Kelimeler arşivi içinde; sonunda "dinamik" olan, toplam 12 adet kelime bulunmaktadır. Sonu dinamik ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında dinamik olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde dinamik olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
ELEKTRODİNAMİK, FARMAKODİNAMİK
HETERODİNAMİK
HİDRODİNAMİK, TERMODİNAMİK, OLİGODİNAMİK
AERODİNAMİK, FOTODİNAMİK, HEMODİNAMİK
JEODİNAMİK, İZODİNAMİK
DİNAMİK
DİNAMİK
Canlı, etkin, hareketli. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi. Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı. Devimsel.
TERMODİNAMİK
Isı enerjisi ile kinetik enerji arasındaki ilgileri ve bu konuyla ilgili olayları inceleyen fizik kolu.
FOTODİNAMİK
Klorofil gibi, ışıkta floresans yapabilen.
İZODİNAMİK
Tek tip çeşit hareket gösteren veya aynı hareket modeline sahip olan.
HEMODİNAMİK
Kan dolaşımıyla ilgili hareketleri içeren.
AERODİNAMİK
Hareket hâlinde olan bir cisim üzerinde havanın yarattığı etkiyi inceleyen bilim. Gazların hareketini inceleyen bilim dalı. Bu bilim alanlarıyla ilgili olan.
HETERODİNAMİK
Çok çeşitli hareket gösteren veya farklı hareket modellerine sahip olan.
ELEKTRODİNAMİK
Elektrik akımlarının dinamik hareketini konu edinen fizik dalı. Bu dalla ilgili olan.
FARMAKODİNAMİK
Farmakodinami ile ilgili.
OLİGODİNAMİK
Metalik gümüş ve benzerleri maddelerin göstermiş oldukları jermisit etkiye verilen özel ad.
JEODİNAMİK
Volkan, deprem, aşınma vb. etkenlerle yer kabuğunda oluşan değişikliklerin incelenmesi.
HİDRODİNAMİK
Sıvıya batırılmış katı cisimler üzerinde, onların hareketiyle ilgili olarak sıvıların gösterdiği direnci ve sıvıların hareketini inceleyen bilim dalı. Bu bilimle ilgili.
Bu bölümde tanımı içerisinde DİNAMİK geçen kelimeler listesi verilmiştir.
DİNAMİKLEŞMEK
Dinamik duruma gelmek.
VOLTAMETRİ
Sürekli olarak değişen bir potansiyelin, küçük elektrotlara uygulanmasından oluşan akıma dayanan teknikler için kullanılan genel bir terim. Hidrodinamik voltametri karıştırılan çözeltilerde, polarografi ise damlayan bir civa elektrotta yapılır. Analitlerin difüzyon-kontrollü tepkimesi ile ilgilidir.
İŞ
Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma. Bir değer yaratan emek. Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev. Sanayi, ticaret, tarım, maliye ve benzerleri alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü. Kamu yararına yapılan işler. Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma. Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. Ticari anlaşma, alışveriş. Herhangi bir maksatla kurulan düzen. Bazı deyimlerde "yarar, çıkar" anlamında kullanılan bir söz. Yapılan şey, davranış. Nakış, örgü, makrome gibi elde yapılan şey. Emek, işçilik, ustalık. İşlem. Bir kimseye özgü olan görüş, anlayış. Yetenek. Etene, son. İç. İş. İş, durum, hâl. Eş. İç, ara. İş, husus, fiil, davranış, çalışma. Bir bilgisayarda uygulanmak üzere bir ya da birçok görevden oluşacak biçimde tanımlanmış bilgi işlem öbeği. Beden ya da kafa gücüyle yapılan şey. Çalışma, emek. Yapılacak ya da yapılan şey, uğraşı, görev. Meslek. Bir kuvvetin etki noktasını devindirmesi. İş, kuvvetin yol boyunca birleşeni ile alınan yolun çarpımına ya da 'kuvvet yönleci ile yol yönlecinin sayıl çarpımına eşittir. amel. (work) Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek. (business, activity) Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler. (profession) Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek. (job) Birinden istenen hizmet veya ona verilen görev. Mekanikte, bir noktaya etkiyen kuvvetin büyüklüğü, noktanın aldığı yolun uzunluğu ve kuvvet yönü ile yol doğrultusu arasında kalan açının kosinüsü çarpımlarıyla belirlenen erke. Termodinamikte, bir dizgeyle çevresi arasında, ısı türü dışında oylumsal, elektriksel, yüzeysel her tür erke alışverişinin ortak adı. Tecimsel nitelikte yapılan işlem ve çalışmalar. Verimin sağlanılması için harcanan özdeksel ve tinsel insan gücüne ya da sonucuna verilen ad. Eş, arkadaş. Denk, benzer. Hal, durum, vaziyet.
PROTEROMONADİDA
Mastigophora takımı. Bu grubun üyeleri sürüngenlerin rektum ve kloakalarında bulunurlar. Bir veya iki çift paraksiyal rodları bulunmayan heterodinamik kamçıların bulunmasıyla belirgindirler. Bulaşma dışkıyla atılan kistlerin alınmasıyla olmaktadır.
ÇAĞKAN
Canlı, dinamik, çalışkan kimse.
DEVİMSEL
Devinim durumunda olan, hareki. Devinimi yalnızca fizik kanunlarına bağlı olmayan, aynı zamanda etkin bir gücü, bir amacı da içeren, dinamik.
KAÇARLIK
Özdeciklerarası kuvvetlere göre değişip logaritması kimyasal gerilimi veren, gaz basıncının daha geneli bir ısıldevimbilim niceliği. Bir gazın genişleme, bir özdek ya da bileşiğin ise bulunduğu evreden uzaklaşma eğilimini gösteren, gerçek gazlarda basınç yerine kullanılan termodinamik bir izlev.
CANLI
Canı olan, diri, yaşayan. Hareketli, hayat dolu, dinamik. Güçlü, etkili. Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan. Dikkat çekici, göz alıcı, parlak (renk), ateş parçası. Canlı yayın. Hareketli, hayat dolu, dinamik bir biçimde.
DİNAMİKLEŞTİRMEK
Dinamik duruma getirmek.
DİNAMİKLEŞTİRME
Dinamikleştirmek.
DİNAMİKLEŞME
Dinamikleşmek durumu.
KORKAN
Kor gibi ateşli, dinamik, hareketli soydan gelen kimse.
COŞKU
Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık veya heyecan durumu. Bir düşünceyle, bir duyguyla dolarak yücelme, ruhun kendini aşıp yücelmesi, heyecan. Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan. Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu.
DURUK
Hareketi olmayan, belirli bir süre değişmeyen, statik, dinamik karşıtı. Dalgalı akımlı elektrik motor veya üreteçlerinde hareketsiz bölüm, stator. Kuvvetlerin dengelenmesiyle ilgili olan. Hareket etmeyen nesnelerin üzerindeki kuvvet dengeleri ile uğraşan bilim dalı, statik.
ETKİN
Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom).
KANAT
Kuşlarda ve böceklerde uçmayı sağlayan organ. Fırıldak biçiminde olan şeylerde kol. Meclis, parti vb. topluluklarda düşünce yönünden özellik gösteren taraflardan her biri. Balıklarda yüzgeç. Angıç. Yan, taraf. Futbol, hentbol vb. takım oyunlarında hücum hattının sağ ve sol bölümü. Bir uçağın havada durmasını sağlayan taşıyıcı aerodinamik güçlerin etkilediği yatay yüzey. Kapı, pencere, dolap gibi dikine açılıp kapanan şeylerin kapağı. Savaş düzenindeki ordunun iki yanından her biri, cenah.
FİLLOERİTRİN
Klorofil metabolizmasının safrayla atılan son ürünü. Fotodinamik etkisi nedeniyle fotosensitizasyona neden olur.
ENTALPİ
Bir dizgenin içerkesiyle basınç-oylum çarpımının toplamından oluşan ve değişimi, durgan basınçta dizgenin aldığı ya da verdiği ısıyı gösteren termodinamik durum izlevi. Bir sistemin iç enerjisi ile basınç-hacim çarpımının toplamı. Entalpi (H), H=U+PV bağıntısı ile verilir ki burada; U, iç enerjiyi; P, basıncı; V ise hacmi gösterir. Bir sistemin ısı içeriği, H.
KELVİN
SI birimlerinde ısıldevingen sıcaklık birimi. (Suyun üçlü noktadaki (yani suyun gaz, sıvı ve katı durumlarının dengede olduğu noktadaki) ısıldevingen sıcaklığının 1/273,16'sına eşittir. Kelvin birimleriyle santigradın aralıkları birbirine eşittir. Santigradla belirtilen bir sıcaklık, kelvin eksi 273,15°C'ye eşittir. 1967'den önce kullanılan "Kelvin derecesi"nin yerine geçmiştir). Mutlak ısı olarak tanımlanan, "K" simgesiyle gösterilen ve termodinamik ısı karşılığı SI birimi cinsinden 1/27. 15'e eşit olan ısı veya derece.