Kelimeler arşivinde; içinde "gergin" olan, toplam 7 tane kelime bulunuyor. İçerisinde gergin bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu gergin ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında gergin olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
GERGİNLEŞTİRMEK
GERGİNLEŞTİRME
GERGİNLEŞMEK
GERGİNLEŞME
GERGİNLİK
GERGİNCE
GERGİN
GERGİN
Gerilmiş durumda olan. Buruşuğu, kırışığı olmayan (cilt). Bozulacak duruma gelmiş olan (ilişki). Huzursuz, sinirli.
GERGİNCE
Biraz gergin.
GERGİNLİK
Gergin olma durumu.
GERGİNLEŞTİRME
Gerginleştirmek işi.
GERGİNLEŞTİRMEK
Gergin duruma getirmek.
GERGİNLEŞME
Gerginleşmek işi.
GERGİNLEŞMEK
Gergin duruma gelmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde GERGİN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
GERİLMEK
Germe işi yapılmak, gergin duruma gelmek, belirli bir uzama ile çekilmek. İlişki ve davranış bozulacak duruma gelmek. Kızmak, öfkelenmek, sinirlenmek. Kasılmak. Gergin bir biçimde açılmak.
ÇIRPI
Dal, budak kırpıntısı. Çok zayıf. Boyalı ve gergin bir sicimi yay gibi çekip bırakarak duvara veya yere çizilen çizgi.
AJİTASYON
Körükleme. Duygu sömürüsü yapma. Kişinin ruhsal gerginliğini dışa vurması sonucu oluşan etrafına karşı saldırganlık durumu. İnsanın zihninde ve duygu dünyasında sarsıntı yaratma. Çırpıntı.
GERİLİM
Gerginlik, tansiyon. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi. Bir iletkenin uçları arasındaki gizil güç farkı, potansiyel farkı, voltaj. Çeşitli yollara başvurularak filmde yaratılan sıkıntılı, gergin hava, tansiyon. İhtiyaçların karşılanamadığı veya bir hedefe yönelmiş davranışlar engellendiğinde ortaya çıkan coşkulu durum. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her noktasında, o iki güce karşı koyan güç, tevettür.
BURUŞUK
Gerginliği, düzgünlüğü kalmamış, buruşmuş olan.
ELEKTRİKLENDİRMEK
Bir yere elektrik sağlamak. Sinirli ve gergin bir duruma yol açmak.
BOŞANMAK
Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak. Dertlerini, yakınmalarını anlatmak. Sıyrılmak, kurtulmak. Kapalı bir yerde bulunan insanlar birden dışarı çıkmak. Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak. Baskı altında gergin duran bir şey, birden ve hızla kurtulmak. Bol bol akmak.
ELEKTRİKLİ
Elektriği olan, elektrik enerjisiyle yüklü olan, elektrikle işleyen. Sinirli ve gergin bir duruma gelmiş olan.
BOZUK
Bozulmuş olan. Kızgın, sıkıntılı. Madenî para, bozuk para. Görevini yapamaz duruma gelmiş (organ). Türk halk müziğinde, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük dokuz telli bir saz. Kötümser, gergin, huzursuz, karışık.
BUNALIMLI
Gerginlik, sıkıntı veren, gerginliği olan.
BUNALIM
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz. Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz. Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon. Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire ortaya çıkan fizyolojik değişiklik, kriz. Çöküntü.
GERMEK
Bir şeyin uçlarından veya kenarlarından çekerek gergin duruma getirmek. Kol, bacak, uzatmak. Gergin bir şeyle örtmek. Gergin duruma getirmek, gerginlik yaratmak, sinirlendirmek.
GERİLME
Gerilmek işi. Kasların son uzama gücü ile vücudun bütün bölümlerinde oluşan gergin durum, gevşeme karşıtı.
GERGİ
Perde. İp, kayış, tel vb.ni gerginleştirme işinde kullanılan araç.
BALIKLAMA
Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde. Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden (girişmek).
FIRLATMA
Fırlatma işi. Kol ve bacağın vücudun orta çizgisinden türlü yönlere, son eklemine kadar hızla ve gergin olarak uzaklaştırılması.
BAGET
Bateri çalmaya yarayan ince, kısa çubuk. Tavuk, piliç vb. kanatlılarda but ile paça arasında kalan etli bölüm. Çorabı gergin tutmak ve düşmesini engellemek için kullanılan sert lastik. Tıraşlanmış, dikdörtgen biçiminde değerli taş. Düşük gramajlı ince, uzun ekmek.
ELEKTRİKLENMEK
Elektrik enerjisiyle yüklü duruma gelmek. Etkilenmek. Sinirli ve gergin bir duruma gelmek, gerginleşmek.
ÇIRPINTI
Çırpınma. Aşırı uykusuzluk, huzursuzluk, titreme, silkinme durumu. Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması. Ruhsal gerginliğin dışa vurulması, ajitasyon.
GERİNMEK
Kolları açarak gövdeyi gergin bir duruma sokmak.