Kelimeler arşivi içinde; sonunda "amele" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. Sonu amele ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında amele olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde amele olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
AMELE
Gündelikle çalışan işçi.
MAMELE
Arapça kökenli muâmele: muamele. Muamele.
MUAMELE
Davranma, davranış. Yol, yöntem. İşlem. İşlem. Alışveriş.
HAMELE
Egzama skoamozum.
Bu bölümde tanımı içerisinde AMELE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AMELELİK
Amele olma durumu.
ALIŞVERİŞ
Satın alma ve satma işi, alım satım, iş, muamele, ahzüita, aksata, pazar. İlişki, münasebet.
DAVRANIŞ
Davranma işi, tutum, davranım, muamele, hareket. Organizmanın uyaranlar karşısındaki tepkilerinin bütünü. Dıştan gözlemlenebilecek tepkilerin toplamı.
ENAR
Orak biçerken kılavuzluk eden adam, amelebaşı.
BANDİKUT
Keseli memeliler (Marsupialia) takımının, keseli porsukgiller (Peramelidae) familyasından, 50 cm kadar uzunlukta, eti yenen, Tazmanya ve Avustralya'da toprak altında yaşayan bir tür. (Perameles obesula), Keseliler (Marsupialia) takımının keseli-porsukgiller (Peramelidae) familyasından bir memeli türü. Uzunluğu 50 cm. Kül-kahverengidir. Yenir. Tasmanya ve Avustralyada toprak altında yaşar.
FEHLE
Amele, işçi.
İŞLEM
Bir işi sonuçlandırmak için yapılmış olan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat. Bir amaca ulaşmak için tutulan yol, prosedür. Sayıları karşı karşıya getirip belirli birtakım kurallara uygun olarak birbiri üzerine etkilendirme yöntemi. Nakit veya menkul değerleri kullanarak alım satım, takas, borçlanma vb. piyasa hareketi. Ham veya ara malları ve maddeleri fiziksel, kimyasal değişikliklerle daha uygun, kullanılır duruma getirme, muamele. Madde üzerinde her türlü değişim yapma işi, muamele.
BECEN
Tavşan yavrusu. İşçi, amele. Sebze bahçesinde tohum ekmek için açılan küçük çukur. Yeni doğmuş tavşan yavrusu.
HİBRİDASYON
İki tür arasında yapılan birleştirme. İki farklı türe ait DNA tek sarmallarının birbiriyle kısmi çift sarmallar oluşturması. Monoklonal antikor tekniğinde, miyeloma hücreleriyle dalak hücrelerinin kaynaştırılması işlemi. Destek tabakadaki nükleik asitlerin işaretli problarla muamele edilmesi işlemi.
BAŞCIL
Başkan, amele başı. Çocuk oyunlarında baş olan ve oyuna ilk başlayan. Aşıkla oynanan bir çocuk oyununda, çizgiye en yakın atılan aşık.
HIRGAT
Amele.
DAYIBAŞI
Amele başı. Fındık toplamaya amele götüren kişi.
BİÇİMLEYİCİ
inşâi. ~aranç (dilem): inşâi da'vâ. ~hak: inşâi hak. -işlem: inşâi muamele. -yargı: inşâi hüküm.
AMİLOİD
Nişastaya benzeyen, nişasta benzeri boyanma gösteren. Sülfürik asidin selüloz üzerine etki etmesiyle oluşan ve iyotla muamele edildiğinde mavi renk oluşturan bir madde. Dokularda hücre dışı yerleşim gösteren, protein içeren, eozinofilik, Kongo kırmızısıyla boyandığında polarize ışıkta yeşil renge boyanan mum benzeri, protein bileşiği bir madde. Yapısında lifli proteinler, nötral ve asit mukopolisakkaritler bulunur. Amiloid AA ve amiloid AL olmak üzere iki farklı bölümde incelenir.
EMELİYE
Arapça kökenli amele: amele.
AMALE
Amele, bk. amali.
ENACI
Orak biçerken kılavuzluk eden adam, amelebaşı.
HARDUN
Baytarnamelerde kuyruk tümörlerine verilen ortak ad. (Agama stellio) Pullu-sürüngenler (Squamata) takımının agamagiller (Agamidae) familyasından bir sürüngen türü. Uzunluğu 28 cm. Türkiye ve Mısırda yaşar.
EMELE
Amele, işçi.
GIRİBCİ
Amele, ırgat.