İçinde İTME geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "itme" olan, toplam 170 tane kelime bulunuyor. İçerisinde itme bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu itme ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında itme olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

KARINCAİNCİTMEZ

13 harfli kelimeler

İŞİTMEZLENMEK

12 harfli kelimeler

ARİTMETİKSEL, İŞİTMEMEZLİK

11 harfli kelimeler

İNCİTMEBENİ, BİTMEMİŞLİK, ZİRİNCİTMEK

10 harfli kelimeler

EĞİTMENLİK, EŞKERİTMEK, İMİRSİTMEK, İŞİTMEZLİK, KÖTEZİTMEK, SEKİTMEMEK, SÜREGİTMEK

9 harfli kelimeler

ARİTMETİK, BERKİTMEK, ALIGİTMEK, BESKİTMEK, CİBCİTMEK, CİRPİTMEK, ÇEMKİTMEK, ÇİĞRİTMEK, ÇİRPİTMEK, ÇİYRİTMEK, ÇİYŞİTMEK, HERPİTMEK, İTMESEYÜZ, KERCİTMEK, KERKİTMEK, KİRPİTMEK, ÖTEĞİTMEK, PERKİTMEK, SEĞRİTMEK, SEKNİTMEK, SELKİTMEK, SEMRİTMEK, SERKİTMEK, SERPİTMEK, SÜREGİTME, SÜRGİTMEK, ŞİMŞİTMEK, ŞİRBİTMEK, ŞİVŞİTMEK, TENTİTMEK, Devamını Oku »»

8 harfli kelimeler

BEKİTMEK, BERKİTME, DEVİTMEK, EĞRİTMEK, EKŞİTMEK, ERGİTMEK, ESKİTMEK, ESRİTMEK, İNCİTMEK, PEKİTMEK, SEKİTMEK, ALGİTMEK, BİTİTMEK, CİRİTMEK, ÇENİTMEK, ÇİLPİTME, ÇİRİTMEK, DEPİTMEK, DİZİTMEK, EKSİTMEK, EPRİTMEK, ERKİTMEK, ESGİTMEK, EYGİTMEK, FİRİTMEK, GAMİTMEK, GENİTMEK, GERİTMEK, GIMİTMEK, GİCİTMEK, Devamını Oku »»

7 harfli kelimeler

BEKİTME, DEVİTME, EĞİTMEK, EĞİTMEN, EĞRİTME, EKŞİTME, ERGİTME, ERİTMEK, ESKİTME, ESRİTME, EYİTMEK, İNCİTME, İŞİTMEK, PEKİTME, SEKİTME, AGİTMEK, ALİTMEK, DEPİTME, EDİTMEK, EGİTMEK, ELİTMEK, ESİTMEK, EŞİTMEK, EYİTMEN, İBİTMEK, İLİTMEK, İSİTMEK, İTİTMEK, İYİTMEK, SİİTMEK, Devamını Oku »»

6 harfli kelimeler

BİTMEK, ÇİTMEK, DİTMEK, EĞİTME, ERİTME, GİTMEK, İŞİTME, YİTMEK, BİTMEL, EYİTME, İLİTME, İSİTME, KİTMEK, NİTMEK, PİTMEK, SİTMEK, TİTMEK

5 harfli kelimeler

BİTME, ÇİTME, DİTME, GİTME, İTMEK, YİTME, CİTME

4 harfli kelimeler

İTME

Bazı kelimelerin anlamları

İTME

İtmek işi.

ARİTMETİK

Matematiğin, konusu sayılar, bunların özellikleri ve işlemler olan kolu, hesap. Matematikle ilgili.

İŞİTMEMEZLİK

İşitmemiş, duymamış gibi davranma.

BİTMEMİŞLİK

Latincede, bir eylemi henüz sona ermemiş olarak anlatan fiil zamanı.

SÜREGİTMEK

Aynı biçimde devam etmek.

İŞİTMEZLİK

İşitmemiş, duymamış gibi davranma.

İNCİTMEBENİ

Kanser.

ZİRİNCİTMEK

Sıkıntı vermek.

EŞKERİTMEK

Açığa vurmak, belli etmek.

ARİTMETİKSEL

Aritmetik ile ilgili.

SEKİTMEMEK

Ara vermemek: Yağmur sekilmeden yağıyor.

KARINCAİNCİTMEZ

Karıncaezmez.

İMİRSİTMEK

İmrendirmek, özendirmek.

İŞİTMEZLENMEK

İşitmezliğe gelmek.

EĞİTMENLİK

Eğitmenin işi.

KÖTEZİTMEK

Zayıflatmak.

  -   -   -  

Anlamında İTME bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde İTME geçen kelimeler listesi verilmiştir.

APAZLAMAK

Avuçlamak. Gemi apazlama rüzgârla gitmek. Yelken rüzgârla dolup şişmek.

ARALANMAK

Biraz açılmak, aralık olmak. Araya zaman girmek. Gitmek, uzaklaşmak, yanından ayrılmak.

ASILMAK

Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak. Bir şey isterken karşısındakini tedirgin edecek derecede üstelemek, ısrar etmek, ileri gitmek. Bir yere tutunup sarkmak. Sonuna kadar mücadele etmek. Karşı cinsin ilgisini çekmek için rahatsız edici davranışlarda bulunmak. Hızla eline almak. Tutup çekmek. Boynuna ip geçirip sallandırılarak öldürülmek, idam edilmek.

ASMAK

Bir şeyi aşağıya sarkacak bir biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak. Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz gitmemek. Görevi olan bir işi özürsüz yapmamak. Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek. Üzerine takınmak, kuşanmak.

AYKIRILAMAK

Kestirmeden gitmek. Düz yoldan ayrılmak. Dikey olarak gelmek.

AKSİLİK

Terslik, zıtlık, karşıtlık. Bir işin yolunda gitmemesi durumu, elverişsizlik. İnatçılık, huysuzluk.

AVLANMAK

Avlama işine konu olmak. Ava gitmek, ava çıkmak, av için dolaşmak.

ALMAK

Bir şeyi elle ya da başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak. Zararlı, tehlikeli bir şeye uğramak. Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak. Motor çalışması için gerekli olan elektrik veya yakıttan yararlanır duruma gelmek. Satın almak. Erkek, kadınla evlenmek. Göreve, işe başlatmak. Örtmek, koymak. Yolmak, koparmak. Bürümek, sarmak, kaplamak. İçine sığmak. İçecek veya sigara içmek. Görevden, işten çekmek. Kazanç sağlamak. Gidermek, yok etmek. Kazanmak, elde etmek. Çalmak. Kısaltmak, eksiltmek. Vücuttaki hasta bir organı ameliyatla çıkarmak. İçeri sızmak, içine çekmek. Yol gitmek, mesafe katetmek. Kabul etmek. İçeri girmesini sağlamak. Birlikte götürmek. Soldurmak. Kendine ulaştırılmak, iletilmek. Temizlemek. Sürükleyip götürmek. Yer değiştirmek. Yutmak, kullanmak. Tat veya koku duymak. Başlamak. Ele geçirmek, fethetmek.

ARAMAK

Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak. Önem verip istemek. Ziyarete, hatır sormaya gitmek. Bir şeyin yokluğunu duyarak geri gelmesini istemek, özlemek. Şart koşmak. Bir kişiyle görüşmek üzere telefon etmek. Araştırmak, yoklamak.

ASETON

Birçok organik maddeyi eritmekte kullanılan uçucu, kolayca alev alır, eter kokusunda bir sıvı.

AYAKLANMAK

Çocuk yürümeye başlamak. Hasta iyileşip yürüyebilir duruma gelmek. Ayağa kalkıp gitmeye davranmak. Toplu bir biçimde zor ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmek, başkaldırmak, isyan etmek. Uyanmak, uyanıp kalkmak.

AZMAK

Küçük su birikintisi, gölcük. Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek. Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak. Yara, hastalık etkili, tehlikeli duruma gelmek. Cinsel duyguları artmak. Bitkiler, aşırı büyümek. Bataklık. Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak. Taşkınlıkta ileri gitmek.

ABONE

Süreli yayınları, parasını önceden ödeyerek alma işi. Bir şeyi sürekli olarak kullanmak için hizmeti verenle sözleşme yapan kimse, sürdürümcü. Bir yere gitmeyi alışkanlık hâline getiren (kimse).

ARTIRMAK

Artmasını sağlamak, çoğaltmak. Tutumlu davranıp biriktirmek, tasarruf etmek. Herhangi bir davranışta ileri gitmek. Bir malı başka alıcıların verdiği fiyattan daha yüksek bir fiyatla almak istemek.

AKSAK

Aksayan, hafifçe topallayan. İyi gitmeyen, iyi işlemeyen. Türk müziğinde kıvrak bir usul. Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize.

AKIŞ

Akma işi. Belirlenen biçimde, kurallarına ve doğasına uygun olarak gerçekleşme. Akın. Geçip gitme, sürüp gitme.

ATMAK

Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak. Örtmek. Kurşun, gülle, ok vb. şeyleri hedefe fırlatmak. Bir yerden başka bir yere taşımak. Sıkıntı dolayısıyla giyilen bir şeyi çıkarmak. Söylemek. Bir kimsenin ilişiğini kesmek. Uzatmak. Yay ve tokmakla ditmek, kabartmak. Yapılmış kötü bir işi birine yüklemek. Yırtılmak. Bilmeden, kestirerek söylemek. Yalan ya da abartmalı söz söylemek. Yapışık olduğu yerden ayrılmak. Koymak. Bir şeyi yere doğru bırakmak. Geri bırakmak, ertelemek. Kovmak, dışarıya çıkarmak, ilgisini kesip uzaklaştırmak. Terk etmek. Değerini eksiltmek. Götürmek. Çıkarmak, dışarıya vermek. Top, tüfek vb. silahları patlatmak. İçki içmek. İstenilmeyen bir şeyi kendi malı olmaktan çıkarmak. Rastgele bir kenara koymak. Kalp, nabız vurmak, çarpmak. Kullanılması gelenek hâline gelmiş bir şeyi kullanmaktan vazgeçmek. Patlayıcı maddelerle havaya uçurup yıkmak. Yazılı veya banda alınmış bir metinden bazı bölümleri çıkarmak. Göndermek, yollamak. Çatlamak. Sille, tokat vurmak.

AKMAK

Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek. Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak. Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak. Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak. Boya birbirine karışmak. Art arda ve toplu olarak gitmek. Karışmak, katılmak. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek. Zaman çabuk geçmek. Sürüp gitmek.

AYNASIZ

Aynası olmayan. Polis. Hoşa gitmeyen, kötü, yakışıksız, çirkin, ters, biçimsiz.

ATILMAK

Atma işine konu olmak. Bir yerden, görevden veya işten uzaklaştırılmak. Patlatılmak. Saldırmak, hücum etmek. Başlamak. Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak. Bir işe girişmek.