Kelimeler arşivi içinde; başında "eğri" olan, toplam 57 adet kelime bulunmaktadır. eğri ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu eğri ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde eğri olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
EĞRİLCENOTU
EĞRİDEMİRİ
EĞRİYAMAÇ, EĞRİKISAC, EĞRİKAZIK, EĞRİKAVAK, EĞRİGÜNEY, EĞRİLTMEK, EĞRİOĞLAN, EĞRİPINAR, EĞRİSÖĞÜT, EĞRİBUCAK, EĞRİBELEN, EĞRİBAYAT, EĞRİBASAN, EĞRİAMBAR
EĞRİOĞLU, EĞRİMBOZ, EĞRİMADI, EĞRİLTME, EĞRİLMEK, EĞRİTMEK, EĞRİKUYU, EĞRİKOCA, EĞRİAĞAÇ, EĞRİKMEK, EĞRİDERE, EĞRİEKİN
EĞRİBEL, EĞRİBÜK, EĞRİSİN, EĞRİTAŞ, EĞRİCEK, EĞRİTME, EĞRİNCE, EĞRİMLİ, EĞRİMIH, EĞRİÇAY, EĞRİGEZ, EĞRİLME, EĞRİLİŞ, EĞRİLİK, EĞRİGÖL, EĞRİLCE, EĞRİGÖZ, EĞRİKUM, EĞRİKÖY
EĞRİÇE, EĞRİLİ, EĞRİÖZ, EĞRİCE, EĞRİSU
EĞRİK, EĞRİP, EĞRİÇ, EĞRİM
EĞRİ
EĞRİ
Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı. Bir olayın şiddetindeki azalış ve çoğalışları gösteren çizgi. Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail. Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves. Doğru veya düz olmayan çizgi, yüzey. Yanlış bir biçimde.
EĞRİOĞLAN
Bakırcıların kullandıkları bir aygıt.
EĞRİKAZIK
İstardaki dokuma ipini gergin tutmağa yarayan araç. (Saçıkara İslahiye Gaziantep).
EĞRİBAYAT
Konya kenti, Aşağıpınarbaşı nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
EĞRİLTMEK
Eğri duruma getirmek, eğritmek.
EĞRİPINAR
Tunceli şehrinde, Yeşilyazı nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
EĞRİKISAC
Yapılmakta olan kızgın keser ve balta başlarını tutmak için kullanılan demir araç. (Yalvaç Isparta).
EĞRİBUCAK
Hatay şehri, Güvenç bucağına bağlı bir yer. Sivas şehri, Karayün nahiyesine bağlı bir yerleşim birimi.
EĞRİYAMAÇ
Tunceli şehri, merkez ilçesinde, merkez bucağına bağlı bir yer.
EĞRİGÜNEY
Gümüşhane ili, Çayra bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi.
EĞRİDEMİRİ
Petek gözlerindeki balı almakta kullanılan araç. (Akpınar Bozüyük Bilecik).
EĞRİLCENOTU
İğneli tohumlu, bir çeşit kır bitkisi.
EĞRİSÖĞÜT
Kayseri kenti, Pınarbaşı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
EĞRİBELEN
Ağrı şehri, merkez ilçesi, merkez bucağına bağlı bir bölge. Van ilinde, Dorutay bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
EĞRİBASAN
Ankara şehrinde, Balâ ilçesi, merkez nahiyesine bağlı bir yerleşim bölgesi.
EĞRİKAVAK
Aydın şehrinde, Umurlu bucağına bağlı bir bölge. Elâzığ ili, Hazar nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri. Tunceli ili, Ovacık ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir bölge.
Bu bölümde tanımı içerisinde EĞRİ geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ABRAŞ
Alaca benekli. Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı). Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık. Ters, kaba, görgüsüz (kimse). Deseni ve atkısı bozuk halı. Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık. Çarpık, eğri, düzgün olmayan. Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan (kimse).
EĞRİCE
Az eğri olan. Sığır sineği. Buttan yapılmış olan pastırma.
ÇELEK
Boynuzu kırık veya eğri hayvan.
ÇAP
Cisimlerin genişliği, kutur. Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı bir biçimde. Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası. Yapının veya arsanın boyutlarını ve sınırlarını gösteren harita. Büyüklük. Ölçü, ölçek. Bilgi, deneyim ve yeteneklerin tümü, kalibre. Bozuk, eğri, dolaşık, aykırı.
ÇUVALDIZ
Çuval vb. dokumalar dikmekte kullanılan, ucu yassı ve eğri, büyük iğne.
ÇARPIK
Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı. Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan. Aksi, ters, huysuz bir biçimde. Kötü.
DOĞRU
Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı. Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca. Yakın, yakınlarında. Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde. Gerçek, hakikat. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun. Gerçek, yalan olmayan. Karşı yönünce. İki nokta arasındaki en kısa çizgi.
ÇEMBER
Merkez denilen sabit bir noktadan aynı uzaklık ve düzlemdeki noktalar kümesinin oluşturduğu kapalı eğri. Yazma, yemeni, başörtüsü. Basketbolda içinden topun geçmesiyle sayı kazanılan ağlı demir halka. Aşılması, çözümü güç durum. Çocukların çevirip arkasından koştukları tekerlek biçiminde oyuncak. Bu biçime getirilmiş katı cisimlerin çevresi. Sandık, denk, fıçı vb.nin dağılmaması için üzerlerine geçirilen dayanıklı bir cisimden kuşak.
ARAPSAÇI
Küçük, yuvarlak ve çok sık yeşil yaprakları olan, uzadıkça aşağı doğru sarkan bir tür süs bitkisi. Çözümlenemeyecek kadar karışık durum. Bir yerleşim planında genel olarak yeşil alanları belirtmek üzere girişik, eğri çizgilerle yapılmış olan bir tür tarama biçimi.
DOĞRULMAK
Eğik veya eğri bir şey, düz bir duruma gelmek. Oturan veya yatan bir kimse toparlanmak, dik bir duruma gelmek. Yönelmek. Para sağlanmak, kazanılmak. Yeniden güçlenmek, kalkınmak.
DİYAGONAL
Eğri bir biçimde dokunmuş kumaş. Köşegen.
EĞRİLİ
Eğrisi olan.
BEDİRİK
Temizlenip taranmış ve eğrilmeye hazır duruma getirilmiş yün veya pamuk topağı.
BÜKÜLMEK
Bükme işine konu olmak, katlanmak. Yönelmek. Eğilmek. İplik eğrilmek.
CEMBİYE
Bir tür eğri kama, hançer. Ağzı eğri bir tür Arap bıçağı.
AĞIRŞAK
Yün veya iplik eğrilen iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde, ortası delik ağaç veya kemik parça. Teker biçiminde yassı nesne, kurs (I).
BÜKÜM
Bükme işi. Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı. Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım.
ÇARPIKLIK
Çarpık olma durumu, eğrilik.
BURMA
Burmak işi. Burularak yapılmış altın bilezik. Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış. Eğrilmek için bükülmüş yün. Musluk. Yaşken burularak kurutulan ot. Kuru incir. Hadım etme, iğdiş etme. Sarığıburma.
BARDA
Dam ustalarının kullandığı, başının bir ucu çember parçası biçiminde eğri, öbür ucu keskin çekiç. Fıçıcı keseri.