Kelimeler arşivi içinde; başında "gemi" olan, toplam 23 adet kelime bulunmaktadır. gemi ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu gemi ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde gemi olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
GEMİCİKIRI
GEMİCİLER, GEMİCİLİK
GEMİBÜKÜ, GEMİRTİK, GEMİRMEK
GEMİLTİ, GEMİRTİ, GEMİRİK, GEMİNUS, GEMİNTİ, GEMİNDİ, GEMİLİK
GEMİNİ, GEMİRE, GEMİCİ, GEMİYE
GEMİK, GEMİH, GEMİG, GEMİÇ, GEMİŞ
GEMİ
GEMİ
Su üstünde yüzen, insan ve yük taşımaya yarayan büyük taşıt, sefine.
GEMİRTİK
Kulağın kıkırdak kısmı, kulak kepçesi.
GEMİRE
Yarısı beyaz yarısı siyah üzüm.
GEMİNUS
Kez, defa.
GEMİRİK
Aralıklı (diş için): Osman gemirik dişli.
GEMİLİK
Tersane.
GEMİRMEK
Kemirmek, dişlemek.
GEMİRTİ
Kemirirken çıkan ses.
GEMİCİLER
Kastamonu kenti, İnebolu belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
GEMİCİLİK
Gemicinin yaptığı iş. Gemi endüstrisi.
GEMİNTİ
Döveni boyunduruğa bağlayan ağaç. Düveni boyunduruğa bağlayan ağaç ok. (Sivas).
GEMİLTİ
Döveni boyunduruğa bağlayan ağaç.
GEMİNDİ
Döveni boyunduruğa bağlayan ağaç.
GEMİBÜKÜ
Amasya ilinde, Taşova ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
GEMİCİKIRI
Çanakkale ilinde, Biga belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
GEMİNİ
Sinema ile televizyon alıcılarının birlikte kullanılmasına dayanan bir yapım işlemi. (Benzer işlemlerden ayrılığı, öbürlerinde temel birimi sinema alıcısının oluşturmasına karşılık, Gemini'de bunun bir televizyon alıcısı olmasındadır).
Bu bölümde tanımı içerisinde GEMİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ARMADOR
Geminin direk, seren, yelken, ip vb. donanımını düzenleyen usta.
ARMA
Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II). Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı.
ARMATÖRLÜK
Armatör olma durumu. Gemi işletme işi, gemi işletmeciliği.
ASTARYA
Bir gemiye yükleme veya boşaltma için tanınan süre.
ALABORA
Geminin yan yatması. Bir serenin yatay durumdan düşey duruma getirilmesi. Selamlamak için filika küreklerinin yukarıya kaldırılması. Balığı toplamak için dalyan ağının yukarıya alınması.
ARMATÖR
Ticaret gemisi sahibi.
ARMUZ
Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturdukları çizgi.
ALGARİNA
Ağır bir şeyi denizden çıkarma veya denize indirme işinde kullanılan büyük vinçli deniz teknesi. Bazı gemilerin baş veya kıç tarafından eğik olarak uzatılmış bulunan makaralı, kısa ve kalın dikme.
AMBARGO
Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak, engelleyim. Bir ülkenin dış dünyayla ilişkilerini engelleme, engelleyim. Bir kişinin başka kişilerle ilişkilerini engelleme, engelleyim. Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasını yasaklama buyruğu, engelleyim.
ABAŞO
Gemiyi baştan veya kıçtan halatla karaya bağlama. Altta, aşağıda bulunan, alttaki.
APİKO
Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır olması. Derli toplu, süslü, şık. Hazır, tetik.
ANELE
Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka.
ANGARYA
Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş, yüklenti. Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmet. Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılmış olan iş. Savaş durumundaki bir devletin, kendi sularındaki yabancı bir devletin ticaret gemilerine el koyarak bunlardan yararlanması. Olağanüstü durumlarda veya sıkıyönetimde devletin vatandaşlara ait taşıtlara el koyması. Bir kişiye görevi dışında yaptırılan iş.
AMBAR
Genellikle tahıl saklanan yer. Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek. Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. Geminin yük koymaya ayrılmış yeri. Yiyecek ve bazı eşyanın saklandığı yer. Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık.
ARMADURA
Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha.
APAZLAMA
Apazlamak işi, avuçlama. Pupa ile orsa arasında geminin omurgasına 45 derece açı ile esen (rüzgâr). (a'pazlama) Böyle esen bir rüzgârla.
ABRAMAK
Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek. Başarmak, bir işi becermek.
APIŞTIRMAK
Hayvanı çok yorarak yürüyecek güç bırakmamak. Çifte demir atarak döndükçe geminin bir alan içinde kalmasını sağlamak.
ASTAR
Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat. Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat. Gemicilikte bir şeyi sağlamlaştırmak için kullanılan bez, halat, ağaç vb.
APAZLAMAK
Avuçlamak. Gemi apazlama rüzgârla gitmek. Yelken rüzgârla dolup şişmek.