DALAMA ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "dalama" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. dalama ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu dalama ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde dalama olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

7 harfli kelimeler

DALAMAH, DALAMAK, DALAMAN

6 harfli kelimeler

DALAMA

Bazı kelimelerin anlamları

DALAMA

Dalamak işi.

DALAMAH

Azarlamak, çatmak. Dalamak, insanın tenini kabartmak.

DALAMAK

Köpek, kurt vb. hayvanlar dişlemek, ısırmak. Zehirli böcek, ısırgan otu, sert kumaş dokunarak teni acıtmak veya kaşındırmak.

DALAMAN

Muğla iline bağlı ilçelerden biri.

  -   -   -  

Anlamında DALAMA bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde DALAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ALANLI

Aydın ilinde, Dalama bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kahramanmaraş şehrinde, Andırın belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Mardin ili, Kocatepe nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.

SONDAJCILIK

Sondalamacılık.

BOZBEL

Muğla ilinde, Dalaman belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.

SONDALAMACILIK

Sondalamacının işi, sondajcılık.

ISIRMAK

Dişleri arasına alıp sıkmak. Kumaş dalamak, kaşındırmak. Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek. Dişleriyle koparmak.

HAŞLAMAK

Bir şeyi kaynar suya daldırmak. Kaynar sıvı bir şeyi yakmak. Sertçe paylamak, azarlamak. Suda kaynatarak pişirmek. Bir şeyin üstüne kaynar su dökmek. Dalamak. Don, kırağı bitkilere zarar vermek. Sızı vermek, acı vermek.

DULDALAMA

Duldalamak işi.

ARDALAMADAN

Arkadan arkaya, habersiz, sezdirmeden: Ardalamadan beni şahit yazmışlar.

SONDALAMA

Sondalamak işi, sondaj.

ARGAN

Yaşıt, akran. Akordeon. Akordeon: argan dalaman çalınmak.

SONDAJ

Sondalama. Bir durum, bir düşünce ile ilgili olarak yapılmış olan yoklama, araştırma.

YEMEK

Yemek yeme, karın doyurma işi. Kandırmak. Isırmak. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Ağızda çiğneyerek yutmak. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Birine alacağını vermemek, ödememek. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Yasal yoldan cezalandırılmak. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Başkasının parasını harcamak. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek.

HAYDALAMA

Haydalamak biçimi.

BAĞDALAMA

Bağdalamak işi.

PAYANDALAMA

Payandalamak işi.

VİDALAMA

Vidalamak işi.

VİDALANMAK

Vidalama işine konu olmak.

SONDAJCI

Sondalamacı.

BORDALAMA

Bordalamak işi.

SONDALAMACI

Sondalama yapan kimse, sondajcı.