Kelimeler arşivinde; içinde "dalama" olan, toplam 50 tane kelime bulunuyor. İçerisinde dalama bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu dalama ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında dalama olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
SONDALAMACILIK
PAYANDALAMAK
ARDALAMADAN, GIYADALAMAK, SONDALAMACI, KIYADALAMAK, PAYANDALAMA
HURDALAMAH, BARDALAMAK, HURDALAMAK, DALDALAMAK, BAĞDALAMAK, HIRDALAMAK, GAYDALAMAH, GAYDALAMAK, GURDALAMAH, GURDALAMAK, HAYDALAMAK, HIRDALAMAH, KAYDALAMAK, SONDALAMAK, KURDALAMAK, DULDALAMAK, MARDALAMAK, BORDALAMAK
KADALAMAK, INDALAMAK, KIDALAMAK, LODALAMAK, SADALAMAK, SIDALAMAK, BAĞDALAMA, YADALAMAK, BORDALAMA, DİDALAMAK, ARDALAMAK, DULDALAMA, HAYDALAMA, VİDALAMAK, GADALAMAK, SONDALAMA
VİDALAMA, ONDALAMA, ADALAMAK, KADALAMA, HODALAMA
DALAMAN, DALAMAH, DALAMAK
DALAMA
DALAMA
Dalamak işi.
GAYDALAMAH
Oyuna getirmek.
ARDALAMADAN
Arkadan arkaya, habersiz, sezdirmeden: Ardalamadan beni şahit yazmışlar.
HURDALAMAK
Ufalamak.
SONDALAMACILIK
Sondalamacının işi, sondajcılık.
GAYDALAMAK
Sekerek yürümek.
DALDALAMAK
Birisini himaye etmek. Örtmek: Çocuğun yüzünü daldala güneş vurmasın. Kapıyı yarı kapamak. Güneş, rüzgâr ve yağmurdan korumak, gözden saklamak. Fırsat bekleyerek bir şey çalmak. Fırsat bekleyip birisine vurmak.
KIYADALAMAK
Kapı ve pencere gibi şeyleri aralık bırakmak.
HURDALAMAH
Ufalamak.
PAYANDALAMA
Payandalamak işi.
GIYADALAMAK
Kapıyı az açık, aralık bırakmak.
BAĞDALAMAK
Düşürmek için ayağını birinin ayaklarına takmak, çelme atmak. Güreşte rakibe ayak sarması takmak.
BARDALAMAK
Kösteklemek.
PAYANDALAMAK
Çökmek, yıkılmak, devrilmek üzere olan bir yeri veya şeyi payandalarla sağlamlaştırmak.
HIRDALAMAK
Kırıp dökmek; darmadağın etmek.
SONDALAMACI
Sondalama yapan kimse, sondajcı.
Bu bölümde tanımı içerisinde DALAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
BORDALAMA
Bordalamak işi.
SONDAJ
Sondalama. Bir durum, bir düşünce ile ilgili olarak yapılmış olan yoklama, araştırma.
YEMEK
Yemek yeme, karın doyurma işi. Kandırmak. Isırmak. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Ağızda çiğneyerek yutmak. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Birine alacağını vermemek, ödememek. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Yasal yoldan cezalandırılmak. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Başkasının parasını harcamak. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek.
DALAYIŞ
Dalama işi.
ISIRMAK
Dişleri arasına alıp sıkmak. Kumaş dalamak, kaşındırmak. Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek. Dişleriyle koparmak.
VİDALANMAK
Vidalama işine konu olmak.
DALAMAH
Azarlamak, çatmak. Dalamak, insanın tenini kabartmak.
VİDALAMA
Vidalamak işi.
DULDALAMA
Duldalamak işi.
DALANMAK
Dalama işine konu olmak. Çatmak, kavga çıkarmak istemek. Azarlanmak, hakarete uğramak. Araştırmak. Bir şey bulaşmış hale gelmek, sarılmak: Dikene dalandım.
ALANLI
Aydın ilinde, Dalama bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kahramanmaraş şehrinde, Andırın belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Mardin ili, Kocatepe nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
ÇÖĞMEN
Yüksek dalları veya otluktan ot çekmeğe yarayan çengelli ağaç. Çoban evi. İçinden su akıtılan küçük oluk. Muğla ilinde, Dalaman ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
SONDAJCI
Sondalamacı.
ARGAN
Yaşıt, akran. Akordeon. Akordeon: argan dalaman çalınmak.
BOZBEL
Muğla ilinde, Dalaman belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
SONDAJCILIK
Sondalamacılık.
HAYDALAMA
Haydalamak biçimi.
BAĞDALAMA
Bağdalamak işi.
HAŞLAMAK
Bir şeyi kaynar suya daldırmak. Kaynar sıvı bir şeyi yakmak. Sertçe paylamak, azarlamak. Suda kaynatarak pişirmek. Bir şeyin üstüne kaynar su dökmek. Dalamak. Don, kırağı bitkilere zarar vermek. Sızı vermek, acı vermek.
SONDALAMA
Sondalamak işi, sondaj.