Kelimeler arşivi içinde; sonunda "delil" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. Sonu delil ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında delil olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde delil olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
DELİL
DELİL
İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare. Kanıt. (deli:li) Kılavuz, rehber.
Bu bölümde tanımı içerisinde DELİL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KANIT
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil. Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil.
FİTAT
Buğdaygil tanelerinin dış tabakalarında bulunan, fosfor ve diğer mineralleri bağlayarak onları tek midelilerce yararlanılamaz duruma getiren bir fitik asit tuzu.
KABARAM
Üzüntüden olan sinir hastalığı, bir çeşit delilik.
BEYYİNE
Bir olayın doğruluğunu ortaya koyabilen yöntem. Duruşma sırasında bir düşünceyi gerçekleştirmek için başvurulan belge, kanıt, tutamak, delil.
KANITSAMAK
Kanıt, belge veya delil olarak kabul etmek.
ÇATLAKLIK
Çatlak olma durumu. Delilik. Çatlamış yer, çatlak.
DUTNAH
Delil.
CİNNET
Delilik.
REHBER
Kılavuz. Birinin doğruyu bulmasına yardımcı olan, yol gösteren kimse veya şey, delil.
TUTAMAH
Neden, sebep. Delil, mesnet; yardımcı.
CÜNUN
Delilik.
FRENGİ
Genellikle cinsel birleşmelerle bulaşan, tedavi edilmediğinde inme, körlük, delilik vb. sonuçlara kadar varan, döle de geçerek vücutça ve akılca sakat bir soyun yetişmesine yol açan bir hastalık, yenirce, sifilis. Gemi güvertelerinde, suların dışarıya akması için bordalara açılan delik.
DUTAMAK
Tencere tutacağı. Sap, kulp. Vesile, neden. Fırsat. Delil. Anapara. Rehin. Tutunacak, dayanacak kimse, yer. Kolay yanan odun parçaları. Temel, dayanak.
DELİLENME
Delilenmek işi.
DİVANELİK
Kaçıklık, delilik.
KANITLANDIRMAK
Bir düşünceyi, bir savı yeterli delillerle doğrulamak, belgelemek ve açıklamak.