Kelimeler arşivi içinde; sonunda "diyel" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu diyel ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında diyel olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde diyel olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
DİYEL
DİYEL
Değil anlamında kullanılır.
Bu bölümde tanımı içerisinde DİYEL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DADA
Büyük kardeş, ağabey. Bebek, bir aylıktan iki yaşına kadar olan çocuk. Hala. Teyze. Yaşlı kadınlara saygı hitabı olarak kullanılır. Delikanlılara hitap olarak kullanılır. Dilsiz. Küçük çocuklara verilen ufak tefek hediyeler. Birini oyalamak, kandırmak için söylenen tatlı söz, gösterilen iyilik, verilen yiyecek: Bu söze inanmam ağzıma dada çalıyor. Yemek. Küçük çocuklara verilen tatlı yiyecekler, tatlı. Çocuk maması. Ahmak, saf, bön, şaşkın, sersem. Bebek, küçük çocuk. Balıkesir kenti, Kireç bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
BAYRAMÇALIK
Bayram arifesinde nişanlıya gönderilen elbise v.s. gibi hediyeler. Bayram elbisesi. Bayramlarda çocuklara verilen yemiş v.s. gibi hediyeler.
BELLEKİ
Söz gelişi, faraza, diyelim ki.
DUTU
Sara. Nişanlanan kızla erkeğin birbirlerine verdikleri hediyeler. Hediye. Dul kadının evlenmek için söz verdiğini bildirir hediye. 4 Güven belgesi olarak verilen şey, rehin. İpotek. Alış verişte verilen pey. Çağın. İm, belirti. Rehin.
DÜRÜLÜK
Hediyelik, düğün hediyesi olacak (kumaş).
KİLCİ
Kil satan, Reşadiyeli.
GARAJ
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık. Toplu taşıma ve nakliye araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer. Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer.
NEMERLİH
Geline verilen hediyeler.
BAYRAMCALI
Bayram arifesinde nişanlıya gönderilen elbise vs. gibi hediyeler.
FARAZA
Diyelim ki, sayalım ki, tutalım ki, varsayalım ki.
ATINTI
İki tarlanın sınırını belirten toprak yığını. Çift sürerken dönüm başında öküzlerin döndüğü yer. Rüzgârla bir çukura yığılan kar. Gelin çeyizi kesilirken akrabalara alınan hediyelik giysiler.
DÖRÜ
Gelinlerin damat ve akrabalarına, damatların da gelin ve akrabalarına verdikleri hediyeler.
BACIYOLU
Söz kesiminde amca ve dayıya verilen hediyeler.
DAKI
Nişan ve düğünde geline takılan ziynet. Düğünde gelen hediye. Söz kesme: Ayşe'ye bir dakı takalım da kimse göz koymasın. Nişan. Gelin evlenmeden bir gün evvel kız evinde yapılan kına töreni ve bu törende gösterilen hediyeler. Koyunlara takılan çıngırağın büyüğü. Nişan ve düğünlerde verilen hediye. Dahi, de. Bundan başka, aynı zamanda, hem de, ve. Başka, diğer. Daha (Sıfatların baında). Daha ziyade, daha çok. Henüz, hâlâ. Sonra, bundan sonra, artık, bir daha. Yine, yine de.
BAYRAMCALIH
Bayram arifesinde nişanlıya gönderilen elbise v.s. gibi hediyeler. Bayram elbisesi.
BEH
Şaşma, korku, pişmanlık, beğenmeme, öfke, acıma bildirir ünlem. Bir şey satın alınırken veya yaptırılırken, önceden verilen bir miktar para, pey. Korkutma ünlemi. Köpekleri çağırma ünlemi. Her halde, ne olursa olsun, ne yapıp yapıp: Ben buradan gideceğim beh. Evlenirken veya nişanlanmadan önce oğlan ve kız taraflarının birbirlerine yolladıkları hediyeler. Anlaşma, söz: Bu gizin behini aldıh. Alışverişte önceden verilen para, pey. Depozito; beh vermek.
BELLİLEKİ
Söz gelişi, faraza, diyelim ki.
DEESEN
Diyelim ki: Deesen bu sözü sen söylemeyifsen.
DÜRÜ
Dürülmüş şey. Armağan, hediye. Çeyiz. Düğüne çağrılanlara düğün sahibi tarafından verilen armağan. Bel denilen tarım aracı. Hediye. Düğün hediyesi. Gelinlerin damat ve akrabalarına, damatların da gelin ve akrabalarına verdikleri hediyeler. Gelinin çeyizi. Düğüne davet edilenlere düğün sahibi ve gelin tarafından verilen hediyeler. Evlenecek kızın işlenmek ve dikilmek üzere arkadaşlarına verdiği parçalar. Düğüne çağrılacaklara kumaş, koyun, koç, çevre göndererek yapılan çağrı. Gelin edilecek kız için istenilen mendil, fincan ve benzerleri şeyler. Çamaşır. 1. Gelin olacak kızın elbiselerinin kesilip biçilme günü. 1. Düğüne çağrılan kimseler. Çapa şeklinde çatal bel. Paket. Tırpanla ekin biçen adamın bir gidişte biçtiği yer. Kız evinden erkek evine gönderilen armağan. Gelinin damadın yakınları için getirdiği hediyelik çeyiz. 1.Düğünlerde okuntu (davetiye) ile birlikte gönderilen fanila, havlu ve benzerleri hediyeler. Gelin tarafının erkek tarafına verdiği hediye.
AKBAŞLI
Papatya. İnce ve sık yapraklı, beyaz çiçekli bir yabani ot, ayvadana. Küfür olarak kullanılır. Düğün sırasında hediyeleri kız tarafına götürecek kafilede ilâhi okuyanın arkasında bulunan yaşlı kadın. Civanperçemi. Sakarya şehrinde, Kaynarca belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.