Kelimeler arşivinde; içinde "asamak" olan, toplam 18 tane kelime bulunuyor. İçerisinde asamak bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu asamak ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında asamak olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
MUŞMULASAMAK, DÖNERBASAMAK
TAŞBASAMAK, BUHRASAMAK, BASAMAKSIZ
BUĞASAMAK, ÜÇBASAMAK, BUVASAMAK, BUGASAMAK, ALGASAMAK, BOĞASAMAK, BASAMAKSI, BASAMAKLI
IRASAMAK
BASAMAK, YASAMAK, MASAMAK
ASAMAK
ASAMAK
Topallamak, aksamak. Devrilmek, dengesi, düzeni bozulmak.
ALGASAMAK
Korkutmak, tethiş etmek.
BASAMAKSI
Basamağı andıran, basamağa benzeyen, basamak gibi.
MUŞMULASAMAK
Canı muşmula istemek.
DÖNERBASAMAK
(Mimarlık) Bir eksen çevresinde dönerek çıkan merdivenin her basamağı.
BUĞASAMAK
Boğaya gelmek, inekler çiftleşmek için boğa istemek.).
IRASAMAK
Meyve iyice olgunlaşmak.
BASAMAK
Bir yere çıkarken veya bir yerden inerken basılan ve art arda gelen, birbirine belirli aralıkları olan düz yüzeylerden her biri. Bir amaca ulaşmak için yararlanılan kişi, durum veya yer. Derece, aşama, kerte, evre. Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, hane. Bir tam denklemde bulunan bilinmeyenin en yüksek kuvveti.
BASAMAKLI
Basamağı olan.
BUGASAMAK
Boğaya gelmek, inekler (çiftleşmek için boğa istemek.).
BUVASAMAK
Boğaya gelmek, inekler (çiftleşmek için boğa istemek.).
BASAMAKSIZ
Basamağı olmayan. Basamak olmadan.
ÜÇBASAMAK
Diyarbakır ilinde, Silvan belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
BOĞASAMAK
İnek boğa istemek veya boğaya gelmek.
TAŞBASAMAK
Ağrı ili, Diyadin ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
BUHRASAMAK
Boğaya gelmek, inekler (çiftleşmek için boğa istemek.).
Bu bölümde tanımı içerisinde ASAMAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DERECE
Bir süreç içindeki durumlardan her biri, basamak, aşama, rütbe, mertebe. Bir çemberin üç yüz altmışta birine eşit olan açı birimi. Başarı gösterme. Bir çözeltinin yoğunluğunu ölçmede kullanılan birim. Ölçü aletlerinin ölçeğinde belirtilmiş bulunan başlıca bölümlerden her biri. Denli, kadar. Sıcaklıkölçer.
DOKTORA
Bir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak.
İSKALARYA
Çarmıhların halat basamakları.
BANKET
Şehirler arası yolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl veya toprak yol. Yamaçtan kayan toprağı yerinde tutmak ve böylece ekilmeye elverişli yer kazanmak için türlü yollarla yapılmış olan dar basamak.
DOÇENT
Üniversitelerde profesörden önceki basamakta bulunan öğretim üyesi.
ÇÖZÜMLENMEK
Çözümleme işine konu olmak, analiz edilmek, tahlil edilmek. Onluk sayma düzeninde, sayılar basamak değerlerine ayrılarak yazılmak.
GÖMLEK
Vücudun üst kısmına giyilen kollu veya yarım kollu, yakalı giysi. Göbek, batın. Kitap kapağına geçirilen kap, kılıf. Basamak, kat, derece. Kadınların giydikleri ince kumaştan yapılmış kolsuz, yakasız iç çamaşırı, kombinezon. Dosya kartonu. Vücudun üst kısmına giyilen iç çamaşırı. Memeli hayvanlarda bağırsakları dıştan saran yağlı zar. Beyaz ışık sağlamak için lambanın üzerine geçirilen amyanttan kılıf.
BİRLER
Ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tam sayıda sağdan sola doğru ilk sayının bulunduğu basamak.
AMFİTEATR
Dinleyicilerin oturduğu, sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen salon, amfi. Yunan ve Roma'da açık hava tiyatrosu. Basamak basamak yükselen yer biçimi.
AMFİ
Amfiteatr. Sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen büyük derslik.
HANE
Ev, konut. Basamak. Klasik Türk müziğinde, peşrev vb. saz parçalarının bölümlerinden her biri. Birleşik kelimelerde "bina, yapı, yer, makam" anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer alan bir söz. Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz. Ev halkı.
BOĞASAMA
Boğasamak durumu.
KADEME
Aşama, basamak, derece. Motorlu araçların bakım ve onarım işlerinin yapıldığı birim, bakımevi.
AŞAMA
Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye. Varılması istenen bir amaca doğru geçilmesi gerekli dönemlerden her biri, evre, basamak, adım, merhale. Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap.
DÜZEY
Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye. Bir kursun basamaklarından her biri, kur. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
ÇİZELGE
Çizgilerle bölümlere ayrılmış kâğıt, cetvel. Kadro, kademe, basamak ve derecelerin yer aldığı liste.
AYAK
Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü. Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek ya da bunlardan her biri. Göl ayağı. Halk edebiyatında koşuklarda kısa yedekli dizeler. Yarım arşın veya 30,5 santimetre uzunluğundaki ölçü birimi, kadem, fit, fut. Altılı ganyanda yer alan her bir koşu. Bacak. Karakucak ve yağlı güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş dereceden biri. Vücudun belden aşağı bölümü. Mayalardan önce, makama uygun olarak çalınan veya söylenen beste. Kömür ocaklarında kömürün çıkarıldığı galeri. Bir doğrunun başka bir doğruyu veya bir düzlemi kestiği nokta. Futun küpü alınarak hesaplanan değer. Yürüyüşün ağırlık veya çabukluk derecesi. Basamak. Halk edebiyatında uyak.
ALAVERE
Bir şeyin elden ele geçmesi. Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele. Kargaşalık. Bir şeyi elden ele vererek aktarma.
BRAHMAN
Hint kastlarında ilk basamak. Bu basamaktan olan kimse.
BÖLÜK
Bir bütünden ayrılmış olan parça, kısım. Hizip. Takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birlik. On kuralına göre yazılan bir tam sayının, sağdan sola doğru üçer üçer ayrılan basamaklarından her bir üçlü takımı. Saç örgüsü.