FERAS ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "feras" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. feras ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu feras ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde feras olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

FERAS

Veraset - ferasini :verasetini.

FERASETLİ

Anlayışlı.

FERASETSİZLİK

Ferasetsiz olma durumu.

FERASETSİZ

Anlayışsız.

FERASET

Anlayış, seziş, sezgi. Zekâ.

  -   -   -  

Anlamında FERAS bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde FERAS geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ZEKA

İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset. Olayları bağımsız olarak düşünebilme, yeni durumlara başarıyla uyabilme, eylem ve tutumları belli bir düşünce ya da erek çevresinde toplayabilme yeteneği. Algılama, belleme, çağrışım yapma, imgeleme, yargıda bulunma, usavurma, soyutlama, genelleme gibi ruhsal işlevlerin tümüne verilen ad. (Not: Fr., İng. intelligence karşılığı Ruhbilim Terimleri Sözlüğii'nde anlak terimi önerilmiştir.).

SEZGİ

Sezme yeteneği, feraset. Gerçeğin deneye veya akla vurmadan doğrudan doğruya kavranması.

PROÖSTRÜS

Hayvanlarda gonadotropin hormonlarının etkisiyle sarı cisimciğin gerilemesiyle başlayıp foliküler gelişmenin belirginleştiği ve hızlandığı, kanda östrojen seviyesinin yükselmesi, genital organlarda kanlanma ve proliferasyonun başlamasının görüldüğü kızgınlık öncesi evre.

ANLAYIŞ

Anlama işi, telakki. Anlama yeteneği, feraset, izan, zekâ. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept. Hoş görme, hâlden anlama. Bir toplum veya topluluktaki bireylerde görüş ve inanış etmenlerinin etkisiyle beliren düşünme yolu, düşünüş biçimi, zihniyet, mantalite.

ANLAYIŞLI

Anlayışı olan, ferasetli, izanlı, zeki. Hoşgörülü bir biçimde. Hoşgörülü.

FERESET

Arapça kökenli ferâset: feraset; anlayış.

ANLAYIŞSIZ

Anlayışı kıt olan, kafasız, kavrayışsız, vurdumduymaz, kalın kafalı, izansız, ferasetsiz, gabi. Hoşgörüsüz.