Kelimeler arşivinde; içinde "kavuk" olan, toplam 18 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kavuk bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu kavuk ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kavuk olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DALKAVUKLAŞMAK
DALKAVUKLAŞMA
BÜYÜKKAVUKLU
KOCAKAVUKLU, DALKAVUKLUK
DALKAVUKÇA, KAVUKÇULUK
KARAKAVUK, KAVUKTEPE, KOCAKAVUK
KAVUKLUK, KARKAVUK, KAVUKLAR, KAVUKSUZ, DALKAVUK
KAVUKÇU, KAVUKLU
KAVUK
KAVUK
Pamuktan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığı. İdrar torbası. İçi boş şey.
DALKAVUKÇA
Dalkavuk gibi, yaltakça. (dalkavu'kça) Dalkavuğa yakışır bir biçimde, yaltakça.
KOCAKAVUKLU
İlmiyenin kolluk işleriyle uğraşan görevlisinin sanı.
KAVUKÇULUK
Kavukçunun yaptığı iş. Kavukçu olma durumu.
KARAKAVUK
Hindiba.
DALKAVUK
Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, huluskâr, yağcı, yalaka, yağdanlık, yalpak, yaltak, yaltakçı, kemik yalayıcı, çanak yalayıcı. Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse.
DALKAVUKLAŞMAK
Dalkavukça davranmaya başlamak.
DALKAVUKLAŞMA
Dalkavuklaşmak işi.
BÜYÜKKAVUKLU
Şeyhülislam kapısında kavasbaşı görevini yapan kişi.
KAVUKTEPE
Tunceli ili, Hozat ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
KAVUKLAR
Karaman ilinde, Ayrancı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
KARKAVUK
Hindiba.
KAVUKSUZ
Kavuk giymemiş.
KOCAKAVUK
Bilginlere özgü büyük kavuk.
KAVUKLUK
Kavuk koymaya yarayan küçük raf.
DALKAVUKLUK
Dalkavukça davranış, kemik yalayıcılık, çanak yalayıcılık, yağcılık, yalakalık, yalpaklık, yaltakçılık, yaltaklanma, yaltaklık, tabasbus, huluskârlık.
Bu bölümde tanımı içerisinde KAVUK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ETEKLEMEK
Birinin eteğini saygı göstermek amacıyla öpmek veya öper gibi yapmak. Yaranmaya çalışmak, dalkavukluk etmek.
YALPAK
Dalkavuk. Sokulgan, cana yakın. Sarp yer, uçurum.
YALAKA
Dalkavuk. Arsız, sırnaşık.
YALPAKLIK
Dalkavukluk.
YALTAK
Dalkavuk.
KILBAZ
Dalkavuk.
YALTAKÇI
Dalkavuk.
SARIK
Sarılarak meydana getirilen başlık. Kavuk, fes gibi bazı başlıkların üzerine sarılan tülbent, şal vb.
KAYTAK
Kuytu. Yağcı, dalkavuk, numaracı. Sözünde durmayan.
YALTAKÇILIK
Dalkavukluk.
KALLAVİ
Vezir ve sadrazamların giydikleri bir tür kavuk. Çok iri, kocaman.
YAĞDANLIK
Makineleri yağlamakta kullanılan, ince, uzun bir borusu olan yağ kabı. Dalkavuk.
TEKERLEME
Tekerlemek işi. Saz şairleri arasında yapılmış olan deyiş yarışı. Orta oyununda, özellikle Kavuklu'nun kullandığı sözler. Birbiriyle uyumlu hazır söz kalıbı. Çoğunlukla basmakalıp söz. Çoğunlukla, masalların genel olarak başında bulunan "Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde." gibi uyaklı giriş veya ara sözler.
KAVUKÇU
Kavuk yapan veya satan kimse. Birine yaranmak için onun söz veya davranışlarını uygun bulan, onaylayan kimse.
KAVUKLU
Kavuk giymiş. Orta oyununda hikâyeyi anlatıp asıl görevi üstlenen, espri ve komiklik yapan kişi.
ALKIŞÇI
Alkışlayan kimse. Şakşakçı, dalkavuk, yüze gülücü, yağcı kimse.
YAĞLAMAK
Yağ sürmek. Dalkavukça övmek, yağ çekmek. Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek.
YAĞCI
Yağ çıkaran ya da satan kimse. Makineleri yağlayan kimse. Dalkavuk.
HİNDİBA
Birleşikgillerden, yaprakları haşlanarak salata gibi yenebilen, birkaç yıllık otsu bir bitki, güneğik, karakavuk (Cichorium endivia).
YAĞCILIK
Yağ çıkarma ya da satma işi. Makineyi yağlama işi. Dalkavukluk.