Kelimeler arşivi içinde; başında "havuz" olan, toplam 14 adet kelime bulunmaktadır. havuz ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu havuz ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde havuz olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
HAVUZLANMAK
HAVUZCULUK, HAVUZLAMAK, HAVUZLANMA, HAVUZLUÇAM
HAVUZBAŞI, HAVUZDERE, HAVUZLAMA
HAVUZCUK, HAVUZKÖY, HAVUZSUZ
HAVUZCU, HAVUZLU
HAVUZ
HAVUZ
Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton benzeri şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genel olarak üstü açık yer. Bir amaç güdülerek farklı kaynaklardan gelen paranın ilgililere daha sonra paylaştırılmak üzere toplandığı belirli bir yer. Büyük gemilerin onarılmak için çekildikleri yer. Kum, asit vb. konulan çukur yer.
HAVUZCULUK
Havuzcunun yaptığı iş.
HAVUZCU
Otelde havuzla ilgili işlere bakan görevli. Havuz yapan kimse.
HAVUZKÖY
Gaziantep şehrinde, Yavuzeli belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
HAVUZLANMA
Havuzlanmak işi.
HAVUZLANMAK
Gemi, onarılmak için havuza çekilmek.
HAVUZSUZ
Havuzu olmayan.
HAVUZLUÇAM
Kilis şehrinde, Elbeyli belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
HAVUZDERE
Yalova ilinde, Altınova ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
HAVUZBAŞI
İzmir ili, Çırpı nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Mardin şehri, Ömerli ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
HAVUZLU
Havuzu olan.
HAVUZCUK
İdrar borularının böbrekle birleştikleri yerde huni biçimindeki genişlik.
HAVUZLAMA
Havuzlamak işi.
HAVUZLAMAK
Gemiyi onarmak için havuza çekmek.
Bu bölümde tanımı içerisinde HAVUZ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
SULUK
Öğrencilerin okula su götürdükleri kap. Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane. Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suyu koymalarına yarayan kap. Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen. Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz. Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı. Kuş kafeslerinde su konan kap.
ATRİYUM
Tunikatlarda ve sefalokordatlarda bulunan iki ana boşluktan yutağı çeviren boşluk. Basit süngerlerde vücut iç boşluğunun (spongosöl) diğer adı. S. Böceklerde sağmalardan meydana gelen ve trakeaya uzanan genişlemiş timpanal boşluk. Yüreğin ön iki odası. Kulakçık. (Mimarlık) Eski Roma evlerinde etrafı odalarla çevrili, üstü açık, ortasında havuz bulunan avlu, içavlu, a. bk. avlu, içavlu. Trematod ve sestodlarda genital organların kanallarının açıldığı çukur bölüm. Ön oda, ön boşluk. Kulakçık.
ŞADIRVAN
Genellikle cami avlularında bulunan, çevresindeki musluklardan ve ortasındaki fıskiyeden su akan, üzeri kubbeli veya açık havuz.
NİLÜFER
Nilüfergillerden, yaprakları yuvarlak ve geniş, çiçekleri beyaz, sarı, mavi, pembe renkte, durgun sularda veya havuzlarda yetişen bir su bitkisi (Nymphea). Bursa iline bağlı ilçelerden biri.
CANKURTARAN
Hasta veya yaralı taşımaya uygun hazırlanmış özel araç, ambulans. Havuz veya plajda yüzme bilmeyenleri uyaran ve tehlike anında onları kurtaran kimse.
TUZLA
Kıyılarda, tava denilen havuzlara deniz veya göl suyu akıtıldıktan sonra kurutularak tuz çıkarılan yer, memleha. İstanbul iline bağlı ilçelerden biri. Davarlara kırda tuz verilen düz, taşlık ve kayalık yerler. Tuzlak.
LOK
Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz.
ASLANAĞZI
Sıracagillerden, türlü renkte, güzel, kokusuz çiçekleri olan bir bitki, danaburnu. Havuz kenarlarına konulan ve ağzından su akan aslan biçiminde süs taşı.
ALTINBALIK
Sazangiller familyasından olup, çeşitli solucanlara arakonakçılık eden balık türü; havuz balığı, kırmızı balık, kırmızı havuz balığı. Sivrisinek kurtçuklarını yediği için bir bakıma yararlıdır.
LİVAR
Avlanan balıkları canlı olarak saklamak için ağzı içine doğru konik örülmüş sepet. İçinde diri balık saklanan, denizden ayrılmış havuz.
AVGUN
Üstü açık sarnıç. Üstü kapalı veya açık su yolu, ark, bahçe duvarlarında açılan su deliği. Lâğım. Kanalla gelen suyun çeşmelere ayrılacağı yerde biriktiği küçük taş havuz. Sulak, bol sulu yer. Esas arktan ayrılan su yolunda açılıp, kapatılan yer, kapak. Birkaç kere sürülüp kabartılmamış tıkız tarla Avgun olan yerde ekin olmaz. Boğasak, boğa istiyen inek: Bizim inek avgun olmuş. Ayçiçeği. Avcılıkta kuşlara kurulan tuzak. Su kanalı (Çayağzı). Yer altındaki su yolu.
JAKUZİ
Sağlık havuzu.
DOK
Gemilerin yükünün boşaltıldığı veya onarıldığı, üstü örtülü havuz. Ticaret mallarını saklamak için rıhtımda yapılmış olan büyük depo.
PİSİN
Yüzme havuzu.
GÖLET
Birikinti suların sulamak amacıyla genellikle bir set ardında toplandığı küçük göl, gölcük, gölek, büvet, büğet. İçinde ham deri ıslatılan taş havuz.
ABIKEVSER
Cennette bulunduğuna inanılan ırmak, havuz veya çeşmenin suyu.
BOHÇALAMAK
Bir şeyi bohça içine koyup sarmak. Ayakları havada bağdaş kurar gibi toplayarak denize veya havuza atlamak. Güreşte rakibin kol ve ayaklarını üst üste getirerek kımıldayamaz durumda alttan kavrayıp kucaklamak.
KEVSER
Cennette bulunduğuna inanılan kutsal ırmak, havuz veya çeşme.
BİKİNİ
Deniz, göl, havuz vb. yerlere girerken veya güneşlenirken giyilen, iki parçadan oluşan kadın giysisi.
KABANA
Genellikle otelin ana binasının dışında, plaj veya havuz kıyısında bir oda.