Kelimeler arşivi içinde; sonunda "esek" olan, toplam 34 adet kelime bulunmaktadır. Sonu esek ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında esek olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde esek olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
KELTENKESEK
ALTIKESEK, KARAKESEK, PIRTKESEK
DELBESEK, DEMBESEK, DİLBESEK, DİNGESEK
ÖLBESEK, PELESEK, KERESEK, KELESEK, PERESEK, GÜRESEK, GÖVESEK, GÖRESEK, FELESEK, TEKESEK, EHNESEK, ÇEĞESEK, ÇEGESEK, BÖĞESEK, ÖLMESEK
ÖNESEK, ÖLESEK, EPESEK, EFESEK
KESEK, VESEK, MESEK, HESEK, FESEK, PESEK
ESEK
Sabanın bütün parçalarını taşıyan eğri sopa.
DİNGESEK
Hafif genç kız.
KERESEK
Uyuşuk, pısırık.
GÖVESEK
Boğa isteyen dişi inek ya da manda.
DİLBESEK
Yerinde söz söyleyen. Çok konuşan.
PERESEK
Fide. Dört köşe ve büyük başlı çivi.
DEMBESEK
Şaşkın, sersem, beceriksiz. Yürürken etrafa çarpan, sendeleyerek yürüyen, bastığı yeri bilmeyen.
KELTENKESEK
Yonga.
ÖLBESEK
Tembel. Ölümcül, çok zayıf.
KELESEK
Boğa isteyen inek.
PIRTKESEK
Parça parça, ufak ufak. Parça parça.
PELESEK
Taze soğan, soğan fidesi. Parça, bir parça, azıcık. Araba tekerleğinin çıkmaması için mazının ucuna takılan çivi. İyi bakım, özen. Güvence, inanca, sağlama bağlama. Mücevher. Vazelin.
GÜRESEK
Çiftleşmek isteyen kısrak, dişi eşek.
KARAKESEK
Gaziantep şehri, ŞehitKâmil ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
ALTIKESEK
Kayseri ili, Pınarbaşı ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
DELBESEK
Serseri, ahmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde ESEK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KESECÜK
Parça, kesekçik.
KERSEK
Belin ya da çapanın çıkardığı sıkışmış kuru, iri toprak parçası. Kesek, kuruyarak, donarak sıkışmış toprak, kar parçası.
KERME
Gübre, tezek. Deride kalınlaşmış kir tabakası. Başta olan kepek. Yara kabuğu. Yara üstünde oluşan kabuk. Kurumuş hayvan gübresi. Koyun ağılında yerde biriken, tabaka halindeki sıkışmış gübre (Erzincan Merkez). Basılmış koyun gübresi. Kesek, parça. Tezek. Hayvan gübresi. Gübre. (Mesudiye Ordu). Ağıldan toplanan gübre tezekleri. (Oyaca Haymana Ankara). Kalıpla yapılan tezek. (Kadıobası, Boyalı, Garipçe, Adalıkuzu Güdül Ankara).
VESEK
Tutu, rehin. Yardımcı. Karşılık: Kalemin yokluğunu vesek tutma, zaten yazmayacaktın. Belge.
TEZEK
Yakıt olarak kullanılan kurutulmuş sığır dışkısı. Sıkışmış, kuru toprak parçası, kesek.
GOGAN
Gırtlak. İri taş, kesek.
SÜRGE
Sürülmüş tarlanın keseklerini kırmaya, düzeltmeye yarayan ağaç araç. Diken, çalı ya da büyük taş taşımaya yarayan çatal ağaç: Bu taşı sürge ile getirdim. Bir yerden başka bir yere göçen kişi. Sürülen tarlayı düzenlemeye yarayan araç. Sürülmüş toprağı düzeltmek ve kesekleri parçalamak amacıyla bir sap ile ona dik kalın ağaç ya da tahtadan oluşan bir çiftçi aracı. (Köprü, Aşağıdinek Şarkikaraağaç Isparta; Orhaniye, Ahmediye Çumra Konya).
KALLE
Para çekmecesi, kasa. Kumbara. Sincap. Sincabın kış için ceviz sakladığı yer : Bakın bir kalle buldum. Sebze yemeği, musakka. Kapuska. Haşlanmış, dövülmüş nohut, et ve soğanla yapılan yemek. Rendelenmiş kabak ve sütle pişirilmiş yemek. Komposto. Reçel. Kestane kabağından yapılan tatlı. Meyve kurusu ve etle yapılan tatlı. Domates salçası. Çavdarla karışık buğday. Toprak yumrusu, kesek. Karışık : Kaile yağ. Karışık: Yağları kaile edip yiyoruz.
KIRÇOĞU
Sürülmüş tarlalarda arası buz tutmuş toprak kesekleri.
LÜLÜK
Musluk. İnce boru. Çaydanlık ve demliğin ağzı, ibriğin emziği. Huni biçiminde yapılmış kesekâğıdı. Çocuğun erkeklik organı. Domates. Dağın sivri yeri. Un ve bulgur karışımından yapılan hamurun, suda pişirilmiş nohut büyüklüğündeki parçaları üstüne, kıyma, soğan, domates salçası dökülerek yenilen bir çeşit yemek. İbrik. Tahta oluk. (Boğaz Susuz Kars).
GOLİ
Toprak bellenirken çıkan iri top rak parçaları, kesek.
KESEKES
Kesin olmayarak, şüpheli : Onun ne olduğu bilinmez. Ne sünni ne kızılbaş kesekestir. Kesin, kati, kesinliğe yakın olarak.
KESEYH
Belin ya da çapanın çıkardığı sıkışmış kuru, iri toprak parçası. Kesek; sürülmüş tarlada nemli toprağın kuruduktan sonra meydana getirdiği gayrimuntazam topak.
KAHVEKAĞIDI
Kesekağıdı.
KESAK
Kesek.
KESEKLENME
Keseklenmek işi.
KEPEÇ
Takke. Sertleşmiş toprak parçası, kesek.
DÖNÜ
Koşu yolunda, her bir dönüşe verilen ad. Genellikle 400 m. olur. Birinci gelecek güreşçiyi seçmek için, karşılaşmalarda, aynı kilodaki güreşçiler arasında, yenilenlerin elenmesini sağlamak üzere yapılan güreş dizisi. Bir üst duruma geçecek kılıçoyuncularının belli olması için , her basamakta yinelenen küme içi yarışmalarına katılan yarışmacıların yer aldıkları, eşit değerdeki kümelerden oluşan birlik. Temel parçacıkların ya da çekirdeğin açısal devinim büyüklüğünü belirtmekte kullanılan ve yüklerin parçacık ekseni çevresinde dönmesine ilişkin bir nitelik. Birçok keseklerden meydana gelen bir koşuğun her keseğine denir. Yarışlıkta yapılan yarışlarda, her bir dönüşe verilen ad. Yarışma ve karşılaşmaların sayı, zaman ya da mesafelere göre tekrarlanan birimleri. Tövbe.
PESEKLİ
Kirli, tortulu : Bu yağ çok pesekli.
ÜÇLÜ
Üç parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden üç tane bulunan, müselles, troyka. Üç kişiden oluşmuş. İskambil, domino ve benzerleri oyunlarda üzerinde üç işareti veya noktası bulunan kâğıt veya pul. Üç ses veya çalgı için düzenlenmiş müzik parçası, trio. Bu parçayı çalan üç kişilik müzik topluluğu, trio. Üç ikili öğeden oluşan çoklu. Toplanı fırıl nicem sayısı S = 1 olan dizge. Üç bileşenden oluşan. HCN gibi, üç öğeden oluşan bileşiklerin genel adı. Üç dizeden ibaret kesek veya dönü. Üç dizeden oluşan bağlam.