bin Dalton'dan büyük organik moleküller. Karmaşık moleküllerin tekrarlanmasıyla oluşan büyük molekül. Proteinler, polisakkaritler ve diğer doğal ve sentetik polimerlerde olduğu gibi birkaç binden milyonlara uzanan molekül ağırlığına sahip çok büyük polimerik zincir yapısına sahip bir molekül. Çok sayıda monomer birimlerin veya yapı taşlarının bir araya gelmesiyle meydana gelen protein, nükleik asit, polisakkarit gibi biyopolimerler.

MOLEKÜLER

Moleküle ilişkin, molekülle ilgili.

  -   -   -  

Anlamında MOLE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde MOLE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ESTER

Organik asitlerle alkollerin aralarından bir su molekülü ayrılması sonucunda verdikleri madde.

KOORDİNAT

Belirli bir molekül içinde özel bir konuma sahip bir atoma bağlı olan atom veya atom grubu. Bir yüzey üzerinde veya uzayda bir noktanın yerini bulmaya yarayan ana çizgilerden yatay olanı, apsis.

KATALİZÖR

Kimyasal tepkimenin olmasını veya hızının değişmesini molekül yapısını değiştirmeden sağlayan, katalitik etkiye yol açan madde.

GEÇİŞME

Geçişmek işi. Yarı geçirgen bir çeperin iki yanına yerleştirilmiş, derişikliği farklı iki sıvıdan oluşan yer değiştirme olayı, hulul, ozmoz. Moleküllerin kinetik enerjileri sebebiyle çok yoğun bir bölgeden az yoğun bir bölgeye hareketleri, difüzyon.

AĞIRLIK

Ağır olma durumu. Ağırbaşlılık. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke, gravite. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri. Sorumluluk. Sıkıntı. Takı. Değerli olma durumu. Yük, külfet. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori. Etki, baskı, güçlük. Çeyizini düzmek için damadın geline verdiği para, kalın.

AYRIŞMAK

Birbirinden ayrılmak, birliği bozulmak. Moleküller, türlü etkenler sebebiyle geçici olarak daha yalın atom veya moleküllere bölünmek.

AYRIŞMA

Ayrışmak işi. Moleküllerin, türlü etkenlerle geçici olarak daha yalın atom ve moleküllere bölünmesi, inhilal.

BİYOELEKTRONİK

Moleküler biyolojinin hücrelerin yapısına giren moleküller arasında geçerli elektrostatik güçlerini inceleyen bölümü.

KOHEZYON

Moleküller arasındaki çekim kuvveti. Yakınlık derecesi.

KLORÜRLEŞTİRMEK

Bir organik moleküle, hidroksil OH grubu yerine klorür Cl getirmek.

MADDE

Duyularla algılanabilen nesne. Bir cismi oluşturan öge, öz. Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri. Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm. Boşlukta yer kaplayan, bir kütlesi olan her türlü varlık, özdek. Para, mal vb. ile ilgili şey. Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım. Molekül.

HİDROLİZ

Bir molekülün su etkisiyle ikiye ayrılmasını sağlayan tepkime.

FOTOSENTEZ

Yeşil bitkilerin ışıkta basit birleşiklerinden karmaşık yapılı organik moleküller üretmesi.

İYONLAŞMA

Moleküllerin parçalanmasıyla, atomlara, moleküllere, molekül gruplarına elektron katılması veya çıkarılmasıyla iyonların oluşması, iyonlanma.

KLOROPLAST

Yeşil bitkilerde hücrelerin içinde bulunan, klorofil moleküllerinden oluşan, karmaşık yapılı kromoplast.

ETKİN

Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom).

BİSÜLFÜR

Molekülünde iki kükürt atomu bulunduran birleşik.

BİLLURLAŞMA

Billur durumuna gelme. Herhangi bir cisim moleküllerinin bazı fizik ve kimya değişmeleriyle geometrik biçim alması, kristalleşme.

İZOMER

Aynı oranlarda birleşmiş aynı elementlerden oluşan fakat moleküllerinde atom gruplaşmaları değişik olduğu için birbirlerinden farklı özellikler gösteren (maddeler).

ATOM

Birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal ögeyi oluşturan parçacık. Yaprakları üst üste sarılı topak marul. Eski Yunan filozoflarına göre gerçeğin son, artık bölünemez, bozulamaz diye tasarlanan temel ögeleri.