İÇTEN ile başlayan kelimeler

Kelimeler arşivi içinde; başında "içten" olan, toplam 10 adet kelime bulunmaktadır. içten ile başlayan kelimeler listesini Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunları için veya Türkçe hakkında yapacağınız ders, araştırma veya ödev çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ayrıca sonu içten ile biten kelimeler listesine ulaşmak veyahut içinde içten olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Bunlara ek olarak, kelimelerin anlamları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarından da faydalanabilirsiniz.

 
 

14 harfli kelimeler

İÇTENLİKSİZLİK

11 harfli kelimeler

İÇTENLİKSİZ, İÇTENSİZLİK

10 harfli kelimeler

İÇTENCİLİK, İÇTENLİKLE, İÇTENLİKLİ

8 harfli kelimeler

İÇTENLİK, İÇTENSİZ

7 harfli kelimeler

İÇTENLİ

5 harfli kelimeler

İÇTEN

Bazı kelimelerin anlamları

İÇTEN

Samimi. Yürekten, candan, samimi davranarak.

İÇTENLİKLİ

İçten, samimi.

İÇTENLİKSİZ

İçten olmayan, samimiyetsiz.

İÇTENLİKLE

Her türlü çıkar düşüncesinden uzak olarak, temiz yürekle, içten bir biçimde, açık açık, samimiyetle, halisane.

İÇTENSİZ

İçten olmayan, samimiyetsiz.

İÇTENSİZLİK

İçten olmama durumu, samimiyetsizlik.

İÇTENLİKSİZLİK

İçtenliksiz olma durumu, samimiyetsizlik.

İÇTENLİ

Samimi.

İÇTENCİLİK

Ruhun gizli heyecanlarını anlatma yolunda olan edebiyat çığırı.

İÇTENLİK

İçten olma durumu, içten davranış, samimilik, samimiyet.

  -   -   -  

Anlamında İÇTEN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde İÇTEN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

BAĞLANMAK

Bağlama işine konu olmak. Yalnızca belli bir işle uğraşmak. Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek. Beklenen şey elde edilmez olmak. Sevmek, içten bağlı olmak. Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak.

AHBAP

Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse. Samimiyet, içtenlik bildiren bir seslenme sözü.

AKCİĞER

Göğüs kafesinin büyük bir bölümünü içten kaplayan, kanı temizleyen, sağlı sollu iki parçadan oluşan solunum organı. Bronşçukların son bölümü.

DUVAR

Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılmış olan veya örülen dikey düzlem. Sonuç alınamayan yer. Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılmış olan engel. Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma. Engel.

DERİNDEN

En ince ayrıntısına kadar, etraflıca. Pek belli olmayan uzak bir yerden. İçten.

ARKADAŞÇA

Arkadaş olarak. İçtenlikle, dostça.

AHBAPÇA

Dostça, içten, teklifsizce.

CAN

İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık. Güç, dirilik. Kişi, birey. Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi. Gönül. Çok içten, sevimli, sevilen, şirin. İnsanın kendi varlığı, özü. Yaşama, hayat.

DERUNİ

İçle ilgili, içten. Özünlü.

DERİN

Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan. Kendi türünde çok gelişmiş, en ileri durumda olan. Yoğun. Dip. Uzun süren. İçten gelen. Ayrıntılı. Yüzeyden içeri inen.

CANIGÖNÜLDEN

İçtenlikle, çok isteyerek, canıyürekten.

EĞİNİK

Eğilmiş olan, eğik. Bir şeyi sevmiş, istemiş veya yapmaya içten yönelmiş olan.

DÜRTÜ

Bedensel veya ruhsal dengenin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve canlıyı türlü tepkilere sürükleyebilen içten gelen gerilim.

ARDAK

İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç.

CANDAN

İçten, yürekten, gönülden, samimi. İçtenlikle, istekle, ilgiyle.

EDEBİYAT

Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın, gökçe yazın. Bir bilim kolunun türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve eserlerin hepsi, literatür. İçten olmayan, gereksiz, yapmacık, boş sözler.

EGZOZ

İçten yanmalı motorlarda yanan akaryakıtın gazı. Susturucu. Bu gazın atılmasını sağlayan düzen. Bu gazın boşaltılması.

EĞİMLİ

Eğimi olan. Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal.

EĞİLİM

Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül. Para piyasalarında zamanla oluşan değişim, alım satım işlemleriyle ilgili iniş çıkış seyri. Belirli bir siyasi görüşe veya düşünceye yakın olma durumu, tandans.

COŞMAK

Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurmak, galeyan etmek. Heyecanlanmak, içten içe kaynamak, aşırı duygulanmak. Doğa olaylarından herhangi biri birdenbire çoğalıp hızlanmak.