Kelimeler arşivi içinde; sonunda "azel" olan, toplam 5 adet kelime bulunmaktadır. Sonu azel ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında azel olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde azel olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
SARIGAZEL
MATMAZEL
GAZEL, HAZEL
AZEL
AZEL
Sunumun birkaç satıcı tarafından yapıldığı ve bu az sayıdaki satıcının birbirlerinin üretim kararlarından etkilendiği piyasa türü, oligopol.
MATMAZEL
Evlenmemiş Hristiyan kızlar için "bayan" sözü yerine kullanılan bir unvan. Konaklarda yabancı dil eğitimi veren kadın.
GAZEL
Divan edebiyatında 5-10 beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genel olarak lirik konularda yazılan nazım biçimi. Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri. Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı.
HAZEL
Kuruyup dökülen ağaç yaprağı.
SARIGAZEL
Samsun ili, Lâdik ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
Bu bölümde tanımı içerisinde AZEL geçen kelimeler listesi verilmiştir.
KÖRPELİK
Körpe olma durumu, tazelik, taravet.
GAZELHANLIK
Gazelhanın yaptığı iş.
GAZELHAN
Gazel okuyan, gazel söyleyen kimse.
KARTÇA
Gençliği azalmış, yaşı geçkince. Tazeliği azalmış (meyve, sebze).
DÖRTLEME
Dörtlemek işi. Bir gazelin her beytinin başına iki dize eklenerek yapılmış olan nazım biçimi, terbi. Tarlayı dört kez sürme.
SOLMAK
Rengini yitirmek, rengi uçmak. Tazeliğini, diriliğini veya parlaklığını yitirmek.
MAKTA
Kalem ucunu düzeltmeye yarayan kemikten yapılmış araç. Kesit. Divan edebiyatında gazelin veya kasidenin son beyti.
CEYLAN
Çift parmaklılardan, boynuzlugiller familyasından, çöllerde yaşayan, çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile tanınan, ince bacaklı, zarif, memeli hayvan, ahu, gazal (Gazella dorcas).
BAYATLAMAK
Bayat duruma gelmek, tazeliğini yitirmek. Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmek.
ÖLDÜRMEK
Bir canlının hayatına son vermek. Aşırı yormak. Çok üzmek. Yok olmasına, ortadan kalkmasına, azalmasına yol açmak. Bazı şeylerin diriliğini, tazeliğini veya sertliğini gidermek. Sağlığını bozmak, rahatsızlık vermek. Ölmesine yol açmak. Etkisini ve gücünü azaltmak. Bitkinin solarak kurumasına sebep olmak. Boşuna geçmek.
MORTOCU
Hristiyanlarda cenaze taşımak için tutulan kimse. Cenazelerde ağıt okuyarak geçimini sağlayan kimse. İmam.
REZALET
Toplumun duygularını inciten olay veya durum, kepazelik, maskaralık, rezillik.
TAHMİS
Divan edebiyatında bir gazelin her beytinin başına üç dize katılması durumu, beşleme. Kavrulmuş ve öğütülmüş kahve satan yer. Kahve vb. şeyleri kavurma.
SOLGUN
Rengini, tazeliğini, canlılığını veya parlaklığını yitirmiş olan, solmuş.
GAZELİYAT
Bir şairin divanında bulunan gazeller bölümü.
ÇİÇEKLENMEK
Çiçek açmak, çiçek vermek, çiçekli duruma gelmek. Tazelenmek, gençleşmek. Gelişmeye başlamak.
MATLA
Gök cisimlerinin doğması. Gök cisimlerinin doğduğu yer. Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti.
CANLANDIRMAK
Canlanmasını sağlamak, canlanmasına yol açmak. Yaşama döndürmek. Bir karakteri oynamak, ona kişilik vermek. Canlılık, tazelik, dirilik getirmek. Yoğunluk, etkinlik kazandırmak. Yaşatmak, birinin kılığına girmek.
ÖLÜMLÜK
Bazı kimselerin, öldüklerinde cenazelerinin kaldırılmasına harcanmak için ayırdıkları para.
KÖRPE
Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı. Yavruluktan henüz çıkmış (hayvan). Henüz bozulmamış, yıpranmamış. Çok genç (kimse).