Sonu ABLA ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "abla" olan, toplam 12 adet kelime bulunmaktadır. Sonu abla ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında abla olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde abla olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

11 harfli kelimeler

KONTRATABLA

9 harfli kelimeler

GELİNABLA, HOROZABLA, KARAŞABLA

8 harfli kelimeler

BOZŞABLA, HONTABLA, MORŞABLA

5 harfli kelimeler

TABLA, CABLA, ÇABLA, ŞABLA

4 harfli kelimeler

ABLA

Bazı kelimelerin anlamları

ABLA

Bir kimsenin kendisinden büyük olan kız kardeşi. Erkeklerin kız veya kadınlara seslenirken söyledikleri söz. Büyük kız kardeş gibi saygı ve sevgi gösterilen kız veya kadın. Genelev veya randevuevi işletmecisi kadın, çaça, mama (II).

BOZŞABLA

Adaçayı.

GELİNABLA

Yenge.

ŞABLA

1.Labada. 2.Öksürük için kullanılan bir çeşit dağ otu. 3.Ekine zararlı bir çeşit bitki. Kalın hayvan gönü. Araba iğine takılan demir bilezik. Tokat. Labada. Sille, tokat, şamar.

MORŞABLA

Kırda yetişen, suyu mayasılı iyileştirmekte kullanılan, adaçayına benzer bir çeşit ot.

ÇABLA

Yere yapışık keven gibi bir ot. Elde yapılmış ayakkabı.

HOROZABLA

Yeşil kertenkele.

CABLA

Yere yapışık keven gibi bir ot.

KONTRATABLA

Ağaç malzemenin biçim değiştirmesini önlemek için körağacın iki yüzüne, elyaf yönleri körağaca çapraz veya 45 derece eğik, aynı kalınlıkta astar kaplama ve yüz kaplama yapıştırılarak elde edilen tabla.

HONTABLA

Üst üste, kat kat giyinen kişi.

TABLA

Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi. Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça. Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir çalgı türü. Bir şeyin düz ve geniş bölümü. Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri. Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden veya tahtadan yapılmış olan tepsiye benzer altlık. Küllük.

KARAŞABLA

Yaprağından siyah boya elde edilen kötü kokulu, ısırgan otuna benzer bir ot.

  -   -   -  

Anlamında ABLA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde ABLA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ÇAÇA

Ticaret gemilerinde eski ve usta gemici. Genelev işleten kadın, abla, mama (II).

BAŞLIK

Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş. Tekerlek parmaklarının çakılı olduğu kısım. Bir sütunun, bir direğin tepeliği. Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet. Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça. Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha. Başlık parası. Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon. Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü.

BACI

Kız kardeş. Tarikat şeyhlerinin karısı. Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen unvan. Büyük kız kardeş, abla. Kadınlara söylenen bir seslenme sözü.

ÇEKTİRME

Çektirmek işi. Arabaların göbek bilyelerini çıkarmak için kullanılan araç. Yaklaşık 30-50 grostonluk yelkenli veya yük taşıyan motorlu büyük kayık. Arabaların değişik bölümlerinde hareketi ve dönüşü sağlamaya yarayan rulmanların yuvalarından çıkarılması işinde kullanılan alet. Çektiri. Sökülebilir elbise, yemek ve salon dolaplarının tablalarını birbirine tutturmak için metal veya plastikten yapılmış bağlantı parçası.

SEVİCİ

Kendi cinsinden kimselerle cinsel ilişkide bulunan kadın, ablacı, lezbiyen.

ÇERÇEVE

Resim, yazı, ayna vb.ni süslemek veya bir yere asılabilecek duruma getirmek için bunlara geçirilen kenarlık. Beden eğitiminde asılma ve tırmanmalar için kullanılan araç. Bir konunun, bir düşünce alanının sınırları veya bu sınırlar içindeki alan. Kapı, pencere ile bunların cam veya tablalarının yerleştirilmiş olduğu kenarlık.

ABLAKÇA

Ablak gibi.

PİM

İç içe geçen veya birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta veya metal çivi. Mobilyalardaki cam rafları taşımak için yan tablalara yerleştirilen kapsüllerin içine takılan silindirik, yassı ve L biçimli raf taşıma aleti.

MASA

Ayaklar veya bir destek üzerine oturtulmuş tabladan oluşan mobilya. Dairelerde, kurumlarda belli konularla ilgili işlerin görüldüğü bölüm. Bu mobilya etrafında oturanların tümü. İç içe geçme ayaklarıyla yüksekliği ayarlanabilen masa biçiminde atlama aracı. Düz duruşlu yer, düzlek yapı.

ABLALIK

Abla olma durumu. Yakın ve koruyucu davranışta bulunma.

KASA

Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap. Birbiri üzerine istif edilerek yüksekliği ayarlanabilen atlama aracı. Ticarethanelerde para alınıp verilen yer. Basımcılıkta dizgi harflerinin konulduğu gözlerden oluşan tabla. Bazı oyunlarda oyunu yönetme veya para karşılığında fiş verme işi. Kapı ve pencerelerin sabit olarak tutturulduğu asıl çerçeve. Varlıklı kişinin harcamalarını yapan kimse. Tahta veya sentetik maddelerden yapılmış, dört köşe, sağlam ambalaj parçası, sandık. Vagon, kamyon veya traktörün yük taşımak için şasiye bağlanmış üst bölümünü oluşturan parça.

SAPAN

İki ucu ip, ortası örme veya meşin olan bir taş atma aracı. Makarayı bir yere bağlamak için tablaların çevresine geçirilen halat veya demir kuşaklar. Genellikle çocukların kuş vurmak için kullandıkları, iki ucuna lastik ve lastiklerin arasına da geniş bir meşin parçası bağlı bulunan çataldan oluşan araç. Kaldırılacak bir şeyin üzerine geçirmek için halattan yapılmış olan çember.

İSKEMLE

Arkalıksız sandalye. Üstüne sigara tablası, çiçek vazosu vb. konulan küçük masa.

SEVİCİLİK

Sevici olma durumu, ablacılık, lezbiyenlik, lezbiyenizm.

ABA

Abla. Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük. Bu kumaştan yapılan. Kepenek. Yünün dövülmesiyle yapılmış olan kalın ve kaba kumaş. Bu kumaştan yapılmış olan ve dervişlerce giyilen hırka. Anne.

KAPSÜL

Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça. Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı madde. Bir organı veya yapıyı çevreleyen kese biçiminde zar. Bazı bitkilerde tohumları içinde taşıyan kuru kabuk. Şişe kapağı. Laboratuvarlarda kullanılan yarım küre biçimindeki kap. Raflı mobilyalarda rafları taşımak için yan tablalara açılan deliklere çakılan ortası delik ve silindir biçimli metal veya plastik araç. Oturma mobilyalarının, masa, sehpa vb. eşyaların ayaklarının altına çakılan, genellikle üç tırnaklı veya ortadan çivili, tepesi bombeli, kalın sacdan pres yapılarak elde edilen araç. Bazı ilaçların, kolay yutulmak üzere içine konulduğu, ilacın yapısını etkilemeyen jelatinden kap.

MAMA

Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı. Çaça, abla.

MAKARA

Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin. Sürme kapak rayları üzerinde hareket edecek biçimde metal veya plastikten yapılmış değişik tiplerdeki sürme kapak aleti. Bir yükün yukarıya kaldırılmasını sağlayan araç. Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet.

KIZAK

Kar veya buz üzerinde kayarak yol alan tekerleksiz taşıt. Ambalajın dibine uzunluğuna çakılan, hem dip levhası elemanlarının tutturulmasını hem de ambalajın yerde kolayca kaymasını sağlayan kereste parçası. Tersanelerde üzerinde gemi yapılan, onarılan veya gemiyi suya indirip sudan çıkarmaya yarayan ızgara. Ağaç tablaların kamburlaşmaması için liflere dikey konumda açılan kanala geçirilen uzun parça.

ABLAKLIK

Ablak olma durumu.