İçinde YELİN geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "yelin" olan, toplam 21 tane kelime bulunuyor. İçerisinde yelin bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu yelin ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında yelin olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

17 harfli kelimeler

SFİNGOMİYELİNOZİS

16 harfli kelimeler

HİPOMİYELİNASYON

15 harfli kelimeler

DİSMİYELİNASYON, MİYELİNSİZLEŞME

14 harfli kelimeler

MİYELİNİZASYON

13 harfli kelimeler

MİYELİNOGEZİS, SFİNGOMİYELİN

12 harfli kelimeler

MİYELİNASYON

10 harfli kelimeler

AMİYELİNİK, YELİNNEMEK, YELİNNAMAK, YELİNLEMEK

9 harfli kelimeler

MİYELİNİK, YELİNCEYH, KARAYELİN

8 harfli kelimeler

YELİNCEK, YELİNMEK, YELİNSEK

7 harfli kelimeler

MİYELİN

6 harfli kelimeler

YELİNK

5 harfli kelimeler

YELİN

Bazı kelimelerin anlamları

YELİN

İnek, manda, koyun vb. hayvanlarda memenin süt toplanan bölümü.

YELİNNAMAK

Hayvan, doğumu yaklaşmak, doğuracağı belli olmak.

MİYELİNİZASYON

Miyelinasyon.

AMİYELİNİK

Miyelinsiz, miyelini bulunmayan.

MİYELİNSİZLEŞME

Demiyelinizasyon.

DİSMİYELİNASYON

Miyelinin hatalı sentezlenmesi.

SFİNGOMİYELİN

Sinirlerin miyelin kılıfında bol bulunan, sfingozine bağlı iki yağ asidi, bir fosfat grubu ve buna bağlı kolin içeren bir zar fosfolipidi. Seramite bağlı fosfokolin veya fosfoetanolamin içeren, gliserin içermeyen lipit olarak da bilinen, miyelin kılıfta bol bulunan sfingolipit.

YELİNLEMEK

Hayvan, doğumu yaklaşmak, doğuracağı belli olmak.

SFİNGOMİYELİNOZİS

İnsan, kedi, köpek ve farelerde, sfingomiyelinaz yetersizliğine bağlı olarak biçimlenen lenfosit ve monositlerin vakuollü görünümüyle, klinik olarak da sinirsel belirtilerle belirgin, otozomal çekinik karakterde lizozomal bir depo hastalığı, Nieman-Pick hastalığı, lipit histiyositozis.

KARAYELİN

Koyunlarda meme üstünün şişmesiyle beliren bir hastalık.

MİYELİNASYON

Bir aksonun etrafında miyelin üretimi, miyelinizasyon.

MİYELİNİK

Miyeline ait.

YELİNNEMEK

Hayvan, doğumu yaklaşmak, doğuracağı belli olmak. Doğurması yakın hayvanın memesi büyümek.

MİYELİNOGEZİS

Sinir sisteminde miyelin oluşumu. Gebeliğin yaklaşık ortasında başlar, doğum sonrası ayağa kalkamayan hayvan türlerinde, genellikle miyelin yapımı tamamlanmamış durumdadır.

YELİNCEYH

Eski türkçe yelin: hafif; kolay kaldırılabilir.

HİPOMİYELİNASYON

Sinir sisteminde miyelin miktarının yetersiz olması.

  -   -   -  

Anlamında YELİN bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde YELİN geçen kelimeler listesi verilmiştir.

ESİM

Yelin esişi.

OLİGODENDROSİT

Aksonların çevresinde, çift tabakalı spiral biçimli, miyelin üreten, yuvarlak ve küçük çekirdekli, nöroektodermal kaynaklı, beyin destek hücresi.

NÖROLEMMA

Işık mikroskobunda, aksonun çevresinde Schwann hücresi ile miyelinin oluşturduğu yapı.

GİCİK

Keçi yavrusu, oğlak. Çok kıpırdayan, yelinde duramayan kimse: Gicik, yerinde duramadın mıydı ?. Çok gülen kişi. Kara karınca. bk. gıdık. Zayıf. Uyuz hastalığı. Emzik. Halk dilinde Uyuz hastalığı. Kaşınma, kaşıntı, uyuz hastalığı.

HİSTİYOSİTOZİS

Kanda anormal görünümlü veya biçimli histiyosit bulunuşuyla belirgin hastalık tablosu. Deri histiyositozisi. Lipit histiyositozisi, sfingomiyelinozis. Sistemik histiyositozis. Kötücül histiyositosis.

EŞİK

Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak. Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer. Başlangıç yeri, başlangıç noktası, yakını. Karalar üzerinde veya deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran tümsek biçiminde, üzeri çoğu kez düz kabartılar. Telli çalgılarda üzerine tellerin bindiği köprü. Bir tepkinin başlamasında, ortaya çıkmasında etkili olan ruhsal, fizyolojik nokta. Odun kesmek için kullanılan üç ya da dört ayaklı sehpa. Elma, armut gibi meyvelerin yenildikten sonra kalan çekirdekli kısmı. Taneleri alınmış mısır sapı, koçan. Etraf, çevre. Dış, dışarı. Ayakkabı ökçesi. Merdiven. Ev girişi. Işık. Kapı girişi, eşik. Sinirlerde impulsun başladığı zar potansiyelinin kritik değeri. Bir olayın olabilmesinden önce ulaşılan değer ya da seviye, ses eşiği gibi. Karalar üzerinde ya da deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran, üzeri çok kez düz, tümsek biçimli kabartılar. Özellikle çarpışma olaylarında, yükünleşme, uyarma gibi işlemlerin ilk olabildiği erke. Özel bir etki verecek bir uyarının ya da bir imlemin olabilecek en küçük değeri. 4000 A° ile 8000 A° dalgaboyu aralığında, gözle görülebilen elektromagnetik dalga. Dekorda tek basamağa verilen ad. (Mimarlık) Bir kapının alt kenarına gelen ve döşeme düzeyinden birkaç santim yüksekliği olan taş, tahta ya da madenden parça. Genellikle plastik, kemik, fildişi gibi sert maddelerden yapılarak telli çalgılarda telleri tutması amacıyla klavye ve kafa arasına yerleştirilen eşik. Canlıda tepki uyandırabilmek için gerekli olan en zayıf güçlü uyaran. l. Kapı çerçevesinin alt ve üst kısımları. (Aksaray Niğde). Sazların göğsündeki üzerinden teller geçen tahta parçası. (Beyköy Şarkikaraağaç Isparta).

İNTEGRASYON

Bilinen bir diferansiyelin denklemini çözme işlemi. Bir diferansiyel denklemi çözme işlemi.

MİKROGLİYA

Merkezi sinir sisteminin, kemik iliği kökenli, parçalanmış miyelin artıklarını fagosite eden, köpüklü sitoplazmaya sahip, çoğunlukla gri maddede bulunan, sabit makrofajların genel adı, gitter hücresi, Hortega hücresi, yağ granülü hücreler.

KOLİN

Bir zar fosfolipiti olan fosfatidilkolinde ve B vitamin kompleksinde bulunan, bir nörotransmitter olan asetilkolinin, asetillenmemiş hâli. Hayvansal ve bitkisel hücrelerde serbest durumda veya hücre zarlarındaki fosfatidilkolin, sfingomiyelinin ve bir nörotransmitter olan asetilkolinin yapısında bağlı olarak bulunan, hidroskopik, renksiz ve suda kolay çözünen, yapışkan, vücutta yağın kullanımını artıran, B kompleks vitaminlerden biri.

HİPOFİZ

Beynin alt bölümünde bulunan, salgısını kana vererek fizyolojik olaylarda önemli rol oynayan sinirsel organ. Omurgalılarda ara beynin ventralinde kısa bir sapla hipotalamusa bağlı bulunan ve adenokortikotropin, prolaktin, gonadotropinler, tiroit uyarıcı hormon, oksitosin, vazopressin gibi çok sayıda önemli hormonu salgılayan, bez yapısında olan adenohipofiz ile nöroendokrin yapıda olan nörohipofiz olmak üzere iki kısımdan yapılmış bir iç salgı bezi. Omurgalılarda ara beynin ventralinde kısa bir sapla hipotalamusa bağlı bulunan, büyüme ve üremede etkin çok sayıda önemli hormonu salgılayan, adenohipofiz ve nörohipofiz olmak üzere iki kısımdan yapılmış bir iç salgı bezi. Os sphenoidale'deki fossa hypophysialis içine yerleşmiş, organizmada birçok fizyoloik olayın düzenlenmesinde önemli etkinliğe sahip olan büyüme hormonu, adrenokortikotropik hormon, tiroit uyarıcı hormon, prolaktin, folikül uyarıcı hormon, lüteinleştirici hormon, antidiüretik hormon, oksitosin, melanosit uyarıcı hormon gibi hormonlar salgılayan, ön, ara ve arka üç ayrı loptan oluşan çok önemli bir iç salgı bezi, pitiüter bez, glandula pituitarya. Adenohipofiz veya distal bölüm adı verilen ön hipofiz lobu; ön lop, tuberal parça ve ara loptan oluşur. Nörohipofiz adını alan hipofiz arka lobu ise sinirsel kökenli hipotalamustan gelen miyelinsiz sinir telleriyle gliya hücrelerinden biçimlenir. Ara-beyinin ventralinde bulunan ve çok sayıda hormona sahip olan bir iç-salgı bezi olup ön ve ard olmak üzere 2 lop ile bir gövdeden yapılmıştır.

KRONOAMPEROMETRİ

Çalışma elektrot potansiyelinin ani olarak değiştirilip uygulanan sabit potansiyelde (normal polorografide plato bölgesi) akım değişiminin zamana karşı ölçüldüğü ve akım-zaman ilişkisinin gözlendiği bir elektroanalitik teknik. Ölçümler milisaniye mertebesinde yapılır. Kinetik amaçlı kullanılır.

MEZAKSON

Miyelin kılıfı meydana getirmek üzere aksonun etrafında Schwann hücre zarlarının karşılaştıkları yerde meydana getirdikleri boyun şeklindeki yapı. Aksona doğru olan iç mezakson, Schwann plazma zarına doğru olan dış mezaksonu oluşturur. Perifer sinirlerin miyelinleşmesinde aksonun Şıvan hücresi sitoplazmasına birleştiği başlangıç bölümü.

YELKOVAN

Saatin, dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi. Yelkovangillerden, kanatları sivri, siyahımsı veya kül rengi gövdeli bir deniz kuşu (Puffinus). Yelin yönünü göstermek için dik bir eksene geçirilen türlü biçimlerde, hafif levha.

MİYELİN

Bazı nöronların aksonlarının dışını saran, uyartı iletimini hızlandıran yağlı bir madde. Sinir telinde aksonun çevresini saran, Schwann kınının bir salgısı olan ve ışığı çokça yansıtan beyaz yağımsı bir madde. Bazı sinirler miyelinsizdir.

DENDRİT

Uyartıları (impuls) hücre gövdesine taşıyan, sinir hücrelerinin dallanmış sitoplâzmik uzantıları. Uyarıları hücre gövdesine taşıyan, sinir hücrelerinin dallanmış stoplazmik uzantıları, sinir hücresinin kısa olan uzantısı. Sinir hücresi gövdesinden çıkan, bir veya birden fazla sayıda, uyarıları diğer sinir hücrelerinden veya çevreden alıp perikaryona ileten, miyelin içermeyen oluşumlar, dendron. Sinir gözesinin ağaç dalı biçiminde olan ince uzantıları olup uyarmaları sinir gözelerine iletmeye yarar.

GANGLİYOSİDOZİS

Enzim bozukluğuna ilgili olarak gangliyositlerin dokularda birikmesi, gelişme geriliği, baş ve bacak titremeleri, körlük, felç, gliozis, miyelin ve nöron kayıplarıyla belirgin bir grup kalıtsal lipit depo hastalığı. GM1 ve GM2 olmak üzere iki farklı formda görülür.

DEPOLARİZASYON

Zar boyunca elektrik potansiyel farkının azalması. Uyarılabilir hücre zarının uyarılması sonucu, zarın seçici geçirgenliği kaybetmesiyle, negatif istirahat potansiyelinin pozitif yönde yükselmesi. Zarda polarize durumun bozulması. Kutuplaşmayı nötrleştiren eylem veya süreç.

YELLENMEK

Körük, yelpaze vb. araçların yaptığı yelin etkisinde kalmak. Kalın bağırsaktaki gazı çıkarmak, osurmak.

OLİGODENTROSİT

Merkezi sinir sisteminin ak madde bölgesinde bol bulunan ve merkezi sinir sisteminde miyelin kılıfları oluşturan nörogliya hücreleri.

GLİOZİS

Beyin veya omurilikte herhangi travmatik, toksik, viral veya iskemik nedenlerle meydana gelmiş hasar bölgesinde, miyelini ortadan kaldırmak üzere nöroglia hücrelerinin hipertrofisi, hiperplazisi veya her ikisiyle belirgin odaklar hâlinde veya yaygın olarak görülebilen özgün olmayan hücresel reaksiyon.