İçinde DÖŞENME geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "döşenme" olan, toplam 2 tane kelime bulunuyor. İçerisinde döşenme bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu döşenme ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında döşenme olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

DÖŞENME

Döşenmek işi.

DÖŞENMEK

Döşeme işi yapılmak. Birine kızarak kötü ve küçük düşürücü sözler söylemek. Uzun uzadıya ve yererek yazmak.

  -   -   -  

Anlamında DÖŞENME bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde DÖŞENME geçen kelimeler listesi verilmiştir.

YAYILMAK

Yayma işine konu olmak veya yayma işi yapılmak. Genelleşmek. Genişlemek, büyümek. Rahat bir biçimde, sere serpe oturmak. Serilmek, döşenmek. Ayrıntıya girmek, açılmak. Koyun, inek vb. otlamak. Kaynağından çıkan ışık, doğru çizgiler hâlinde türlü yönlere dağılmak. Hastalık, pek çok kimseye geçmek veya bulaşmak. Herkes tarafından duyulmak.

TESİSAT

Belli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi veya döşenen bu araçların tümü, döşem, donanım.

DÖŞENİŞ

Döşenme işi.

MOBİLYASIZ

Mobilyası olmayan, döşenmemiş, möblesiz.

MOBİLYA

Oturulan, yemek yenilen, çalışılan, yatılan yerlerin döşenmesine yarayan taşınabilir eşyaya verilen genel ad, möble.

GABAL

Götürü pazarlık: Tarlanın döşenmesini gabala verdim. Bedava, ucuz.

ÜSTYAPI

Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü. Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı. Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılmış olan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü. Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı.

HASIRLANMAK

Hasırla döşenmek, üstü hasırla örtülmek.

DÖŞENİLMEK

Döşenmek, yayılmak, serilmek, ferş olunmak.

DÖŞENEBİLMEK

Döşenme imkânı veya olasılığı bulunmak.

İNERVASYON

Bir organın ya da bir parçasının sinirle döşenmesi.

KURU

Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek). Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. Canlılığını yitirmiş (bitki). Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze. Kuru fasulye. Salgısı olmayan. Etkisi ve sonucu olmayan. Döşenmemiş, çıplak. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. Akıcı olmayan, duygudan yoksun.

DÖŞEME

Döşemek işi. Bir yapının döşenmesine yarayan her türlü eşya, mefruşat. Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü. Taşıtların koltuk, taban, tavan vb. yerleri. Yapılarda taban üzerine döşenen tahta vb. kaplama. Koltuk, kanepe, divan vb.nin kumaş, yay, pamuk vb. bölümleri.