İçinde GİLİ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "gili" olan, toplam 76 tane kelime bulunuyor. İçerisinde gili bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu gili ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında gili olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

YELKOVANGİLİER

11 harfli kelimeler

ÜZÜMÇİNGİLİ

10 harfli kelimeler

İLGİLİİĞNE, GERENGİLİK, STRONGİLİD

9 harfli kelimeler

ÜZENGİLİK, İRİŞGİLİK, SİNANGİLİ, MUGİLİDAE, İLGİLİLİK, İNGİLİZCE

8 harfli kelimeler

GİLİGİLİ, GİLİMANA, GİLİMADI, MENGİLİK, FRENGİLİ, DONGİLİK, GİLİNDİR, HİNGİLİM, BENGİLİK, STROGİLİ, ÜZENGİLİ, YERGİLİK, YEYGİLİK, DERGİLİK, BİLGİLİK, ÇENGİLİK, ÇELGİLİK, ÇİZGİLİK, SERGİLİK

7 harfli kelimeler

GİLİVAT, DİRGİLİ, SEZGİLİ, İÇGİLİK, SEVGİLİ, İLGİLİK, İŞGİLİK, MENGİLİ, İNGİLİZ, SEÇGİLİ, SERGİLİ, GERGİLİ, ERGİLİK, TİNGİLİ, TONGİLİ, ÇİZGİLİ, VİRGİLİ, BİLGİLİ, BELGİLİ, BÜZGİLİ, DERGİLİ, GEÇGİLİ, GIKGİLİ, GİLİBİK, GİLİKLİ, BİZGİLİ, VERGİLİ, GİLİRİK

6 harfli kelimeler

AGİLİK, GİLİME, İNGİLİ, İLGİLİ, ENGİLİ, ERGİLİ, GİLİNE, EZGİLİ, ESGİLİ, İÇGİLİ, ÇEGİLİ, ETGİLİ, EŞGİLİ

5 harfli kelimeler

GİLİZ, GİLİÇ, GİLİV, GİLİK

4 harfli kelimeler

GİLİ

Bazı kelimelerin anlamları

GİLİ

Yere çukurlar açılarak, hayvan tüyünden yapılmış topla oynanan oyun. Obur.

İNGİLİZCE

Hint-Avrupa dil ailesinden, İngiltere'de, biraz farklı biçimiyle Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya ve İngiliz uygarlığını benimsemiş olan ülkelerde kullanılan dil, İngiliz İngilizcesi. Bu dille yazılmış olan.

MUGİLİDAE

Kefalgiller.

İRİŞGİLİK

Et sucuğu.

STRONGİLİD

Strongylidae ailesine ait.

İLGİLİLİK

İlgili olma durumu, alakadarlık, alakalılık.

GERENGİLİK

Hafif bulutlu, sisli hava.

ÜZÜMÇİNGİLİ

Yazma kenarına yapılan oya. (Yalvaç Isparta).

YELKOVANGİLİER

(puffinindae),(İng.puff=şişmek),omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının fırtınakuşları (Tubinares) takımının (bk) bir familyası. Kanatları çok sivri burun delikler ayrık iki boru halindedir.Denizlerde yaşarlar, deniz hayvanlariyle beslenirler.Kara-gagalı yelkovan (puffinus puffinus), sarı-gagalı yelkovan (p.kuhlii) iyi bilinen türleridir (bk).

GİLİMANA

Balık tutmak için çayların ortasına yapılan set.

MENGİLİK

Bir çeşit ağılı ot.

GİLİMADI

Fundalık.

GİLİGİLİ

Ekşili, terbiyeli köfte. Fındık büyüklüğünde turşu ve reçeli yapılan bir yaban meyvesi.

İLGİLİİĞNE

Çengelliiğne.

SİNANGİLİ

Denemiş, bilgili, tecrübeli.

ÜZENGİLİK

Ayak altı çukuru. Gelin almaya gelenlerden alınan bahşiş. Ayak tabanındaki çukur. Düğünde geline kaynananın verdiği armağan. Kaynananın verdiği hediye. Ankara ili, Şereflikoçhisar ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

  -   -   -  

Anlamında GİLİ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde GİLİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

AERODİNAMİK

Hareket hâlinde olan bir cisim üzerinde havanın yarattığı etkiyi inceleyen bilim. Gazların hareketini inceleyen bilim dalı. Bu bilim alanlarıyla ilgili olan.

AÇIKLAMAK

Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek. Açıkça söylemek, ifşa etmek. Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek. Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek. Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak.

AKADEMİK

Akademi ile ilgili olan. Bilimsel niteliği olan.

AİLELİK

Aile ile ilgili, aileye özgü olan.

AĞIZSIL

Ağızla ilgili.

AĞIZCIL

Ağızla ilgili olan, oral.

AGRONOMİ

Çiftçilikle ilgili bilgilerin araştırıldığı bilim dalı.

AHLAKİ

Ahlaka uygun, ahlakla ilgili, aktöresel, sağtöresel.

AİT

İlgilendiren, ilişkin, ilişik, ilgili.

ACUR

Kabakgillerden, kabuğu çizgili ve tüylü, yeşil veya sarımtırak, üzeri yeşil lekeli, irice bir meyve (Cucumis flexuosus).

AKIŞKANLIK

Akışkan olma durumu. Para ve ticaretle ilgili işlemlerde kullanılabilecek durumda olan satın alma gücü, likidite. Kolaylıkla paraya çevrilebilme özelliği fazla olan varlıklar, likidite.

AKILCI

Akılcılıktan yana olan, usçu, rasyonalist (kimse). Akılcılıkla ilgili.

AEROLOJİK

Aeroloji ile ilgili.

AÇILIM

Açılma işi. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapma. Yeni bir bakış açısı getirme. Sağ açıklık. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi.

AÇISAL

Açı ile ilgili, zaviyevi.

AKÇELİ

Paraya bağlı, parayla ilgili, mali.

AGNOSTİK

Bilinemezci. Bilinemezcilikle ilgili.

AİLEVİ

Aileye dayalı. Aile ile ilgili.

AÇMAK

Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek. Yakışmak, güzel göstermek. Engeli kaldırmak. Savaşla almak, fethetmek. Bir kuruluşu, bir iş yerini işler duruma getirmek. Sarılmış, katlanmış, örtülmüş veya iliklenmiş olan şeyleri bu durumdan kurtarmak. Birbirinden uzaklaştırmak. Satranç, poker vb. oyunları başlatmak. Ayırmak, tahsis etmek. Yarmak. Bir şeyi, bir yeri oyarak veya kazarak çukur, delik oluşturmak. Düğümü veya dolaşmış bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Yapmak, düzenlemek. Avunmak veya danışmak üzere söylemek, içini dökmek. Alışverişi başlatmak. Görünür duruma getirmek. Geçit sağlamak. Bir toplantıyı, etkinliği başlatmak. Bulutların dağılmasıyla gökyüzü aydınlanmak. Ferahlık vermek. Bir konu ile ilgili konuşmak. Tıkalı bir şeyi bu durumdan kurtarmak. Sıkılganlığını, utangaçlığını gidermek. Rengin koyuluğunu azaltmak. Beğenmek. Bir aygıtı, bir düzeneği çalıştırmak. Alanını genişletmek.

AÇILMAK

Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.