Sonu DERMAN ile biten kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; sonunda "derman" olan, toplam 2 adet kelime bulunmaktadır. Sonu derman ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için faydalanabilirsiniz.

Bunun yanı sıra, başında derman olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde derman olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını kullanabilirsiniz.

 
 

Bazı kelimelerin anlamları

DERMAN

Güç, takat, mecal. Çıkar yol, çare. İlaç.

MOLLADERMAN

Muş ilinde, Karahasan bucağına bağlı bir yer.

  -   -   -  

Anlamında DERMAN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde DERMAN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

TAKAT

Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet.

MECAL

Güç, kuvvet, derman, takat.

İSKORBÜT

C vitamini eksikliğinden ileri gelen ve dermansızlık, zayıflık, diş etlerinin iltihabı vb. belirtilerle kendini gösteren hastalık.

MECALSİZLİK

Argınlık, dermansızlık, takatsizlik.

DAKET

Güç, derman.

KOFLUK

Kof olma durumu. Bilgisizlik, ahmaklık. İçi boş yer. Güçsüzlük, dermansızlık.

BADAK

Kısa boylu, ufak yapılı, cüce, bodur, tıknaz. Paytak yürüyen, bacakları çarpık olan: Badağın biri hendeği atlayamadı. Tek husyeli hayvan, iyi burulmamış, dişisine yanaşamayan hayvan. Husye, erkeklik bezi. Orta büyüklükte manda yavrusu, yeni doğmuş manda yavrusu. Fıtık. Dermansız, takatsız, çevik olmayan. Duygusuz, vurdumduymaz. İki çocuk kardeşlik olmak için serçe parmaklarıyla tutuşma. Bir şeyi uzatmak için yapılan ek, ilâve. Yeni kurutulan üzüm arasında kalan yaş taneler. Bardak. Merdiven, merdiven basamağı. Akran, eş, denk. Çelme, güreşte bacak atma. Toprak testi, küçük testi. İyi enenmemiş, erkeklik bezi tek olan hayvan. Erkeklik bezi. Kısa boylu. Niğde ilinde, Kemerhisar bucağına bağlı bir yerleşim yeri.

BİTKİNLİK

Bitkin olma durumu, dermansızlık, zafiyet.

TAKATSİZ

Takati kalmamış, yorgun argın, dermansız, kudretsiz, mecalsiz. Takati kalmamış, yorgun argın, dermansız, kudretsiz, mecalsiz bir biçimde.

DEFAR

Çare, derman: Acaba defarı bulunmaz mı?.

BİTKİNLEŞME

Bitkinleşmek durumu, dermansızlaşma.

BİTKİNLEŞMEK

Bitkin duruma gelmek, dermansızlaşmak.

ASTENİ

Düşkünlük, kuvvet, dermansızlık, beden zafiyeti ve enerjinin kaybedilmesi.

DARMAN

Derman.

MECALSİZ

Güçsüz, kuvvetsiz, dermansız, takatsiz.

BİTKİN

Gücü tükenmiş olan, çok yorgun, argın, aygın, dermansız.

BİTKİNCE

Bitkin bir biçimde, dermansızca.

HOŞAFLIK

Güçsüzlük, dermansızlık. Hoşaf yapmaya ayrılmış veya elverişli.

KOF

Kuruyarak veya çürüyerek içi boşalmış olan. Güçsüz, dermansız. Boş, değersiz, bilgisiz, yetkisiz (kimse).

ÇUT

Sık dişli (adam). Dermansız.