İçinde POLİS geçen kelimeler

Kelimeler arşivinde; içinde "polis" olan, toplam 23 tane kelime bulunuyor. İçerisinde polis bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.

Ek olarak sonu polis ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında polis olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.

 
 

16 harfli kelimeler

HOMOPOLİSAKKARİT, LİPOPOLİSAKKARİT, MUKOPOLİSAKKARİT

15 harfli kelimeler

POLİSENSİTİVİTE

13 harfli kelimeler

POLİSİNUZİTİS, POLİSERÖZİTİS

12 harfli kelimeler

POLİSPERMİZM, POLİSAKKARİT

11 harfli kelimeler

POLİSİSTRON, POLİSİMETRİ

10 harfli kelimeler

POLİSTAMEN, POLİSPERMİ, POLİSİTEMİ, POLİSİKLİK

9 harfli kelimeler

POLİSEPAL, LİPOLİSİS

8 harfli kelimeler

POLİSEVİ, POLİSOMİ, POLİSLİK, POLİSİYE, POLİSPOR

7 harfli kelimeler

POLİSAJ

5 harfli kelimeler

POLİS

Bazı kelimelerin anlamları

POLİS

Şehirde kamu düzenini, huzur ve güvenliği sağlayan kuruluş, kolluk, zabıta. Bu kuruluşta yer alan görevli, kollukçu.

HOMOPOLİSAKKARİT

Nişasta, selüloz gibi aynı tip monosakkarit monomerlerinden oluşmuş, dallanmış veya tek zincir durumunda olan polisakkarit, homoglikan.

POLİSENSİTİVİTE

Çok sayıda ve çeşitlilikte etkene karşı, aşırı şekilde duyarlılık gösterme durumu.

POLİSİNUZİTİS

Çeşitli sinüslarin yangısı.

POLİSİSTRON

Birden fazla geni temsil eden kotlama bölgesi.

POLİSİKLİK

İç içe birçok halkadan oluşan.

POLİSAKKARİT

Monosakkarit birimlerinin dallı ya da hat şeklinde birleşmesi ile oluşan, nişasta, glikojen, glikan ve benzerleri gibi yüksek molekül ağırlıklı karbohidrat sınıfı. Çok sayıda monosakkarit molekülünün birleşmesinden oluşan kompleks yapıdaki organik bileşik. Genellikle on monosakkarit ünitesinden daha fazla monosakkaritin glikozidik bağlarla bağlanmasıyla oluşan düz zincirli veya dallanmış, nişasta, glikojen, selüloz, inulin gibi yüksek molekül ağırlıklı karbohidrat sınıfı.

POLİSİTEMİ

Alyuvar artışı.

POLİSPERMİZM

Polispermi.

POLİSEPAL

Çok sepalleri olan.

POLİSTAMEN

Bitkinin birden fazla stamen taşıması.

POLİSPERMİ

Birkaç spermin aynı anda yumurta içine girmesi. 1. Bir ovumun birden fazla spermatozoon tarafından döllenmesi. Spermadaki spermatozoon sayısının normalden fazla oluşu, polispermizm.

POLİSİMETRİ

Bir canlının, birden çok eksen üzerinden, bilateral simetri parçalarına bölünebilmesi durumu.

MUKOPOLİSAKKARİT

Glikozaminoglikan.

LİPOPOLİSAKKARİT

Lipitlerin polisakkaritlerle birleşmesinden oluşan herhangi bir molekül.

POLİSERÖZİTİS

Seröz zarların genel yangısı.

  -   -   -  

Anlamında POLİS bulunan kelimeler

Bu bölümde tanımı içerisinde POLİS geçen kelimeler listesi verilmiştir.

VUKUAT

Polisi ilgilendiren olay veya olaylar. Olanlar, olan bitenler.

FERAHİ

Bolluk, genişlik. Ucuzluk. Polis ve inzibat görevlilerinin boyunlarına taktıkları ayça biçiminde üstü yazılı metal arma. II. Mahmut devrinde feslerin tepesine püskülü tutturmak için takılan metal tepelik.

SİREN

İtfaiye, cankurtaran ve polis araçlarında bulunan, tiz ses çıkaran uyarıcı alet. Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı.

PANZER

İkinci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunun kullandığı, günümüzde polisin kanunsuz sokak gösterileri gibi hareketleri bastırmak için yararlandığı, yüksek tekerlekli, zırhlı, hafif silahlarla donatılmış araç.

SİVİL

Askerî olmayan. Çıplak, çırılçıplak. Asker sınıfından olmayan (kimse). Özel bir biçimde olmayan, üniforma olmayan (giysi). Sivil polis. Üniforma veya özel giysi giymemiş olan (kimse). Resmî olmayan giysi.

EMNİYET

Güvenlik. Güvenlik işlerinin yürütüldüğü yer. Bir araçta güven sağlayıcı parça. Polis işleri. Güven, inanma, itimat.

ZAPTİYE

Osmanlı Devleti'nde toplum güvenliğini sağlamakla görevli askerî polis kuruluşu. Bu kuruluştan olan er, zaptiye memuru.

AYNASIZ

Aynası olmayan. Polis. Hoşa gitmeyen, kötü, yakışıksız, çirkin, ters, biçimsiz.

GESTAPO

Almanya'da Hitler döneminde kurulan gizli, siyasi polis örgütü.

RADAR

Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genel olarak uçak ve gemilerde kullanılan cihaz. Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt. İçgüdü, seziş.

COP

Kalın, kısa değnek. Polislerin kullandığı genellikle lastikten yapılmış olan sopa.

KARİYER

Bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık. Donanımı çok güvenli, polis veya asker taşıma aracı.

MERKEZ

Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri. Biçim, tarz. Bir işin öğretildiği yer. Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası. Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek. Belirli bir yerin ortası. Polis karakolu. Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer.

POLİSİYE

Konusu polisin ilgilendiği alanlarda olan (olay, roman, film vb.).

KOLLUK

Gömlek kollarının ucundaki iliklenen bölüm, manşet. Güvenliği sağlamakla görevli polis veya jandarma. İş yaparken giysiyi korumak için bilekten dirseğe kadar kola geçirilen, genellikle koyu renkli kumaştan dikilmiş parça. Kollara takılan ve dikkati çekmesi istenen görevlilerin kimliklerini gösteren şerit.

RÜTBE

Mertebe, derece, paye. Subay, astsubay ve polislerin sahip olduğu derece, mevki.

KARAKOL

Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı. Güvenliği sağlamak amacıyla dolaşan polis, jandarma veya asker topluluğu, kol, kulluk, devriye.

DEDEKTİF

Suç sayılan bir işi veya bu işi yapanı ortaya çıkarmakla görevli kimse, hafiye, polis hafiyesi.

POLİSLİK

Polis olma durumu. Polisin görevi.

TRAFİKÇİ

Trafik polisi.