İçinde AĞALTI geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "ağaltı" olan, toplam 9 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ağaltı bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu ağaltı ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ağaltı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

12 harfli kelimeler

SAĞALTICILIK

10 harfli kelimeler

SAĞALTIMCI

9 harfli kelimeler

SAĞALTICI

8 harfli kelimeler

SAĞALTIM, AYAĞALTI

7 harfli kelimeler

DAĞALTI, SAĞALTI, YAĞALTI

6 harfli kelimeler

AĞALTI

Bazı kelimelerin anlamları

AĞALTI

Süt, yoğurt, ayran ve benzerleri ürünler. Uzaktan ancak seçilebilen hafif beyazlık, ışık.

SAĞALTICI

Tedavici.

SAĞALTIMCI

Ruhsal sağaltım tekniklerinde yeterlik edinmiş olan uzman.

AYAĞALTI

Ayak altı, ortalık yer. Ayakaltı, orta yer.

DAĞALTI

Şırnak kenti, Beytüşşebap belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.

SAĞALTI

Süt. Süt veren, sağılan hayvan.

SAĞALTICILIK

Sağaltıcı olma durumu.

SAĞALTIM

Sağaltma işi, tedavi. Bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi, terapi.

YAĞALTI

Yağlı kir, yağ lekesi.

  -   -   -  

Anlamında AĞALTI bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde AĞALTI geçen kelimeler listesi verilmiştir.

TİLMİKOSİN

Kimyaca, 20-deoxo-20-(3,5-dimethypiperidin-1-yl) desmikosinden hazırlanan uzun etki süreli, diğer makrolidler gibi protein sentezini engelleyerek etkinlik göstere, parenteral yolla kullanılan, özellikle sığırların Pasteurella multocida ve Mannheimia haemolytica (Pasteurella haemolytica)'nın neden olduğu solunum yolu enfeksiyonlarında koruyucu ve sağaltıcı olarak kullanılan makrolid grubu bir antibiyotik.

GÖZDEĞME

Kötü niyet ve etkin bakışlı, toplumuna göre mavi gözlü, sarı saçlı ya da kara gözlü, kara saçlı kişilerin, isteyerek ya da istemeyerek baktıkları, övdükleri, dokundukları canlıların, özellikle çocuk ve hayvanların, hastalanacakları, sakatlanacakları, yoksullaşacakları hatta ölebilecekleri; nesnelerin ise kırılacakları, yanacakları, yıkılacakları ya da yokolabilecekleri biçimindeki çok yaygın halk inanışı, bk. gözdeğmesinden korunma, gözdeğme sağaltımı, karşılığı muska.

ÖZEÇÖZÜMLEME

Uzun bir süre içinde dönemsel olarak yinelenen oturumlarla ve bir görüşmeci ya da sağaltımcının yardımıyla görüşülen kişinin kendini özgürce ve istençli olarak dile getirmesine olanak veren özgür ve bireysel görüşme.

ÇÖZÜMLEMECİ

Bir özesağaltımcı görüşmede, sunduğu yapılaşmamış uyaranlarla özgür konuşma sürecinde etkin bir üstlencesi bulunan gözlemci ya da sağaltımcı, bk. özeçözümleme.

IŞIMBİLİM

Röntgen ışınları ile ya da ışımetkin ışınlarla sayrılıklaran tanısı ve sağaltımı ile uğraşan tıp kolu.

FUROSEMİD

Henle kulpunun çıkan koluna etki ederek sodyum, klor, kalsiyum ve magnezyum, hidrojen, amonyak ve bikarbonat iyonlarının idrarla atılımını uyarırken, ürik asidin atılmasını yarışmalı olarak engelleyerek vücutta birikmesine neden olan, tüm ödem tiplerinin sağaltımında ve kalsiyum zehirlenmesinin sağaltımında kullanılan sulfonamid yapısında işetici bir ilaç.

TEDAVİ

Çeşitli yöntemlerle hastalığı iyi etme, iyileştirme, sağaltım, sağaltma, terapi. Aksayan bir şeyi düzeltme, iyileştirme.

RADYOTEDAVİ

Hastalıklı dokulara beta, gamma ve X ışınları gibi radyoaktif ışınlarla sağaltılması.

LİNKOMİSİN

Streptomyces lincolensis kültürlerinden elde edilen, zayıf baz tepkimeli, bakterilerde, 50 S alt ribozomlarına bağlanarak protein sentezini bozmak suretiyle etkinlik gösteren, dar spektrumlu, stafilokok ve streptokoklar başta olmak üzere gram pozitif bakterilerin neden olduğu solunum yolları, yumuşak doku, kemik iliği ve deri hastalıklarında, ayrıca spektinomisinle birlikte mikoplazma enfeksiyonlarının sağaltımında kullanılan, biyolojik yarı ömrü kısa olduğundan gıda değeri olan hayvanlarda güvenle kullanılabilen bir antibiyotik.

KÜR

İyi bakım ve ilaç tedavisi. Özel tedavi yöntemi. İnatçı, hırslı (adam). İnatçı, hırslı adam. Böğürtlen. İçine girilemeyecek kadar sık orman, çalılık, fundalık yer. Bataklık. Tedavi etme, iyileştirme, şifa verme, sağaltım. İleride kullanılacak maddeleri muhafaza etmek için kurutma, kimyasal koruyucular kullanma, tütsüleme, tuzlama ve benzerleri işlemlerin yapılması. Aksi, dik başlı.

KÜRATİF

Tedavi edici, hastalığı iyileştirici. Sağaltıcı, hastalığı iyileştirici.

ZOALEN

Kanatlılarda koksidilere karşı koruyucu olarak 125 ppm, sağaltıcı olarak 250 ppm kullanılan madde.

MESMERCİLİK

Ruhsal sağaltımın uydurma yöntem ve araçlarla sağlandığı bir uygulama.

TİLOSİN

Streptomyces fradae kültürlerinden elde edilen, Gram pozitif ve negatif bakterilerde, ribozomların 50S alt birimlerine bağlanıp protein sentezini engelleyerek etkinlik gösteren, solunum yolu enfeksiyonları, mastitis ve kolit gibi enfeksiyonların sağaltımında kullanılan, biyolojik yarı ömrü çok kısa (3-4 saat) olduğundan gıda değeri olan hayvanlarda da güvenle kullanılabilen makrolid grubundan bir antibiyotik.