Kelimeler arşivi içinde; başında "alamut" olan, toplam 1 adet kelime bulunmaktadır. alamut ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu alamut ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde alamut olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
ALAMUT
ALAMUT
Aydın şehrinde, Bozdoğan belediyesi, merkez bucağına bağlı bir bölge.
Bu bölümde tanımı içerisinde ALAMUT geçen kelimeler listesi verilmiştir.
GAROZ
Palamut ve toriğin iç organları.
SİVRİ
Ucu keskin ve batıcı olan. Genel tutumun veya geleneklerin dışında kalan, göze batıcı özelliği olan, aşırı. Ucuna doğru gittikçe incelen. Palamut.
ALAFARLAK
Palamut ve çokça mısır yiyen alacalı bir çeşit kuş.
ISKARMOZ
Gemilerin kaburgalarını oluşturan eğri ağaçların adı. Kürek takmak için kayık ve sandalın yan kenarına dikine yerleştirilmiş ağaç çubuk. Vücudu yuvarlak, uzunca, pullu, burnu sivri, küçük palamut boyunda bir balık (Sphyraena sphyraena).
PELİT
Meşe ağacı. Bu ağacın meyvesi, palamut.
BALEMİT
Palamut, çam ve meşe ağacının, meyvesi.
PALAMUTLAMA
Palamutlamak işi.
ALAKABAK
Boşboğaz, sözünde durmaz. Serseri, işsiz güçsüz, boş gezen. Palamut yiyen, sesleri yansıtan karga büyüklüğünde bir çeşit kuş.
KAYINGİLLER
İki çeneklilerden, palamut diye adlandırılan, meyveleri yüksüksü bir kadehçik içinde duran, kayın, meşe, kestane vb. kerestelik orman ağaçlarını içine alan bir familya, palamutlular.
ALAFALAK
Palamut ve çokça mısır yiyen alacalı bir çeşit kuş. Alelacele, düzensiz. Güvercine benzeyen bir çeşit orman kuşu.
PİÇUTA
Bir tür iri palamut balığı.
TORİK
İri palamut balığı (Palemye sarda).
ALABARAK
Palamut yiyen bir kuş.
ZİNDANDELEN
Palamut balığının iki kilodan ağır olanı.
ACIK
Dağlarda yetişen bir çeşit yabani elma. Biraz, azıcık, pekaz. Öç, intikam, kin, garaz. İnat, zıddiyet, nisbet. Keder, ıstırap, elem. Merhamet, şefkat. Hiddet, gazap, öfke. Sıkıntı, eziyet: Şu işi görürken bana acık etme. Yaban armudu, ahlat. Sumak yaprağı, nar, ceviz, palamut kabuğu, şap gibi şeylerden yapılan ve içine boyanacak bez atılan sıvı. Azıcık, biraz. Acı, dert, ıstırap.
PALAMUTLAMAK
Deriyi, sepilemek için palamut doldurulmuş çukura yatırmak.
ARABACIBOZKÖY
Manisa ilinde, Palamut nahiyesine bağlı bir yer.
ALAĞABAK
Saksağan. Palamut, mısır yiyen ve sesleri taklit eden bir çeşit kuş.
LAKERDA
Palamut, torik vb. balıklardan dilim dilim kesilerek yapılmış olan salamura.
ALTIPARMAK
Bir tür iri palamut balığı. Bu kumaştan yapılmış olan gelin giysisi. Ayrı renkte altı yolu olan kumaş.