Kelimeler arşivi içinde; sonunda "esin" olan, toplam 17 adet kelime bulunmaktadır. Sonu esin ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra, başında esin olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde esin olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.
TERLİPRESİN
NEYLEYESİN
BAKIVESİN
PÜTRESİN, PUTRESİN
GİRESİN, GÜLESİN, GÜRESİN, KORESİN, NİDESİN
ÜRESİN
MESİN, PESİN, GESİN, KESİN, BESİN
ESİN
ESİN
Etkilenme, çağrışım veya içe doğmayla akla gelen yaratıcı duygu, düşünce, ilham. Sabah yeli.
GÜLESİN
"Mutlu olasın, gülesin" anlamında kullanılan bir isim.".
PESİN
Soğuk nedeniyle, ağaç dalları, kapı ellerinin buz tutmuş durumu. Ağaçlarda kalan yağmur damlaları : Dallar pesinliymiş geçerken her tarafımı ıslattı. Kırağı. Suyosunu. Sis.
TERLİPRESİN
Vazopresin analoğu olan ve kanama durdurmak için kullanılan bir ilaç.
NİDESİN
Ne yapacağını, ne edeceğini.
MESİN
Çinko ibrik.
KESİN
Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu. Kesinlikle.
GESİN
Saban demiri.
BAKIVESİN
Bakıversin: Biraz bakıvesin. Bakıversin.
PUTRESİN
Hücre çoğalması ve büyümesi için gerekli olan poliaminlerden biri ve spermidinin öncül molekülü. Hayvan dokularının veya etin bozulması sırasında, proteinlerin anaerobik yıkımlanması sonucu ornitinin dekarboksilasyonuyla oluşan kötü kokulu, renksiz bir biyolojik amin.
GİRESİN
Giresun.
GÜRESİN
Sivas ili, Divriği belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim yeri.
KORESİN
Çinkoneftarat varlığında asetilenin p-ter-butil fenol ile reaksiyonundan elde edilen plastiğin ticari adı.
ÜRESİN
"Çoğalsın, soyu genişlesin" anlamında kullanılan bir isim".
NEYLEYESİN
Ne yapacağını, ne edeceğini.
PÜTRESİN
Bozulan hayvan proteininden meydana gelen ve ornitinden türeyen bir amit.
Bu bölümde tanımı içerisinde ESİN geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ACIMASIZCA
Acımasız olarak, acımasız bir biçimde, acımasızcasına, zalimce, zalimcesine, zalimane.
AH
İlenme, beddua. (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz. (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz.
ACAR
Atılgan. Güçlü ve becerikli, çevik, enerjik. Yeni. Güneybatı Kafkasya'nın Türkiye sınırına yakın bölgesinde yaşayan bir halk, Acara.
AFYONLAMAK
Afyon vererek uyuşturmak, uyutmak. Birini telkin yoluyla doğru düşünmesini önleyerek zararlı bir yola sürüklemek.
AKAĞAÇ
Gürgengillerin, kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia).
ABORDA
Bir deniz teknesinin başka bir tekneye, bir iskeleye veya bir rıhtıma yanını vererek yanaşması.
AÇIKLAYICI
Bir sorunu gerekli açıklığa kavuşturan. Kendinden önce gelen kelimeyi belirten, açıklayan (kelime veya kelimeler): "Atatürk, yeni Türkiye'nin kurucusu, daima saygı ile anılacaktır" cümlesindeki 'yeni Türkiye'nin kurucusu' sözü Atatürk adının açıklayıcısıdır.
AÇILMA
Açılmak işi. Bir grupta, sıraların jimnastik alıştırmaları için dağınık düzene girmesi. Bir film çekiminde karanlıkta başlayıp gittikçe aydınlanarak görüntülerin belirmesine dayanan noktalama. Çatlama.
ADSIZ
Adı olmayan, isimsiz. Tanınmayan, bilinmeyen, isimsiz. Türklerde, ailesinden ayrıldığı için artık onun adını taşımak, onun adıyla anılmak hakkını yitirmiş olan, bir yararlık gösterdiğinde ancak ad kazanabilen delikanlı, isimsiz.
AĞIZLIK
Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç. Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes. Nefesli çalgılarda ağza gelen yer. Kuyu bileziği. Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç. Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılmış olan kapak. Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm. Huni. Bir şeyin başladığı yer. Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer.
ADRENALİN
Hekimlikte damarları daraltma, bronşları açma, kanamaları kesme vb. amaçlarla kullanılan, kan şekerinin yükselmesine yol açan böbrek üstü bezlerinin salgısı.
AĞILLANMAK
Toplanıp bir arada durmak. Çevresinde ağıl denen hale oluşmak, halelenmek.
AĞIZ
Yüzde, avurtlarla iki çene arasında bulunan, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye yarayan ve besinlerin sindirilmeye başlandığı organ. Bu boşluğun dudakları çevreleyen bölümü. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. Koy, körfez, liman vb. yerlerin açık tarafı. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Uç, kenar. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. Çıkış yeri. Kesici aletlerin keskin tarafı. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. Üslup, ifade biçimi.
ADİLEŞTİRMEK
Adileşmesine yol açmak.
ABDÜLLEZİZ
Akdeniz bölgesinde ve Afrika'da yetişen, çok yıllık, yumrulu ve otsu bir bitki (Cyperus esculentus). Bu bitkinin yemiş olarak yenilen, tatlı ve yağlı ürünü.
ACYO
Herhangi bir paranın gerçek değeriyle sürüm değeri arasında veya bir ticaret senedinin üzerinde yazılı miktar ile indirimden sonraki tutarı arasında doğan fark. Bankaların senetli kredi işlemlerinde yaptıkları tahsilat. Bir ticaret senedinin yenilenmesinde alınan komisyon.
ABANOZ
Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı. Bu tahtadan yapılmış. Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası. Koyu, parlak siyah. Bu renkte olan.
AĞCIK
Palmiyelerde çiçeklerin dibinin çevresindeki telli kın.
AĞAÇ
Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan. Tahta, kereste.
ACEMİCE
Toyca, beceriksizce, acemicesine.