Kelimeler arşivinde; içinde "köle" olan, toplam 24 tane kelime bulunuyor. İçerisinde köle bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu köle ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında köle olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
KÖLELEŞTİRMEK
KÖLELEŞTİRİŞ, KÖLELEŞTİRME
KÖLETÜKRÜĞÜ, KÖLEÇLENMEK
KÖLELEŞMEK, KÖLESARIĞI
KÖLELEŞME
KÖLEMEN, KÖLEKÖY, KÖLEKGE, KÖLEKER, KÖLEMEZ, KÖLESİZ, KÖLELİK, KÖLETER
ENKÖLE, KÖLELİ, KÖLECİ
KÖLEV, KÖLEY, KÖLEN, KÖLEK
KÖLE
KÖLE
Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir. Birinin emri altında bulunan, özgür olmayan kimse. Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse.
KÖLEMEN
Kölelerden kurulan bir asker sınıfı. Birinin sahip olduğu köle veya karavaş.
KÖLETÜKRÜĞÜ
Adaçayı, salma tabiatea.
KÖLEKGE
Gölge.
KÖLELİK
Köle olma durumu, esirlik, kulluk, esaret.
KÖLEÇLENMEK
Büyüyüp kuvvetlenmek.
KÖLELEŞTİRME
Köleleştirmek işi.
KÖLESARIĞI
Sigaraböreği.
KÖLELEŞTİRİŞ
Köleleştirme işi.
KÖLELEŞME
Köleleşmek işi.
KÖLEKÖY
Ağrı şehri, Eleşkirt ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
KÖLELEŞMEK
Köle durumuna gelmek.
KÖLELEŞTİRMEK
Köle durumuna getirmek.
KÖLEKER
Bir çeşit kilim.
KÖLEMEZ
Çobanların kaynatılmış süt içine kaymak katarak koyultup yaptıkları bir çeşit yiyecek. Çiğ sütle ekmeği karıştırıp pişirerek yapılan bir çeşit yemek. Yoğurtla pekmez karışımı. Mısır ununu yağ ve suda kaynatarak yapılan bulamaç gibi yiyecek, kaçamak. Çiğ sütle, yoğurt karıştırılarak pişirmeden yapılan bir çeşit yiyecek. Koyulaşmış koyun ve keçi sütü. Yoğurtla süt karışımı bir çeşit yiyecek.
KÖLESİZ
Kölesi olmayan.
Bu bölümde tanımı içerisinde KÖLE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AZATLI
Azat edilmiş cariye veya köle.
PENCİK
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı. Asker yetiştirilmek üzere verilen beşte bir askerden sonra esir sahibinde kalan beşte dört oranındaki esir için alınan vergi. Gümrük idaresi tarafından belirli bir vergi karşılığında köle sahibine verilen sahiplik hakkını gösteren senet.
KULLUK
Kul olma durumu, kölelik, ubudiyet. Karakol. Kulun yaptığı iş.
HALAYIK
Kadın köle, cariye.
KARAVAŞ
Savaşta tutsak edilen veya satın alınan kadın köle.
BENDEHANE
Bendenin, kölenin evi.
KAMBER
Sadık köle.
ESARET
Kölelik, tutsaklık, esirlik. Hâkimiyet altında bulunma. Boyunduruk.
ESİRCİ
Köle ve cariye alan ve satan kimse.
SERF
Derebeylik toplum düzeninde toprakla birlikte alınıp satılan köle.
ANGARYA
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmet. Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılmış olan iş. Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması. Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması. Bir kişiye görevi dışında yaptırılan iş.
ÇAKER
Kul, köle, cariye, yanaşma.
ESİR
Tutsak. Atomlar arasındaki boşluğu ve bütün evreni doldurduğu varsayılan, ağırlığı olmayan, ısı ve ışığı ileten töz. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse. Hava. Köle.
AZATLIK
Azat olma durumu, serbestlik. Azat edilme vakti gelmiş olan (cariye, köle).
KÖLELİ
Kölesi olan.
ESİRE
Dişi tutsak. Cariye, dişi köle.
ESİRLİK
Esir olma durumu, tutsaklık, kölelik.
ÖZGÜR
Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan, serbest, hür. Başkasının kölesi olmayan, hür. Tutuklu olmayan, hür. Siyasi bir güç tarafından denetlenmeyen, engellenmeyen. Yönetim bakımından yabancı bir gücün etkisi altında bulunmayan, başka bir yönetime bağlı olmayan, bağımsız, hür (ulus, ülke). Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan, muhtar.
KUL
Tanrı'ya göre insan. Karavaş. Köle.
BENDE
Kul, köle.