Kelimeler arşivinde; içinde "ente" olan, toplam 200 tane kelime bulunuyor. İçerisinde ente bulunan kelimeler listesini Kelimelik, Scrabble ve benzer kelime bulma oyunlarında ya da Türkçe ile ilgili yapacağınız ödev, araştırma veya ders çalışmalarınızda kullanabilirsiniz.
Ek olarak sonu ente ile biten kelimeler listesini okumak ya da başında ente olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Bunların yanında, kelime anlamları için alt kısımda bulunan "harfli kelimeler" linklerinden de yararlanabilirsiniz.
GASTROENTEROLOJİK, PERİKARDİYOSENTEZ
ENTERNASYONALİZM, GASTROENTEROLOJİ, ENTERNASYONALİST, ENTEROTOKSİJENİK, GASTROENTEROPATİ, PENTİLENTETRAZOL
ENTERNASYONALCİ, GASTROENTEROLOG, ENTEROGASTRİTİS, ENTEROHEPATİTİS, ENTEROPATOJENİK, GASTROENTERİTİS
ENTELEKTÜALİZM, ENTELEKTÜELLİK, DEFERENTEKTOMİ, ENTEROCYTOZOON, ENTEROKOKKOZİS, ENTEROMONADİNA, ENTEROVİRÜSLER, GASROENTERALJİ, KERATOSENTEZİS
ENTERNASYONAL, EKSENTERASYON, ENDOENTERİTİS, ENTEROBİYOZİS, ENTEROKOLİTİS, ENTEROMİKOZİS, ENTEROMİYAZİS, ENTEROTOKSEMİ, ENTERPOLASYON, FINDIKMENTEŞE, GASTROENTERİT, KANCIKMENTEŞE, KOLİENTERİTİS, MEGALOENTERON, PERİENTERİTİS, PLÖROSENTEZİS, SEROENTERİTİS
ENTERESANLIK, AMNİYOSENTEZ, DEĞİRMENTEPE, ENTELOZLAMAK, ENTEROBACTER, ENTEROKARANS, ENTEROREKZİS, ENTEROSİTOMİ, ENTEROSTAZİS, ENTEROTOKSİN, ERKEKMENTEŞE, MEZENTERİTİS, PARASENTEZİS, SÖLENTERELER, TENTENİLEMEK, TORAKOSENTEZ
ENTEGRASYON, ENTELEKTÜEL, PARLAMENTER, ÇENTEBİLMEK, ÇENTEKLEMEK, ÇENTELEŞMEK, ENTEREKTOMİ, ENTEROKİNAZ, ENTEROMONAS, ENTEROSPAZM, ENTEŞTİRMEK, HAEMENTERİA, İRENTELEMEK, MEZENTERYUM, MUKOENTERİT, OMENTEKTOMİ, OSTEOSENTEZ, PERMANENTES, PLÖROSENTEZ, SECERNENTEA, SENTEZLEMEK, SÖLENTERLER, TENTENİLMEK
FOTOSENTEZ, GÜRGENTEPE, TENTENESİZ, ARKENTERON, ARŞENTERON, ÇENTEBİLME, ÇENTELEMEK, ENTERETOMİ, ENTEROBİUS, ENTEROPATİ, ENTERORAJİ, HACIMENTEŞ, KEMOSENTEZ, MENTEŞELER, MESENTERON, MEZENTERON, PARASENTEZ, PARENTERAL, RUDİMENTER, SENTEZLEME, SÖLENTERON
ACENTELİK, ENTELEKYA, ENTERESAN, TENTENELİ, ALİMENTER, BELENTEPE, ÇENTELMEK, ÇENTENELİ, DİKENTEPE, ELENTELEN, ENTERİKUS, ENTERİLİK, ENTERİTİS, ENTEROKOK, ENTEROLİT, ENTEROSİT, ENTEROSÖL, ENTEROTOM, ENTEROTÜP, FERMENTER, GEVENTEPE, GÖRENTEPE, GÜVENTEPE, İZOSENTEZ, MENTERECİ, MENTEŞBEY, PETENTELİ
ENTELEKT, ENTERFON, ENTERTİP, SENTETİK, TENTESİZ, BİVENTER, ÇENTELEK, ÇENTEMEK, ENTEŞELİ, ERENTEPE, ESENTEPE, EZENTELE, EZENTERE, KORENTES, ÖRENTEPE, PESPENTE, PÜSMENTE, SEDENTER, SENTETAZ, SERPENTE, ÜVENTERE
ENTEGRE, ENTERNE, MENTEŞE, TENTELİ, TENTENE, ÇEMENTE, ÇENTELİ, ÇENTEYİ, ENTERAL, ENTEREZ, ENTERİK, ENTERİT, ENTERON, GEZENTE, GİRENTE, GÖZENTE, HENTERİ, PETENTE, SENTERE, SERENTE, SİMENTE, ŞENTEPE, YÖGENTE
ACENTE, KENTER, KENTET, SENTEZ, ÇENTEK, ÇENTES, ÇENTEY, ÇENTEZ, ENENTE, ENTERE, ENTERİ, ENTERO, ENTEŞE, HENTEŞ, MENTEK, MENTER, MENTEŞ, PENTEM, PENTER, TENTEN, TENTES, TENTEŞ, VENTER
ENTEL, TENTE, CENTE, ÇENTE, ENTER
ENTE
ENTE
Yenge. Topraktan yapılmış sapsız çömlek.
ENTEROPATOJENİK
Bağırsakta hastalık yapan anlamında olup çoğunlukla EPEC için kullanılan bir deyim.
ENTERNASYONALİZM
Uluslararasıcılık.
GASTROENTEROLOG
Sindirim bilimci.
ENTEROTOKSİJENİK
Enterotoksin oluşturan.
GASTROENTEROLOJİ
Sindirim bilimi. Hastanelerde sindirim organları hastalıklarının incelendiği, tedavi edildiği bölüm.
GASTROENTERİTİS
Mide ve bağırsağın birlikte yangısı, enterogastritis.
ENTEROGASTRİTİS
Gastroenteritis.
GASTROENTEROPATİ
Mide-bağırsak hastalıklarının genel adı.
ENTELEKTÜALİZM
Anlıkçılık.
PERİKARDİYOSENTEZ
Genellikle kalp kesesinde sıvı toplanıp toplanmadığını anlamak için kalp kesesine yapılan punksiyon, perikardiyal punksiyon.
ENTERNASYONALCİ
Uluslararasıcı.
ENTERNASYONALİST
Uluslararasıcı.
PENTİLENTETRAZOL
GABA almacı-klor kanalı sistemini etkileyerek merkezi sinir sistemiyle solunum ve dolaşım sistemini güçlü bir biçimde uyaran, barbitüratlar, kloralhidrat ve benzerleri maddelerin solunum üzerindeki istenmeyen etkilerini ortadan kaldırmak için kullanılan bir ilaç.
ENTEROHEPATİTİS
Karaciğer ve bağırsağın birlikte yangısı. Karabaş hastalığı.
GASTROENTEROLOJİK
Sindirim bilimi ile ilgili.
Bu bölümde tanımı içerisinde ENTE geçen kelimeler listesi verilmiştir.
AYDIN
Işık alan, ışıklı, aydınlık. Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli (kimse), münevver, entelektüel. Kolayca anlaşılacak kadar açık, vazıh (söz veya yazı). Türkiye'nin Ege Bölgesi'nde yer alan illerinden biri.
DANTELLİ
Danteli olan, tenteneli.
ELCİK
Bisiklet ve motosiklette dümenin elle tutulan kısımlarına geçirilen ve yumuşak, sentetik maddeden yapılmış olan kaplama.
BÜTÜNLEŞME
Bütünleşmek işi, entegrasyon.
ÇETELE
Çizilerek ya da oyularak açılan kertik. Ekmekçi, sütçü vb. esnafın, uzunlamasına ikiye bölüp üzerine kertikler çenterek hesap tuttukları ağaç dalı.
DENİZŞAKAYIKLARI
Denizşakayığını içine alan sölenterler alt sınıfı.
BİREŞİM
Parçaların veya ögelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi. Bu biçimde oluşan bütün. Sentez.
ECZA
Canlılardaki rahatsızlıkların bozuklukların ve çeşitli hastalıkların tanısı, önlenmesi veya tedavisi için yararlanılan doğal veya sentez yoluyla hazırlanmış madde. Çeşitli amaçlarla kullanılan kimyasal madde.
ACENTELİK
Acentenin yaptığı iş. Acente kuruluşu.
ANTİBİYOTİK
Bitkilerde, özellikle küf mantarlarında bulunan veya sentezle elde edilen, birçok mikroba karşı kullanılan, penisilin, streptomisin vb. maddelerin ortak adı.
ÇADIR
Keçe, deri, kıl dokuma, sık dokunmuş kalın bez veya plastik maddelerden yapılarak direklerle tutturulan, taşınabilir barınak, çerge, oba, otağ. Gölgelik olarak kullanılan tente veya şemsiye.
DANTEL
Her türlü iplikle örülen veya bir kumaşın kenarına işlenen türlü biçimde ince ve ağ görünümünde örgü, tentene.
BİTKİ
Bulunduğu yere kök vb. organlarıyla tutunan, çoğunlukla fotosentez sonucu yaşam için gerekli bileşenleri oluşturan, birçoğu spor veya tohum aracılığıyla döl vererek çoğalan bir veya çok yıllık, otsu, odunsu canlıların genel adı, nebat.
BEŞLİ
Beş parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden beş tane bulunan. İskambil, domino vb. oyunlarda üzerinde beş işareti bulunan kâğıt veya taş. Beş müzisyenin çaldığı caz orkestrası. Divan edebiyatında beş dizeli bölümlerden oluşmuş manzume, muhammes. Beş ses veya beş müzik aracı için yazılan müzik eseri, kentet, kuintet. Halk edebiyatında üçlemeli bir bende, konu ile ilgili aynı ölçüde bir çift dizenin bağlanmasıyla oluşan manzume.
DENİZISIRGANLARI
Salgıladıkları sıvılarla insan derisinde ısırgan etkisi uyandıran, iri medüzleri içine alan sölenterler sınıfı.
BİREŞİMLİ
Bireşim yolu ile elde edilen, sentetik.
ANLIKÇILIK
Duyu ve irade karşısında anlığın üstünlüğünü ileri süren öğreti, zihniye, entelektüalizm.
DENİZANASI
Sölenterlerden, yassı bir diske benzeyen, saydam, serbestçe yüzebilen deniz hayvanı, medüz.
ANLIK
Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane. Bir anda oluşan, gelişen, spontane. Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt. Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi.
ÇUVAL
Pamuk, kenevir veya sentetik iplikten dokunmuş büyük torba. Bu torbanın alabileceği miktarda olan.