Kelimeler arşivinde; içinde "baran" olan, toplam 16 tane kelime bulunuyor. İçerisinde baran bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu baran ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında baran olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
BARANLAMADAN
ALTINBARAN, BARANBİLGE
BARANALP, BARANBAR, BARANLIK, BARANSEL, GÖKBARAN
AKBARAN, BARANAÇ, HABARAN, KABARAN
BARANA, BARANE, BARANI
BARAN
BARAN
Yağmur.
ALTINBARAN
Üstün nitelikli, değerli kimse.
BARANSEL
Hedefine ulaşan sel gibi olan.
BARANLAMADAN
Ansızın: Baranlamadan geldim.
BARANLIK
Baran yapılacak yer.
BARANAÇ
Baklava biçimi mayın.
BARANI
Fasulye sırığı ve üzüm çubuklarını dayamaya yarayan çatal ağaç, kazık. Ispanak, semizotu gibi sebzelerin pirinçle pişirilen yemeği. Bahçe duvarı, çit, avlu duvarları üzerine konulan çalı çırpı, harçsız yapılan duvar, tarla sınırı, tarlaların alt yanına çekilen taş set, siper.
AKBARAN
Yağmur.
BARANBAR
Birlikte.
BARANALP
Hedefine ulaşan yiğit.
HABARAN
Pisboğaz, obur.
KABARAN
Kalbur, elek. Soda, karbonat.
BARANA
Fasulye sırığı ve üzüm çubuklarını dayamaya yarayan çatal ağaç, kazık. İnce döşeme. Demir tırmık. Baklava biçimi mayın. Deve hamudunun ön ve arka kısmı (semercilikte). Lop yumurtanın üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek yapılan bir yemek. Salata, ot yemeği. Ispanak, semizotu gibi sebzelerin pirinçle pişirilen yemeği. Kuru üzüm, nohut ve boyun eti ile yapılan yemek (kuru üzüm üzerine ayva da konulur). Grup, takım, kafile, kalabalık, göç, küçük kervan, aile fertleri. Toplantı, parti, fırka, dernek. Bahçe duvarı, çit, avlu duvarları üzerine konulan çalı çırpı, harçsız yapılan duvar, tarla sınırı, tarlaların alt yanına çekilen taş set, siper. Topluluk. Büyük demir tırmık.
GÖKBARAN
Gökten inen yağmur.
BARANE
Fasulye sırığı ve üzüm çubuklarını dayamaya yarayan çatal ağaç, kazık.
BARANBİLGE
Amacını elde eden bilge.
Bu bölümde tanımı içerisinde BARAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KÜRKLAK
Kurk olan, azgınlaşan, kabaran. Kuluçka.
YAĞMUR
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet. Çokluk, bolluk. Çok ve sık düşen, gelen şey.
KORDON
Genellikle ipekten yapılmış kalın ip. Göbek bağı. Teneke ve çinko eşyaların üstüne süs yapmak için kullanılan araç. Bir yere girip çıkmayı denetim altına almak için görevlilerden oluşturulan dizi. Kıyı şeridi. Saat, madalyon vb.ni asmaya yarayan ince zincir. İnce tellerden örülen ve özellikle ütü, ızgara vb. ev araçlarında kullanılan elektrik kablosu. Kabaran denizin kumsalda bıraktığı döküntü katmanı. İnce uzun sıralar durumunda yapılmış oymalı duvar veya mobilya süsü.
GÖMBELEK
Sarı renkli, büyük bir çeşit kelebek. Arı sokması ile şişen, kabaran yer. Kısa boylu, kafası büyük kimse: Gömbelek ali.
TARAKDİŞ
Kuşlar (Aves) sınıfının, kazlar (Anseriformes) takımının, ördekgiller (Anatidae) familyasından, erkeğinin başı parlak ve koyu yeşil, başının gerisinde tepeden sarkan ve enseden kabaran iki tüy demeti bulunan, yurdumuzun Marmara, Ege ve Akdeniz sahillerinde kışlayan, deniz, göl ve nehir kenarlarında yaşayan, yuvalarını yere yapan göçmen bir tür. Tepeli ördek, tepeli testereburun.
KÖSÜLMEK
Uzanıp yatmak, ayakları uzatarak yatar gibi oturmak, sere serpe oturmak. Büzülmek, toplanmak, toparlanmak. Yorulmak, gücünü kaybetmek. Öfkesi geçmek, yatışmak. Yılmak, pısmak, korkmak. Ateş yavaş yavaş sönmeye yüz tutmak. Kabaran bir şey sönmek, inmek, durulmak (süt, yemek ve benzerleri şeyler). Bitki, meyve ve benzerleri şeyler kurumaya yüz tutmak, çürümek. Boylu boyunca uzanmak. Öfkesini almak. Hızını almak. Uzanmak, ayağını uzatmak.