Kelimeler arşivi içinde; başında "dalama" olan, toplam 4 adet kelime bulunmaktadır. dalama ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ayrıca sonu dalama ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde dalama olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.
DALAMA
Dalamak işi.
DALAMAH
Azarlamak, çatmak. Dalamak, insanın tenini kabartmak.
DALAMAK
Köpek, kurt vb. hayvanlar dişlemek, ısırmak. Zehirli böcek, ısırgan otu, sert kumaş dokunarak teni acıtmak veya kaşındırmak.
DALAMAN
Muğla iline bağlı ilçelerden biri.
Bu bölümde tanımı içerisinde DALAMA geçen kelimeler listesi verilmiştir.
ALANLI
Aydın ilinde, Dalama bucağına bağlı bir yerleşim bölgesi. Kahramanmaraş şehrinde, Andırın belediyesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi. Mardin ili, Kocatepe nahiyesine bağlı bir yerleşim yeri.
SONDAJCILIK
Sondalamacılık.
BOZBEL
Muğla ilinde, Dalaman belediyesi, merkez nahiyesine bağlı bir yer.
SONDALAMACILIK
Sondalamacının işi, sondajcılık.
ISIRMAK
Dişleri arasına alıp sıkmak. Kumaş dalamak, kaşındırmak. Rüzgâr sert esmek, keskin bir biçimde etkilemek. Dişleriyle koparmak.
HAŞLAMAK
Bir şeyi kaynar suya daldırmak. Kaynar sıvı bir şeyi yakmak. Sertçe paylamak, azarlamak. Suda kaynatarak pişirmek. Bir şeyin üstüne kaynar su dökmek. Dalamak. Don, kırağı bitkilere zarar vermek. Sızı vermek, acı vermek.
DULDALAMA
Duldalamak işi.
ARDALAMADAN
Arkadan arkaya, habersiz, sezdirmeden: Ardalamadan beni şahit yazmışlar.
SONDALAMA
Sondalamak işi, sondaj.
ARGAN
Yaşıt, akran. Akordeon. Akordeon: argan dalaman çalınmak.
SONDAJ
Sondalama. Bir durum, bir düşünce ile ilgili olarak yapılmış olan yoklama, araştırma.
YEMEK
Yemek yeme, karın doyurma işi. Kandırmak. Isırmak. Gücünü kırmak, perişan etmek, mahvetmek. Ağızda çiğneyerek yutmak. Harcamak, tüketmek, bitirmek. Aşındırmak, kemirmek, oymak, delmek. Harcanmak, kullanılmak, sarf edilmek. Birine alacağını vermemek, ödememek. Batmak, çizmek, kaşındırmak, dalamak. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş, taam, ekmek. Günün belli saatlerinde yenilen besin. Yasal yoldan cezalandırılmak. Konuklara yiyecek verilerek yapılmış olan ağırlama. Hoşa gitmeyen kötü bir duruma uğramak, tutulmak. Başkasının parasını harcamak. Hakkı olmayan ve kendisine yasak edilmiş bulunan bir şeyi kabul etmek. Sürekli üzmek, tedirgin etmek.
HAYDALAMA
Haydalamak biçimi.
BAĞDALAMA
Bağdalamak işi.
PAYANDALAMA
Payandalamak işi.
VİDALAMA
Vidalamak işi.
VİDALANMAK
Vidalama işine konu olmak.
SONDAJCI
Sondalamacı.
BORDALAMA
Bordalamak işi.
SONDALAMACI
Sondalama yapan kimse, sondajcı.