Kelimeler arşivinde; içinde "acığ" olan, toplam 9 tane kelime bulunuyor. İçerisinde acığ bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu acığ ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında acığ olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
MİSLEROVACIĞI
GÖCENOVACIĞI
AHACIĞINA
ACIĞARA, ALACIĞI, CIĞACIĞ
ACIĞAN, ACIĞAZ
ACIĞ
ACIĞ
Öç, intikam, kin, garaz. İnat, zıddiyet, nisbet. Keder, kahır. Azık, yol yiyeceği.
ACIĞAN
Çok acıyan.
ACIĞARA
Siyah, esmer.
ALACIĞI
Bütünü, hepsi: Mahkemede alacığı da doğru söyledi. Toptan, hepsi.
MİSLEROVACIĞI
Çorum şehrinde, merkez ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
CIĞACIĞ
Bağırtı.
ACIĞAZ
Duyduğu sözü, gördüğü olayı sabredemiyerek söyliyen, boşboğaz.
AHACIĞINA
İşte, orada, hemen şurada, bu.
GÖCENOVACIĞI
Çorum şehri, merkez belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Bu bölümde tanımı içerisinde ACIĞ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DÖLLEMEK
Erkek gamet bir yumurtacıktaki dişi gametle kaynaşmayı sağlayarak yumurtacığı tam bir hücre durumuna getirmek, ilkah etmek.
IŞIYICILIK
(bir yüzeyin bir noktasında) : Bir noktayı çevreleyen sonsuz küçük yüzey parçasının yayımladığı ışınım akısının, bu yüzey parçacığının alanına bölümü. bk. ışıksal ışıyıcılık.
ABACIK
Anne: Abacığımın çekmediği kalmadı.
IŞINIMLILIK
(bir yüzeyin bir noktasında, bir doğrultuda) : Bir noktayı çevreleyen sonsuz küçük bir yüzey parçacığının belirli doğrultudaki ışınım yeğinliğinin, bu yüzey parçacığının o doğruya dik bir düzlem üzerindeki izdüşümüne bölümü. bk. ışıklılık.
OĞULCUK
Oğlanlara sevgiyle yaklaşıldığını belirten bir söz. Bitki tohumlarında bir kökçük ile bir filizcikten oluşan ana bölüm. Döllenmiş yumurtacığın gelişmeye başladığı andan dölüt olmasına kadar geçen süredeki adı, rüşeym, embriyo.
MURÇULAK
Çiçekleri eflâtun renkli, yaprakları cacığa katılarak yenilen yumru köklü bir ot.
BABAKOLİ
Babacığım.
KAPICIK
Yumurtacığın tepesinde bulunan ve yumurtacık zarlarının iyice bitişmemesinden oluşan ağız.
MURÇALIK
Çiçekleri eflâtun renkli, yaprakları cacığa katılarak yenilen yumru köklü bir ot. Topraktan çıkarılarak yenen beyaz renkte, ince kabuklu ve tatlı bir çeşit yumru kök.
GÖSTERİMCİ
Göstericiyi çalıştıran, gösterimlerin düzgün olarak yürüyüşünden, gösterim odasının, gösterim odacığmın yönetiminden sorumlu olan kimse.
EMBOLÜS
Damar içinde yüzen ve damar lumenlerinin mekanik olarak daralmasına veya tıkanmasına neden olan doku parçası, bakteri kümesi ve yağ damlacığı gibi katı veya hava kabarciğı gibi maddeler.
ABACIH
Anne: Abacığımın çekmediği kalmadı.
GİDİM
Dağ aşırı, sırt aşırı yerler. Gitme. Atılan bir nesnenin, bir yere çarpınca ya da devinim erkesi sürtünme katsayıları yüzünden tükeninceye dek gidebildiği uzaklık. Bir merminin ya da öğeciksel parçacığın bir özdek içinde ulaşabildiği uzaklak.
HIZLANDIRICI
Promotere göre ileri veya geri durumlarda görev yapan ve bazı ökaryot genlerde bulunan, promoterlerin kullanımını artıran bir tip kontrol yeri. Örtme işleminde kullanılan kimi çözeltilerin, tepkimelerini hızlandırmak için kullanılan özdek. Elektron, proton, döteron, alfa parçacığı gibi yüklü parçacıklara çok yüksek kinetik enerji aktaran düzenek.
DÖLLENME
Erkek gametle dişi gametin kaynaşmasıyla yumurtacığın oğulcuk durumuna gelmesi, aşılanma, ilkah. Tozlaşma.
ELEKTRONVOLT
Boşlukta, 1 voltluk potansiyel değişiminden geçen elemanter yüklü bir parçacığın enerji değerine eşdeğer olan enerji birimi (eV). 1eV = 1,60219x10¯19 J.
CIĞ
Dokuma tezgâhında kullanılan yassı tahta veya saçdan makara. Genç, küçük ağaç dalları. Kendir ve haşhaş sapı. Ağaca yapılan kalem aşısının uç kısmı. Kuzular için tahtadan yapılmış küçük ağıl. Ahırların üst döşemesi. Sınır. Pişmemiş. Kar üzerindeki ayak izi. Sürü, katar: Serçenin cığı olmaz. Kanı kaynama, sevme. Çığ. Donup buz haline gelmiş kar. Nemli havadan meydana gelen su damlacığı. Gelinlerin ve genç kızların düğünlerde başlarına süs olarak taktıkları parlak renkli tel veya tüy.
MURCALIK
Çiçekleri eflâtun renkli, yaprakları cacığa katılarak yenilen yumru köklü bir ot.
GLUKAGON
Pankreasın Langerhans adacığındaki alfa hücrelerinden salgılanan, yağ dokusunda lipit hidrolizi, karaciğer hücrelerinde glikojen parçalanmasını ve glikoz sentezini uyararak kandaki şeker miktarının düşmesini engelleyen 29 amino asitlik bir hormon. Karaciğerde, glikojen yıkımını ve karbonhidrat olmayan maddelerden glikoz oluşumunu uyararak kan şeker düzeyini yükselten, yağ dokuda yağların yıkılması ve anti-insülin etkinliği olan, pankreasın Langerhans adacıklarının alfa hücreleri tarafından salgılanan, hipoglisemi ve büyüme hormonu tarafından salınımı artan ve 29 amino asit içeren bir polipeptit hormon, hiperglisemik hormon.
ASİDOFİL
Asit seven, asit boyalara karşı bir çekimi olan, asit ortamlarda yetişebilen. Eozinofil. Asit seven, içindeki granülleri asidik doku boyalarıyla boyanan yapı veya hücreler. Stoplazmasında çok fazla granül bulunduran ve genellikle iki loplu çekirdeğe sahip olan, eozinle kolayca boyanan, bazı patolojik durumlarda sayıları artan ve damar dışına çıkabilen beyaz kan hücresi tipi, eozinofil, oksifil. Asit boyalarla kolaylıkla boyanabilen hücre, doku, mikroorganizma veya histolojik yapı. Asit ortamlarda iyi derecede üretebilebilen mikroorganizma. Ön hipofiz bezi lobundaki veya pankreas adacığındaki alfa hücresi. Asidofilik. Asit seven; asit boyalara karşı bir çekimi olan; asit ortamlarda yetişebilen.