Kelimeler arşivi içinde; sonunda "güve" olan, toplam 3 adet kelime bulunmaktadır. Sonu güve ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında güve olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde güve olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
GÜVE
Kurtçuğu yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella).
BÜYÜKGÜVE
Aksaray şehrinde, Acıpınar nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
KÜÇÜKGÜVE
Aksaray şehri, Acıpınar bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
Bu bölümde tanımı içerisinde GÜVE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ARMUZ
Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi.
ARTÇI
Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket. Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar, öncü karşıtı. Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı.
APOKRİF
Doğruluğuna güvenilmez söz ya da yazı.
ASES
Osmanlı Devleti'nde Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi. Gece bekçisi.
ADAM
İnsan. Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. Birinin yanında bulunan ve işini yapan kimse. Bir alanı benimseyen kimse. Eş, koca. Görevli kimse. İyi huylu, güvenilir kimse. Erkek kişi. Daima birinin yanında olan, onu destekleyen, isteklerini yerine getiren kimse.
BOSTANCI
Bostan işleriyle uğraşan kimse. Osmanlılarda sarayın korunmasına ve şehrin güvenliğine bakmakla görevli olan erlerden her biri.
BABACAN
Olgun, hoşgörülü, iyi kalpli, güvenilir (erkek).
BATARYA
En küçük topçu birliği. Savaş gemilerinde borda topları ve bunların bulunduğu güverte parçası. Birkaç aygıtın bir araya getirilerek belirli bir biçimde eklenmesinden oluşan takım. Pil.
BUNALIM
Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz. Tehlikeli sonuç doğurabilecek gerginlik, buhran, kriz. Uyaranlara karşı duyarlığın, iş yapabilme gücünün, kendine güvenin azalarak karamsarlığın, umutsuzluğun güçlenmesiyle ortaya çıkan ruhsal bozukluk, ruhsal çöküntü, depresyon. Bir hastalıkta iyileşme veya ölümle sonuçlanan, birdenbire ortaya çıkan fizyolojik değişiklik, kriz. Çöküntü.
AĞIRLAMA
Ağırlamak işi, ikram, izaz. Gelin veya güveyi karşılanırken çalınan kıvrak bir hava.
AVAL
Ticari senetlerde, ödemeden sorumlu olanların ödememesi durumunda üçüncü bir kişinin alacaklılara senet bedelini ödeyeceğine ilişkin verdiği güvence. Saflığı sersemlik derecesine varan (kimse).
AMANNAME
İslam devletlerinde düşmana güvenlik içinde olduğunu bildirmek üzere verilen belge.
AKREDİTİF
Güven yazısı. Kredi mektubu.
ADA
Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan.
BOZGUN
Bir toplulukta karşılıklı güvenin bozulması ile beliren karışıklık. Yenilgi. Morali bozulmuş, çökmüş, yılgın. Bozulmuş, dağılmış.
BABAYİĞİT
Yürekli kimse. Güçlü kuvvetli (kimse). Bir girişimde kendine güvenebilecek durumda olan kimse.
ASAYİŞ
Bir yerin düzen ve güvenlik içinde bulunması durumu, düzenlilik, güvenlik.
ARKALAMAK
Arkasına almak, yüklenmek. Bir kimseye güven vererek yardım etmek, destek olmak, korumak, müzaheret etmek.
ADAMSIZ
Adam olmadan. Güvenecek kimsesi olmayan, dayanağı bulunmayan, arkasız. Erkeksiz, kocasız.
ALAMANA
Balık avlamakta veya yük taşımakta kullanılan, tek veya iki direkli ve açık güverteli, büyük kayık, alamanata.