İçinde KAĞIT geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "kağıt" olan, toplam 20 tane kelime bulunuyor. İçerisinde kağıt bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu kağıt ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında kağıt olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

KAĞITBALIĞIGİLLER

12 harfli kelimeler

ÜÇKAĞITÇILIK

11 harfli kelimeler

KAĞITBALIĞI, KAĞITÖRNEĞİ, KAĞITLANMAK

10 harfli kelimeler

KAĞITLAMAK, KAĞITLANMA, KAĞITÇILIK, KAĞITARASI

9 harfli kelimeler

KAĞITHANE, KAĞITKUŞU, KAĞITLAMA, KAĞITBEZİ, ÜÇKAĞITÇI

8 harfli kelimeler

KAĞITLIK

7 harfli kelimeler

KAĞITÇI, KAĞITLI, KAĞITSI, ÜÇKAĞIT

5 harfli kelimeler

KAĞIT

Bazı kelimelerin anlamları

KAĞIT

Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yapılan, yazı yazmaya, baskı yapmaya, bir şey sarmaya yarayan kuru, ince yaprak. Bu yapraktan yapılmış. Yazılı kâğıt yaprağı, pusula, tezkere. Yazılı sınav kâğıdı. İskambil kâğıdı. Belge ve doküman. Menkul kıymetler borsasında işlem gören tahvil, hisse senedi gibi mali değeri olan senet. Menkul kıymetler. 9. hlk. Kâğıt para. Yazı yazmak, baskı yapmak, bir şey ambalajlamak gibi amaçlarda kullanılabilen, hamur durumuna getirilmiş bitkisel liflerden yapılan kuru ve ince yaprak.

KAĞITBALIĞI

Bir çeşit balık.

KAĞITLAMAK

Kâğıtla kaplamak, kâğıt yapıştırmak.

KAĞITHANE

İstanbul iline bağlı ilçelerden biri.

KAĞITÇILIK

Kâğıtçının yaptığı iş. Kâğıt sanayisi.

KAĞITBEZİ

Patiska.

KAĞITÖRNEĞİ

Bir cins kilim.

KAĞITBALIĞIGİLLER

(Trachypterida), kayış balığı (Regalecus glesne) iyi bilinirler.

KAĞITARASI

İnce yazlık başörtüsü.

KAĞITLANMA

Kâğıtlanmak işi.

KAĞITLIK

El altında bulundurulacak kâğıtları koymaya yarayan, gözlere ayrılmış bir çeşit kutu. Kâğıt yapmaya uygun olan.

KAĞITLAMA

Kâğıtlamak işi.

KAĞITLANMAK

Kâğıtla kaplanmak.

KAĞITKUŞU

Uçurtma.

ÜÇKAĞITÇILIK

Üçkâğıtçının işi. Yalancılık, düzencilik, dolandırıcılık.

ÜÇKAĞITÇI

Üçkâğıt oyunu oynatan kimse. Yalancı, dolandırıcı, hileci, düzenci kimse.

  -   -   -  

Anlamında KAĞIT bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde KAĞIT geçen kelimeler listesi verilmiştir.

KAFIT

Kağıt.

BAGAS

Aptal, alık, sersem. Ezilip suyu çıkarılmış kağıt ve yakıt yapımında kullanılan kamış.

HOŞGİN

Onlu ve daha büyük iskambil kağıtlarıyla oynanan bir kağıt oyunu.

KOĞAZ

Kağıt.

KATMANYAZAR

Bir sıvı ya da gaz içindeki özdekleri bir katı ortama, yerine göre kağıt üzerine soğurarak çeşitli, kimileyin de ayrı renklerde katmanlara ayıran aygıt.

BASIRA

Bitki, bostan, meyve ağaçları ve bağlara zarar veren bir hastalık, külleme. Sisli havalarda veya sabahları yapraklar üzerinde meydana gelen nem. Kanser hastalığı. Kahverengi suyu olan ve yenilebilen sızırılmış ağılı bal. Çamlarda bal yapan beyaz bir kurt. Bir çeşit kâğıt oyunu. Bitki ve ağaçlarda külleme hastalığı meydana getiren bit, püseron. İskambil oyunu, pişpirik. Bağlardaki külleme hastalığı. Bir tür kağıt oyunu. Sünnet derisi. Gören, görücü. Görme gücü, görüş. Göz.

KARTONPAT

Tiyatroda bazı eşyaları, donatımlıkları, maskeleri yapmada kullanılan tutkal, kağıt ya da mukavva karışımı hamur.

KAHAT

Kâğıt. Kağıt.

KIVAMLILIK

Kıvamlı bir biçimde. Katılığın veya akışkanlığın derecesi. Kağıt hamuru, meyve özü gibi bir karışımda katı madde yüzdesi.

GENFET

Çay şekerinden başka her türlü kağıtlı veya kağıtsız şeker, bayram şekeri vb.

ETDAR

Arapça kökenli attâr: aktar; dükkânında iğne, iplik, baharat, zarf, kağıt tütün, kuru yiyecek maddeleri ve benzerleri satan kimse.

ÇOMBALA

Kağıt oyunu.

CIĞCIĞA

Gelinlerin ve genç kızların düğünlerde başlarına süs olarak taktıkları parlak renkli tel veya tüy. Parlak, yaldızlı kağıt. İpek atkı. Kuru gürültücü, geveze. Hayvan hastalığı.

CİMİZ

Erkek isteyen dişi deve. Erkeğe düşkün kadın. İsterik. Sulu toprak. Yaşlık, yaş. Yapışkan: Şu kağıt cimizdir. Minik, küçük.

CELATİN

Fransızca kökenli gélatine: jelatin kağıt.

HANT

Küçük bostan. Yiyecek şey: Hantları getir de yiyelim. Yer: Senin tarlan hangi hantta?. Sınır. Yüzdört kağıtla oynanan bir çeşit iskambil oyunu. Kalça kemiği.

KAAT

Kağıt. Kâğıt.

GAYME

Kâğıt lira. Kağıt para. Arapça kökenli kaime: kaime; lira. Kâğıt para. (Çarçalar Bozüyük Bilecik).

GÜMÜŞCÜN

Böcekler (Insecta) sınıfının, kanatsızlar (Apterygota) alt sınıfından, 8 mm kadar uzunlukta, sırt bölgesi kubbeli, gümüş renginde, hızlı koşan ve evlerde bulunan, kağıt, un ve benzerleri şeyleri yiyen bir eklem bacaklı türü. (Lepisma saccharina), Böcekler (İnsecta) sınıfının kanatsızlar (Apterygota) alt-sınıfına (bk) giren bir eklembacaklı türü.Uzunluğu 8 mm. Sırt bölgesi kubbelidir.Gümüş rengindedir.Hızla koşar.Evlerde bulunur.Kâğıt,un v.b. yer.

LEKERESİM

Doğu Asya'da kara mürekkeple kağıt ya da ipek bez üzerine yapılan bir çeşit suluboya resim; bu tür çalışma tekniği. a. bk. suluçizi.