Sonu BATMAK ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "batmak" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu batmak ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında batmak olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde batmak olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

BATMAK

Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek. Yıkılmak, egemenliği sona ermek. Saplanmak. Çökmek. Yok olmak. Dünya'nın dönüşü dolayısıyla Güneş, Ay ve yıldız ufkun altına inmek. Tedirgin etmemesi gereken şeyler tedirgin etmek. Hoşa gitmeyen bir duruma uğramak. Kirlenmek. İflas etmek. Daha kötü bir duruma uğramak. Dokunmak, incitmek.

GİDİBATMAK

Gidip durmak: Nereye gidibatırsın.

ABATMAK

Olduğundan fazla göstermek, büyütmek, mübalâğa etmek. Yalan söylemek, uydurmak.

YUBATMAK

Geciktirmek, bekletmek.

  -   -   -  

Anlamında BATMAK bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde BATMAK geçen kelimeler listesi verilmiştir.

GİRMEK

Dışarıdan içeriye geçmek. İncelemek, ayrıntılara inmek. İyice anlamak, iyice bilmek. Erişmek, ulaşmak. Yemek yemek. Sulu bir şeyin veya su dolu bir yerin içine batmak veya dalmak. Sığmak. Tecavüz etmek, geçmek. Ağrı, sancı başlamak, saplanmak. Zaman anlamlı kavramlar için gelmek. Girişmek, başlamak. Kavgaya tutuşmak. Yeni bir duruma geçmek, dönüşmek. Yüklenmek. Bir şeyin yapımında, birleşiminde yer almak. Bulaşmak. Almak, fethetmek. Yazılmak, başlamak. Katılmak.

DOLUNMAK

Batmak. Çok sevinmek. Ay ve güneş batmak. Bedir haline gelmek.

GARIMAK

Bir kimseyi ya da malı başkasına kötülemek: Hasan, Ahmet'i garıdı. Oyun bozmak: Ayşe'yi oyuna almıyalım. O çok garıyor. İşe yaramaz olmak, eskimek: Hayvanın nalı garıdı, yeniletiver. İşler üst üste yığılmak: İşler garıdı, altından nasıl çıkacağız bakalım. Tarlada ürünler fazlaca olgunlaşıp, kendiliğinden dökülmek, boşa gitmek. Usanmak, bıkmak. Karın. İşkembe. Suya batmak, suya boğmak. Yaşlanmak: Gurumuş, garıhmış kimi yeri çürümüş.

DULUNMAK

Ay ve güneş batmak. Ay ve güneş tutulmak. Gözden kaybolmak, görünmez olmak. Yükselmek, havalanmak: Uçurtma dulundu. Suya dalmak. Dinlenmek. Ağır hastanın gözleri canlılığını kaybetmek, donuklaşmak. Kaybolmak, görünmez hale gelmek. Batmak, gurub etmek.

DUMMAK

Suya dalmak, suya batmak. Batmak; balıh dumdi. Batmak; suya dalmak. Suya batmak, dalmak.

DİZLEMEK

Dize kadar batmak. Dizini kullanarak bastırmak.

SIRITMAK

Dişlerini göstererek aptallık, şaşkınlık, kurnazlık veya alay belirtir biçimde gülmek, sırtarmak. Göze batmak. Bütün çirkinliği ve kusuru ortaya çıkmak. Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı diktirmek.

DUMULMAK

Suya dalmak, suya batmak.

YEMEK

Yemek yeme, karın doyurma işi. Kandırmak. Isırmak. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Ağızda çiğneyerek yutmak. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Birine alacağını vermemek, ödememek. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Yasal yoldan cezalandırılmak. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Başkasının parasını harcamak. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek.

KAVUŞMAK

Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek. Güneş batmak. Bir araya gelmek, birleşmek. Katılmak. Varmak, ulaşmak. Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek.

DUMMAH

Suya dalmak, suya batmak.

DUNULMAK

Ay ve güneş batmak. Gözden kaybolmak, görünmez olmak.

BATIVERMEK

Ansızın batmak.

ÇİĞLEŞMEK

Göze batmak. Kaba davranışlarda bulunmak.

DOKUNMAK

Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derinin altındaki sinir uçları aracılığıyla duymak, değmek, el sürmek, temas etmek. Almak, kullanmak, el sürmek. Karıştırmak. Onur, anlayış vb. ile uyuşmaz bir durum ortaya çıkmak. İnsanın içine işlemek, duygulandırmak, etkilemek, koymak, batmak. Hafifçe değmek. Sağlığını bozmak. Dokuma işi yapılmak. Tedirgin etmek, sataşmak. İlişkin, ilgili olmak, değinmek.

GÜNDİNNENMEK

Güneş batmak.

BATMA

Batmak işi. Bir gök cisminin (ay, güneş, yıldız vb.) ufkun altına inmesi. İflas etme. Yok olma, inkıraz. Yıkılma, çökme.

GOMÜLMEK

Gömülmek, batmak.

ÇAKARMAK

Odunu ocağa veya sobaya yanacak şekilde yerleştirmek. Sönmekte olan ateşi yeniden yakmak. Saplanmak, batmak.

SAPLANMAK

Hızla batmak. Batma sonucu hareket edemez olmak, batıp kalmak.