İçinde ASILSIZ geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "asılsız" olan, toplam 2 tane kelime bulunuyor. İçerisinde asılsız bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu asılsız ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında asılsız olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

ASILSIZ

Doğru olmayan, temelsiz, köksüz, dayanaksız, yalan (haber). Uydurma.

ASILSIZLIK

Asılsız olma durumu.

  -   -   -  

Anlamında ASILSIZ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ASILSIZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

TIRAŞLAMAK

Saç, sakal vb.ni seyreltmek, kazımak, tıraş etmek. Bıkkınlık verecek kadar uzun, asılsız, abartılı konuşmak. Bir şeyin üzerindeki pürüzleri almak, yontmak.

BLÖF

İskambil oyunlarında elindeki kâğıtları olduğundan başka gösterme davranışı. Kazanda yoğunlaşan suyu dışarı atma. Karşısında kişiyi yanıltarak veya yıldırarak bir işten caydırmak için söylenen asılsız söz veya takınılan aldatıcı tavır, kurusıkı.

TEMELSİZ

Temeli olmayan. Gerçek veya sağlam olmayan, asılsız, yanlış. Asılsız olarak, gerçeğe aykırı bir biçimde.

ASISIZ

Asılsız. Sebepsiz. Boş yere, asılsız. Nedensiz.

KÜNET

Ekmek tepsisi. Asılsız, boş şey. Uygunsuz, değersiz şey.

EFSANE

Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence. Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb. Olağanüstü bir başarı elde etmiş kimse, kurum vb.

BEDASIZ

Asılsız, kötü.

İFTİRA

Bir kimseye kasıtlı ve asılsız suç yükleme, kara çalma, bühtan.

SAFSATA

Boş, temelsiz, asılsız söz.

KÜTÜKLEME

Söz arasında ya da vaiz ederken anlatılan asılsız öykü.

UYDURMA

Uydurmak işi. Yeni bir biçim verilmiş. Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme. Şişirme haber.

ATICI

İyi nişan alan, attığını vuran (kimse). Yalancı, asılsız şeyler uydurup söyleyen (kimse).

BATIL

İnançlar bakımından gerçek olmayan. Geçersiz. Çürük, temelsiz, asılsız. Boş, beyhude.

FISRIK

Asılsız, boş söz.

EFTEF

Gereksiz, asılsız.

PERDAHLAMAK

Aprelemek. Sövmek, küfretmek. Birini asılsız sözlerle kandırmaya çalışmak.

PERDAHÇI

Bazı parlatıcı maddelerle cila yapan kimse. Birini asılsız sözlerle kandırmaya çalışan kimse.

TIRAŞ

Saç ya da sakalı kesme işi, yülüme. Erkek saçını belli bir biçim vererek kesme. Bir şeyin üzerindeki pürüzleri alma, belli bir biçim vermek için yontma. Yalan, asılsız, bıktırıcı, gereksiz söz. Kesilme ve kazınma zamanı gelmiş saç ve sakal.

SAFSATACI

Boş, temelsiz, asılsız konuşan (kimse).

ESASSIZ

Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız. Doğru olmayan, yalan.