Kelimeler arşivinde; içinde "dağın" olan, toplam 14 tane kelime bulunuyor. İçerisinde dağın bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu dağın ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında dağın olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
DARMADAĞINIKLIK
DARMADAĞINLIK
DARMADAĞINIK, DAĞINIKCILIK
DAĞINIKLIK, DARMADAĞIN
DAĞINIKÇA, DAĞINIKCI, KIDAĞINDA
DAĞINIK, DAĞINTI, DAĞINIH, DAĞINIM
DAĞIN
DAĞIN
Çitlembik ağacı ve meyvesi.
DAĞINIKCI
Dağınık olarak mal satan.
DAĞINTI
Karışık, gelişigüzel atılmış öteberi.
KIDAĞINDA
Yerinde, biçiminde.
DAĞINIH
Dağınık.
DARMADAĞIN
Çok dağınık ve karışık, darmadağınık, tarumar.
DARMADAĞINLIK
Darmadağın olma durumu, darmadağınlık.
DAĞINIM
Bir katı fazın, bir sıvı ya da başka bir katı faz içinde, az çok eşit aralıklarla, dağınık olarak bulunması durumu.
DARMADAĞINIK
Darmadağın.
DAĞINIKLIK
Dağınık olma durumu.
DAĞINIK
Geniş bir alana yayılmış olan. Bir arada olmayan, birbiriyle bağlantısız. Düşüncelerini toparlayamayan. Düzeni bozuk, düzensiz, karışık. Hoş görünmeyen, uyumsuz.
DARMADAĞINIKLIK
Darmadağınlık.
DAĞINIKÇA
Biraz dağılmış, dağınık gibi.
DAĞINIKCILIK
Malın doğrudan doğruya tüketiciye bölüntülü olarak satılması.
Bu bölümde tanımı içerisinde DAĞIN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BARDAKALTI
Bardağın konulduğu yeri kirletmemesi için kullanılan, genellikle örgü, kâğıt veya plastik örtü. Yemek öncesi yenilen küçük bir lahmacun türü.
ÇIĞ
Dağın bir noktasından kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi. Bölme veya paravana.
AFAL
Şaşkın, dağınık, ne yapacağını bilmez.
ERUPSİYON
Yanardağın püskürmesi.
AÇILMA
Açılmak işi. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. Çatlama.
KARIŞIK
Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş. Düzensiz, dağınık, intizamsız. Dolu. Karışmış. Saf olmayan. Halk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan. Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan. Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık.
DANDİNİ
(da'ndini) Düzensiz, karışık, darmadağınık. Bebekleri uyuturken, oyalarken söylenen tekerlemelerde geçen bir söz.
KARIŞMAK
İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek. Müdahale etmek, araya girmek. Bir araya gelmek, katılmak. Düzensiz, dağınık olmak. Bulanmak, duruluğunu yitirmek. İlgilenmek, müdahale etmek, el atmak. Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek. Engellemek, araya girmek. Yetkisinde bulunmak, bakmak, iş edinmek, işi olmak.
BOZGEVEN
Yurdumuzda Erciyes dağında yetişen bir tür geven (Astragalus microcephalus).
CEMİYETLİ
Cemiyet içinde geçen, derli toplu, dağınık olmayan.
GAYRİMUNTAZAM
Düzensiz, dağınık, gelişigüzel.
KARMAKARIŞIK
Dağınık, düzensiz, çok karışık. Huzursuz, kararsız, karmaşık.
DERİNLİK
Bir şeyin dip tarafının yüzeye, ağza olan uzaklığı. Yanaşık ya da dağınık düzende bulunan bir birliğin en ileride olan kısmının başından, en geride bulunan kısmının sonuna kadar olan uzaklık. En duyarlı nokta. Bir cismin en ve boy dışındaki üçüncü boyutu. Bulunulan yere göre uzakta olan yer. Borsada az sayıda hisse senedinin el değiştirmesi. Karanlık, bilinmeyen dönem. Bir konunun veya durumun özü.
BERBAT
Kötü. Darmadağın, bakımsız, perişan, viran. Çirkin, beğenilmeyen. Bozuk.
HERCÜMERÇ
Altüst, karmakarışık, darmadağınık, allak bullak.
DAĞLIK
Birçok dağın bulunduğu, dağlarla kaplı (bölge).
DEĞİŞKEN
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil. Geometride, bir koninin odağından çıkan dikeyin konikle kesiştiği noktaya kadar olan parçanın uzunluğu, parametre. Değişik sayı değerleri alabilen nicelik. Bir istatistik bütünün belli başlı niteliklerini daha basit ve kısa olarak gösterme olanağı veren ölçülebilir büyüklük, parametre. Cebirde bir denklemin katsayılarına giren değişken nicelik, parametre.
ÇÖKERTMEK
Çöktürüp oturtmak. Moral bozmak, dağınıklığa yol açmak. Bulunduğu yere yıkmak, çökmesini sağlamak.
KADEH
Genelde içki içmeye yarayan ama dileyenin her türlü içeceği rahatlıkla tüketebileceği bir tür ayaklı bardak. Bu bardağın alabileceği miktarda olan.
GRUPLANDIRMAK
Gruplara ayırmak. Dağınık olan şeyleri toplayarak grup oluşturmak.