İçinde METİNE geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "metine" olan, toplam 2 tane kelime bulunuyor. İçerisinde metine bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu metine ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında metine olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

METİNE

Sağlam, dayanıklı, güçlü.

METİNER

Sağlam, dayanıklı, güçlü kimse.

  -   -   -  

Anlamında METİNE bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde METİNE geçen kelimeler listesi verilmiştir.

TOPLUMSALLAŞTIRMA

Bazı imkânlardan, kuruluşlardan toplumun yararlanmasını sağlama, toplum hizmetine koyma, sosyalizasyon. Toplumun değer yargılarına uygun duruma getirme, sosyalizasyon.

MUHTELİS

Kamu malını zimmetine geçiren, çalan.

KAMAROT

Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli.

ÇÖMEZ

Medreselerde müderrisin hizmetine bakan ve ondan ders alan öğrenci. Acemi. Birinin kendi işini öğreterek yetiştirmeye başladığı kimse.

HORTUMLAMAK

Yasa dışı yollarla zimmetine para veya mal geçirmek.

VASALLIK

Feodal sistemde toprak sahiplerinin yurtluk karşılığında, silahlı adamlarıyla askeri gücünü kendilerinden daha büyük ve daha güçlü toprak sahiplerinin hizmetine verdiği, zamanla babadan oğula geçerek bir tür tımara dönüşen düzen.

TUTMAK

Elde bulundurmak, ele almak. Herhangi bir durumda kalmasını sağlamak. Ulaşmak, varmak. Otobüs, vapur, uçak vb. hasta etmek. Uygun gelmek, çelişmez olmak. Bir şey düşünmek. Alacağa ya da vereceğe saymak. Hedef olarak almak. Kapatmak, sarmak. Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek. Avlamak. Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak. Bırakmamak. Beddua, dua, ah vb. etkisini göstermek, gerçekleşmek, yerine gelmek, varmak. Bir işe herhangi bir anlayışla girişmek. Herhangi bir durumda bulundurmak. Beklenen sonucu vermek. Askerlikte, bankacılıkta durdurmak, blokaj. Gereğini yapmak, yerine getirmek. Başlamak. Sarmak, bürümek. Denetimi ve yetkisi altına almak. Hizmetine almak veya kiralamak. Yaklaştırmak. Bağlamak. İşgal etmek. Kaplamak. İzlemek. Bir kimsenin yerini almak. Benimsemek, beğenmek. Asılmak, kuvvetlice sarılmak. Biriktirmek, tasarruf etmek. Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak. Bir sanat eseri geniş ilgi görmek. Desteklemek, birinden yana çıkmak. Para toplamı ...-e varmak, değeri olmak. Sunmak. Kullanmak. Varsaymak, farz etmek. Bir şeyi kullanması için uzatmak. Yanında bulundurmak, alıkoymak. Bir yerde kalmasını sağlamak. Ele geçirmek, yakalamak. Sürmek, zaman almak. Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak. İş görebilmek. Uğramak.

RAHMETLİ

"Tanrı'nın rahmetine kavuşmuş, bağışlanmış" anlamlarında ölmüş Müslümanları saygıyla anmak için ad veya unvanlarının başına getirilen bir söz. Merhum, merhume.