YÖNETİ ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "yöneti" olan, toplam 12 adet kelime bulunmaktadır. yöneti ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu yöneti ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde yöneti olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

YÖNETİLEBİLMEK

13 harfli kelimeler

YÖNETİLEBİLME

11 harfli kelimeler

YÖNETİCİLİK

10 harfli kelimeler

YÖNETİLMEK, YÖNETİMSEL

9 harfli kelimeler

YÖNETİLME, YÖNETİŞİM

8 harfli kelimeler

YÖNETİCİ

7 harfli kelimeler

YÖNETİK, YÖNETİM, YÖNETİŞ

6 harfli kelimeler

YÖNETİ

Bazı kelimelerin anlamları

YÖNETİ

Yönetme işi.

YÖNETİLME

Yönetilmek işi.

YÖNETİCİ

Yönetme gücünü elinde bulunduran kişi, yöneten kişi, idareci, menajer. Bir spor dalında takımların hazırlanması, oyuncunun bakımı, çalışma yerinin sağlanması, yapılacak karşılaşmaların planlanması vb. işlerle ilgilenen kimse.

YÖNETİŞİM

Resmi ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımı.

YÖNETİLMEK

Yönetmek işi yapılmak, idare edilmek.

YÖNETİK

Bir cümle içinde bulunan bir kelimenin ve özel-likle bir fiilin, bir Önlecin veya bir artlacın yönettiği (Régir), yani bir hal değişikliğine uğrattığı başka kelime: Eve gelmek, Evden gelmek, Eve karşı, Evle beraber sözlerinde türlü isim hallerinde görülen ev kelimesine Yö-NETIK veya YÖNETİLEN KELİME (Mot ré-gi), gelmek, karşı ve beraber kelimelerine ise YÖNETEN KELİME (Mot régissant) denir.

YÖNETİŞ

Yönetme işi.

YÖNETİMSEL

Yönetimle ilgili, yönetsel, idari.

YÖNETİM

Yönetme işi, çekip çevirme, idare. Dümen.

YÖNETİLEBİLME

Yönetilebilmek işi.

YÖNETİCİLİK

Yönetici olma durumu, idarecilik. Yöneticinin görevi, idarecilik.

YÖNETİLEBİLMEK

Yönetilme imkânı veya olasılığı bulunmak.

  -   -   -  

Anlamında YÖNETİ bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde YÖNETİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ANAYASA

Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa, kanunuesasi. Temel, esas.

BİAT

Bir kimsenin egemenliğini tanıma. Osmanlı Devleti'nde padişah öldüğünde tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul edilip onaylanması.

BAŞHEMŞİRE

Sağlık kuruluşlarında hemşirelik hizmetlerinin en üst düzeyde sunulması için hizmetlerin düzenlenmesinden, yürütülmesinden, denetlenmesinden sorumlu yönetici hemşire.

BAŞRAHİP

Manastırlarda en kıdemli ve yönetimden sorumlu rahip, başkeşiş.

BAŞIBOŞ

Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan. (başı'boş) Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan. (başı'boş) Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde. Bağlanmamış, serbest bırakılmış.

BAŞÖĞRETMEN

İlkokullarda yönetimden sorumlu olan öğretmen, müdür, başmuallim.

BELDE

İlçeden küçük, belediye ile yönetilen yer. Mekân, yer, çevre.

BÜROKRASİ

Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yöneticiler topluluğu. Devlet kurumlarında kırtasiye işlerini öne sürerek işlemleri zorlaştırma, kırtasiyecilik.

BAŞSIZ

Başı olmayan. Yöneticisi, başkanı olmayan.

ADEMİMERKEZİYETÇİ

Yerinden yönetimci.

ATABEY

Eski Türk devletlerinde, özellikle Selçuklularda şehzadelerin eğitimi veya bağımsız olarak bir eyaletin yönetimi ile görevli vezir. Isparta iline bağlı ilçelerden biri.

BEYLİK

Bey olma durumu. Bir tür küçük ve ince asker battaniyesi. Hükûmet. Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî. Rahat yaşama. Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emîrlik, emaret, mirlik. Basmakalıp. Herkesin kullandığı, herkesin bildiği.

AGORA

Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı.

BUCAK

Kenar, köşe, yer. İlçelerin, bir müdürle yönetilen bölümlerinden her biri, nahiye. Burdur iline bağlı ilçelerden biri.

BAŞMÜDÜRLÜK

Başmüdür olma durumu. Başmüdürle yönetilen kuruluş. Başmüdürün yaptığı iş. Başmüdürün çalıştığı daire.

BÖLÜM

Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım. Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik. Çağ, devir. Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon. Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı.

ANGARYA

Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmet. Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılmış olan iş. Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması. Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması. Bir kişiye görevi dışında yaptırılan iş.

BAKANLIK

Bakan olma durumu, vekillik, nezaret, vekâlet, nazırlık. Bakanın yönetimi altındaki kuruluşların bütünü, nezaret, vekâlet, nazırlık. Bu kuruluşların bulunduğu yer.

BAŞKENT

Bir devletin yönetim merkezi olan şehir, hükûmet merkezi, başşehir.

ADEMİMERKEZİYET

Yerinden yönetim.