FOLİ ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "foli" olan, toplam 10 adet kelime bulunmaktadır. foli ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu foli ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde foli olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

15 harfli kelimeler

FOLİKÜLOGENEZİS

11 harfli kelimeler

FOLİKÜLİTİS

10 harfli kelimeler

FOLİSTATİN

9 harfli kelimeler

FOLİKÜLER, FOLİYATUS

7 harfli kelimeler

FOLİKÜL, FOLİYUM

5 harfli kelimeler

FOLİK, FOLİT

4 harfli kelimeler

FOLİ

Bazı kelimelerin anlamları

FOLİ

Tohum ekmek için toprağa açılan küçük çukur.

FOLİKÜLER

Folikül veya foliküllerle ilgili olan. Foliküle benzeyen, folikül gibi. Foliküller gösteren.

FOLİKÜLOGENEZİS

Yumurtalıklardaki primordial foliküllerin gelişme süreci.

FOLİKÜLİTİS

Folikül veya foliküllerin yangısı. Esas olarak derideki kıl foliküllerinin yangısını ifade etmekle birlikte, diğer tip foliküllerin yangısı için de kullanılır.

FOLİK

Kabak ekilen çukur. Su kabağı.

FOLİSTATİN

Granüloza hücreleri tarafından salgılanan bir protein hormon olan lüteinleştirici hormonun salgılanması üzerine görünürdeki etkisi dışında, hipofiz ön lobundan folikül uyarıcı hormonun salgılanmasını önleme.

FOLİT

Kabak ekilen çukur. Karmakarışık, dağınık.

FOLİYUM

Yaprak.

FOLİYATUS

Yaprak gibi, yapraksı.

FOLİKÜL

Küçük kese şeklindeki yapı. Ovaryumda oositi saran bir grup hücre. 3.Graaf, Graff folikülü. 4.Saçın dibinde bulunan hücrelerin meydana getirdiği yapı. Küçük kese biçimindeki yapı. Memelilerde yumurtalıkta bulunan ve olgunlaşmış yumurtayı saran kesecik. Saçın dibinde bulunan hücrelerin meydana getirdiği yapı. Yumurtalıkda, içerisinde yumurtanın geliştiği, gelişme aşamalarına göre büyüklüğü değişen, içi sıvı dolu, boşluğu bulunan küresel yapı.

  -   -   -  

Anlamında FOLİ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde FOLİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

FOLASİN

Folik asit.

FOSFATİDİLKOLİN

Hücre zarlarında bol bulunan ve ek grup olarak kolin taşıyan bir fosfolipit Lesitin. Fosfatidik aside bağlı ek grup olarak kolin taşıyan, hücre zarlarında en çok bulunan, kolinin vücut deposu olan ayrıca yağ oranı yüksek gıdalarda emülgatör olarak kullanılan bir fosfolipit, lesitin.

KORUNGA

Otsu, genellikle 30-70 santimetre boyunda, çok yıllık, pembe çiçekli, hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki (Onobrychis viciifolia).

FOSFATİDİLSERİN

Hücre zarlarında bulunan ve ek grup olarak serin amino asidini taşıyan bir fosfolipit. Hücre zarlarında bulunan ve fosfatidik aside bağlı ek grup olarak serin aminoasidini taşıyan bir fosfolipit.

ÇOBANPÜSKÜLÜ

Çobanpüskülügillerden, bir süs bitkisi (llex aquifolium).

FOLAT

Folik asit.

YONCA

Baklagillerden, başak durumundaki çiçekleri kırmızı veya mor renkli, hayvanlara yem olarak yetiştirilen çayır bitkilerinin genel adı (Trifolium).

FOLLİTROPİN

Folikül stimülan hormon. Folikül uyaran hormon.

AKAĞAÇ

Gürgengillerin, kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia).

VANİLYA

Salepgillerden, çiçekleri beyaz, kokulu, tırmanıcı küçük bir bitki (Vanilla planifolia). Bu bitkinin tatlılara güzel koku vermek için kullanılan meyvesi.

EKZOKORYON

Böcek ovaryumunda yumurtayı saran folikül hücreleri tarafından salgılanan yumurtanın dış tabakası. Böcek ovaryumunda yumurtayı saran ve folikül hücreleri tarafından salgılanan yumurtanın dış tabakası.

CİVANPERÇEMİ

Birleşikgillerden, birçok türü olan bir kır bitkisi, kandil çiçeği (Achillea millefolium).

KESME

Kesmek işi. Nazımda veya nesirde, bir cümleyi sonu anlaşılacak biçimde yarım bırakma sanatı, kat. Kesme işareti. Teneke, sac vb.ni kesmek için kullanılan makas. Çizgisel iki doğru parçası ve bir eğri yayı ile sınırlanan düzlem yüzeyi. İki çekimin birbirine doğrudan doğruya bağlanmasından, iki ayrı çekimin birbirini izlemesinden doğan durum. Kesin, değişmez, maktu. Lokum. Kıyılarımızda yaygın olarak bulunan, yuvarlak tepeli, 5 metre kadar boylu, her dem yeşil, yaprakları küçük ve kenarları testere dişli, çiçekleri yeşilimsi beyaz renkli olan bir süs ağacı, akçakesme (Phillyrea latifolia). Küp biçiminde veya köşeli olarak kesilmiş olan.

HANIMELİ

Hanımeligillerden, tırmanıcı, korularda, çalılıklarda yetişen bir bitki (Lonicera caprifolium). Bu bitkinin güzel kokulu çiçeği.

BAŞ

İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız ve benzerleri organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser. Bir topluluğu yöneten kimse. Başlangıç. Temel, esas. Arazide en yüksek nokta. Bir şeyin genellikle toparlakça ucu. Bir şeyin uçlarından biri. Kasaplık hayvanlarda ve bazı yiyeceklerde adet. Para değiştirirken verilen veya alınan üstelik, sarrafiye. 1. Bir şeyin yakını veya çevresi. "Önem veya yönetim bakımından ileride olan, en önemli, en üstün" anlamlarında birleşik kelimeler yapan bir söz. Güreşte pehlivanların ayrıldıkları beş derecenin en yükseği. Çıban. Reis. Tane. Dilim: Bi baş pendir ver. İyi, güzel: Benim toklularım hep baştır. Pazartesi. Ölçüde, tartıda tahminin üstünde çıkan kısım. Çıban, yara. Derilere tatbik edilen bir işlem (tabaklıkta). Köselecilikte bir derinin baş tarafı. Bulgur, buğday ve benzerleri kalburlandığı zaman kalburun üstünde kalan in kısım. Baş, başlangıç. Baş, reis. Baş. Üzeri, kendi. Tepe, zirve. Uç. sınır. Nezt, baş ucu. Ön taraf, ön yol. Bağış, hediye. İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan en ön bölgesi. Herhangi bir hayvanın bu bölgeye karşılık olan yapısı. Sefal, kafa. 3.Bakteriyofajlarda ikozahedral şekilli, DNA içeren kısmı. 4.Miyozinin bir parçası. Fosfolipitlerin yağ asitleri içermeyen kısmı. Spermlerde haploit çekirdeğin bulunduğu kısmı. Beyni ve duyu organlarını taşıyan vücut parçası. Yağlı güreşte ve karakucakta en büyük boy. reis (bk. başkan.). Dövme ya da darçıkım işleminde, dövme ya da itme işini gören kolun ucu. İlkel topluluklarda görülen, çok az kurumlaşmış olan ve gücü kimi kez aşırı bir başına -buyruk- yönetimin gücü biçimini alan önder tipi. İnsan vücudunun üst, hayvan vücudunun ön ucu, sefalika. Deyiş'in konu ve uyağının ne olduğunu belirten, "doğuş" un halk edebiyatındaki adı. İnsan vücudunun ağız, duygu organları ve beyni içine alan üst bölgesi; herhangi bir hayvanın bu kesime karşıt oları bölgesi. Başkan, topluluğu yöneten, komutan. (İnsan ve hayvan sayımında) Tane. Başak. Yara.

FOSFOGLİSERİT

Gliserofosfolipit.

DROSERA

Droseragillerden, topuz biçimindeki yapraklarının üst yüzeyi, böcekleri yakalayan yapışkan tüyler ile örtülü otsu bir bitki (Drosera rotundifolia).

ENDOTRİKS

Dermatofitozis enfeksiyonunda enfeksiyonun epidermiste başladıktan sonra kıl foliküllerine ulaşması ve daha sonra kıl gövdesinin içine girmesi.

ETANOLAMİN

Serin aminoasidinin dekarboksilasyonuyla oluşan ve fosfolipit üretiminde kullanılan biyolojik amin, 2-aminoetanol, monoetanolamin. Hücre zarlarındaki fosfatidil etanolaminin yapısında bulunan küçük hidrofil bir molekül.

TEKESAKALI

Birleşikgillerden, kökleri sebze olarak kullanılan otsu bir bitki (Tragopogon porrifolius).