Kelimeler arşivi içinde; başında "bol" olan, toplam 59 adet kelime bulunmaktadır. bol ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu bol ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde bol olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
BOLLAŞTIRILABİLME
BOLLAŞTIRABİLMEK
BOLLAŞTIRABİLME
BOLLAŞTIRILMAK
BOLLAŞTIRILMA, BOLLAŞIVERMEK, BOLLAŞABİLMEK
BOLLAŞTIRMAK, BOLLAŞIVERME, BOLLAŞABİLME
BOLŞEVİKLİK, BOLLAŞTIRMA
BOLLANMAK, BOLLAŞMAK, BOLİVYALI, BOLLATMAK, BOLULULUK, BOLŞEVİZM, BOLOMETRE
BOLSIMAK, BOLLATMA, BOLUMSUZ, BOLŞEVİK, BOLLAŞMA, BOLLANMA, BOLLAMAK, BOLUŞLUK, BOLUŞMAK, BOLVADİN, BOLARMAK, BOLYARAN, BOLALMAK
BOLUŞÇU, BOLURAK, BOLZANO, BOLALMA, BOLONUK, BOLARMA, BOLLUCA, BOLPAÇA
BOLMAK, BOLLUK, BOLLUĞ, BOLTUK, BOLULU, BOLERO, BOLLİK, BOLİÇE, BOLLIK
BOLUM, BOLCA, BOLUT, BOLUS, BOLLU, BOLUK
BOLÜ, BOLU, BOLT
BOL
BOL
İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı. Nicelik bakımından olağandan veya alışılandan çok, kıt karşıtı. Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki.
BOLLANMAK
Bol duruma gelmek, genişlemek.
BOLLAŞTIRMA
Bollaştırmak işi veya durumu.
BOLLAŞTIRILABİLME
Bollaştırılabilmek işi.
BOLLAŞTIRABİLMEK
Bollaştırma imkânı veya olasılığı bulunmak.
BOLLAŞTIRABİLME
Bollaştırabilmek işi.
BOLLAŞTIRILMAK
Bollaşması sağlanmak.
BOLİVYALI
Bolivya halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.
BOLLAŞTIRMAK
Bol duruma getirmek.
BOLLAŞTIRILMA
Bollaştırılmak işi.
BOLLAŞABİLME
Bollaşabilmek işi.
BOLŞEVİKLİK
Rusya'da XX. yüzyıl başlarında doğan ve Lenin tarafından geliştirilen komünist hareket.
BOLLAŞIVERME
Bollaşıvermek işi.
BOLLAŞMAK
Bol duruma gelmek.
BOLLAŞIVERMEK
Çabucak veya ansızın bollaşmak.
BOLLAŞABİLMEK
Bollaşma imkânı veya olasılığı bulunmak.
Bu bölümde tanımı içerisinde BOL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AYRIKLIK
Ayrıklı olma durumu, ayrı tutma, ayrı tutulma. Kaplamları birbirinden ayrı olmakla birlikte aynı yakın cinsin kaplamına giren kavramlar arasındaki bağlantı. Elips, daire, parabol, hiperbol vb. bir konik üzerinde hareket eden cismi, odağa veya merkeze birleştiren doğrunun büyük eksen ile yaptığı açı. Önermelerin birbirine bağlanması işleminde ya . ya . ve ya da ile gösterilen ilişki. Kural dışılık. Genel kuraldan ayrılma, derogasyon.
BET
Beniz kelimesi ile birlikte, "yüz rengi" anlamında ikileme oluşturan bir söz. Bereket kelimesi ile birlikte "bolluk" anlamında ikileme oluşturan bir söz.
AVLAMA
Avlamak işi. Voleybolda karşı oyuncuların boş bıraktığı ve yetişemeyeceği yere topu yavaşça indirip sayı kazanma.
BASKETÇİ
Basketbolcu. Basketbolcuya özgü.
AÇILMAK
Açma işine konu olmak. Kendine gelmek, biraz iyileşmek, ferahlamak. Kıyıdan uzaklaşmak. Yeni bir bakış açısı getirmek. Renk koyuluğunu yitirmek. Kapı, yol vb. geçit vermek. Gereken güce ulaşmak. Kuruluşlar ilk kez veya yeniden işe başlamak. Sıkılması, çekinmesi, tutukluğu kalmamak. Herhangi bir konuyla veya sorunla ilgili olarak düşünce ve uygulamalarda yeni koşulların gerektirdiği değişiklikleri veya yenilikleri yapmak. Ayrıntıya girmek. Sırrını, üzüntüsünü, sorunlarını birine söylemek. Genişlemek, bollaşmak. İşini gereğinden veya yapabileceğinden geniş tutmak. Delinmek, yırtılmak. Sis, karanlık, duman vb. dağılmak, yoğunluğunu yitirmek.
BAYRAK
Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak. Atletizmdeki bayrak yarışında dört sporcunun elden ele geçirdiği kısa, yuvarlak sopa. Simge, sembol. Öncü. Baklagilllerde diğerlerinden daha üstte bulunan, daha büyük olan ve çoğunlukla başka bir renkte ve yuvarlakça olan taç yaprağı. Gerektiğinde indirilip kaldırılan, açılıp kapatılan kol.
BEREKETLİ
Bol, verimli.
BASKET
Basketbolda kazanılan sayı. Basketbol.
BASKETBOLCU
Basketbol oyuncusu, basketçi.
ANAHTARLIK
Anahtarların kaybolmasını önlemek ve kolayca kullanılmasını sağlamak için takıldığı maden, deri vb.nden yapılmış olan halka veya kılıf.
ASA
Bazı ülkelerde, hükümdarların, mareşallerin, din adamlarının güç sembolü olarak törenlerde taşıdıkları bir tür ağaç veya metalden değnek. İhtiyarların baston yerine kullandıkları uzun sopa.
ANIT
Önemli bir olayın veya büyük bir kişinin gelecek kuşaklarca tarih boyunca anılması için yapılan, göze çarpacak büyüklükte, sembol niteliğinde yapı, abide. Önemi ve değeri çok olan eser veya kişi.
AĞAÇLIK
Ağacı bol olan yer.
BARAJ
Suyu toplama, sulama ve elektrik üretme amacıyla akarsu üzerine yapılmış olan bent. Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart. Futbol veya hentbolda serbest atışı yapacak oyuncunun önünde karşı takım oyuncularının yan yana dizilip oluşturdukları set.
AĞAÇLIKLI
Ağacı bol olan (yer).
AKMAK
Sıvı maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek. Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak. Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak. Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak. Boya birbirine karışmak. Art arda ve toplu olarak gitmek. Karışmak, katılmak. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek. Zaman çabuk geçmek. Sürüp gitmek.
ABANMAK
Eğilerek bir şeyin, bir kimsenin üzerine kapanmak. Bir yere veya bir kimseye yaslanmak, dayanmak. Bir şeyin veya bir kimsenin üzerine çöküp çullanmak. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. Boksta karşılaşma sırasında rakibine yaslanmak. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak.
BEREKET
Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan. İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda. Yağmur.
BELİRTKE
Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, amblem. Gösterge. Bir konu hakkındaki açıklayıcı bilgilerin tümü.
BAZLAMA
Sacda pişirilmiş yuvarlak ekmek, bazlamaç. Tatlısı bol, kalın gözleme, bazlamaç.